..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsandaki gerçek güzelliði ancak yaþlandýkça görebilirsiniz. -Anouk Aimee
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Uzaybilim > Mehmet Sinan Gür




22 Temmuz 2001
Görünen Madde Kuramý  
Dünyalý Olmak

Mehmet Sinan Gür


'Dünyalý Olmak'tan bir pasaj, yýldýzlar üzerine pek düþünülmemiþ bir konu. Bilimsel verilere göre burada söylediklerimin doðru olmasý gerekir. Ancak benim konuyu buraya aktarmaktan baþka yapabileceðim bir þey yok. Doðruluðunu kanýtlayamam.


:ICED:
ÖNSÖZ

Bu kitap bilimsel bir kitap deðildir fakat bilime dayanmaktadýr. Ýçinde bilimsel ve bilim karþýtý düþünceler, birbiriyle çeliþen fikirler bulacaksýnýz. Bu kitabýn yazarý olarak bunlarýn içinden beðenmediðim, ya da aklýma yatmayan fikirleri eleyebilirdim. Fakat yapmadým. Hepsini olduðu gibi býraktým. Ýnsan beyninin doðru gibi görünen varsayýmlardan yola çýkarak nerelere ulaþabileceðini göstermek için; bir de bu çeliþen fikirler arasýnda hangisinin doðru olduðunu bulabilmek, ya da bu fikirler içinde doðru bir düþünce olup olmadýðý konusunu diðer araþtýrmacýlar gözünde de tartýþmaya açabilmek için yaptým bunu. Öyle ya, hiçbiri de doðru olmayabilir. Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta daha var. Doðrunun her karþýtý yanlýþtýr. Fakat yanlýþýn her karþýtý doðru deðildir. Bu yüzden, en azýndan iki çeliþen düþüncenin ikisi de doðru olamaz. Onun için, fikirlerden illa ki birini doðru olarak görmemelisiniz. Karar sizin ve bilimin.

Bu kitabý yazarken istedim ki, insanlar ne düþüncede olurlarsa olsunlar, çevrelerinde geliþen olaylara, kiþilere biraz daha geniþ bakabilsinler. Akýllarýna yatmayan bir düþünceyi duyduklarý zaman hemen parlamasýnlar ve onu reddetmeden önce iki defa düþünsünler.

Ayrýca bu kitapta, düþüncenin anlaþýlýr olmasý için de çaba gösterdim. Baþka yerlerde baktýðýnýzda, içinden çýkýlmaz gibi görünen konularý, anladýðým þekilde ve baþkalarýnýn da anlayabileceði þekilde toparlamaya çalýþtým. Umarým baþarmýþýmdýr.


GÖRÜNEN MADDE KURAMI

Bilim adamlarýnýn söylediði her söz doðru olmayabilir. Kitabýn baþýndaki bilimin ilerlemesi ile ilgili söylediðim sözleri hatýrlayýn lütfen. Bu bölümü o gözle okumanýzý dilerim.

Görelilik kuramýna göre uzayda iki noktayý birleþtiren en kýsa çizgi bir eðridir. Iþýk ýþýnlarý bu kuralýn dýþýnda deðildir. Lisede geometri derslerinde, bize böyle en kýsa çizgi bir doðrudur diye öðretmiþlerdi. O lisede kaldý. Uzayda ýþýk ýþýnlarý düzgün doðrusal bir þekilde yayýlmýyor. Iþýðý bile býrakmayan kara deliklerin bulunduðu bir ortamda, kütlelerin çekimine uðrayarak bükülüyor. Bunun böyle olduðunu, güneþin arkasýnda kalan, normalde görmemiz mümkün olmayan yýldýzlarý görmekle anlýyoruz.

Yýldýzlardan yayýlan ýþýnlar, - Güneþ de bir yýldýz olduðuna göre – güneþten yayýlan ýþýnlar, güneþin büktüðü gibi, baþka yýldýzlar tarafýndan bükülmeye uðruyorlar. Herhangi bir kaynaktan yayýlan bir ýþýk ýþýnýnýn bükülmeye uðramasýnýn, ya da baþka bir deyiþle bükülme açýsýnýn az ya da çok oluþu, ýþýðý büken yýldýzýn büyüklüðü ile deðil kütlesi ile iliþkilidir. Genellikle büyüklüðü fazla olan yýldýzýn (veya gezegenin) kütlesi, dolayýsýyla çekim gücü de fazladýr. Güneþten yüz kat büyük yýldýzlarýn, kara deliklerin varlýðý biliniyor. Öyle ise bu yýldýzlar ve kara delikler ýþýðý güneþe göre daha çok bükerler. Öyle ki ýþýnýn yönünü 180 derece (çýktýðý kaynaða doðru) hatta daha fazla çevirebilirler.

Bir yýldýz, uzayda her yöne doðru ýþýk yayar.

Bu ýþýnlardan biri, birkaçý, birçoðu, ya da hepsi bükülmeye uðrayabilir. Bir kaçý da bükülmeyebilir.

Bu yýldýzdan yayýlan ýþýnlarýn bir kýsmý dünyaya düþer. Çünkü yýldýzlar dünyadan görünürler. Biz bu yýldýzdan yayýlan – tek ýþýk ýþýný olarak- hem bükülmüþ ýþýný hem de bükülmemiþ ýþýný görebiliriz. Çünkü ýþýnlar dünyaya ulaþana kadar birçok kütlenin yanýndan geçmiþlerdir.

Öyleyse ayný bir yýldýzý birden fazla sayýda görüyoruz demektir. Uzayda bir noktada gördüðümüz bir yýldýzýn ýþýðý, bize baþka bir noktadan, hatta birkaç noktadan ulaþýyor olabilir.

Bundan þöyle bir sonuç çýkýyor. Yýldýzlar gözümüze ve teleskoplarýmýza göründükleri kadar çok deðillerdir. Gördüðümüzü sandýðýmýz þey gerçekte bir göz yanýlmasý. Bir yýldýzýn uzayda birden çok görüntüsü var. Bunlarýn yalnýz biri gerçek, diðerleri görünendir. Yýldýz bir madde olduðuna göre, evrende olduðunu sandýðýmýz bir kýsým madde, orada olmadýðý halde yalnýzca görünen, eski deyiþle zahiri maddedir.

Güneþ dýþýnda bize en yakýn yýldýz 4 ýþýk yýlý uzaklýktadýr. Demek ki yakýnýmýzda böyle bir durum söz konusu olamaz. Çünkü ýþýnlarý bükecek kütle yoktur. Bundan baþka ýþýðýn göründüðü her yerden þüphe edebilirsiniz. Teleskoplar henüz çok geliþmemiþken bir tane yýldýzmýþ gibi görünen bir ýþýk kaynaðýnýn, daha sonra yeni teleskoplarla bakýldýðýnda üç yýldýzdan oluþtuðu anlaþýlmýþ. Bu tam da benim söylediðim gibi bir durumdur. Görünen (zahiri) yýldýzlar Güneþ’te olduðu gibi gerçek bir yýldýzýn hemen yanýnda görünürler.

Ayný bir yýldýzýn birkaç görüntüsünün ýþýklarýnýn gözümüze ulaþma süreleri arasýnda fark olacaktýr. Ayný yýldýzýn ýþýnlarý olduklarý halde sanki biri diðerinden daha yaþlýymýþ ya da daha uzaktaymýþ gibi görünecek ve ayný yýldýzýn görüntüsü olduklarýný belli etmeyeceklerdir. Bu yüzden dünyadan ayný yaþta ve ayný uzaklýkta görülen iki rastgele yýldýz görüntüsünden biri gerçeði biri sahtesi olamaz. Ancak ikisi de görünen olabilir. Bu durumda bu iki görüntü iki su damlasý gibi birbirine benzeyeceklerdir. Iþýnlarý tesadüfen farklý yollardan benzer biçimlerde bükülmelere uðrayýp birbirine yakýn veya tam olarak ayný zamanlarda üzerimize yönelmiþlerdir. Gökadalar da kütle olduklarýna göre ayný durumlar uzayýn derinlikleri ve gökadalar için de geçerli olabilir.

Bilim adamlarý varlýðýndan emin olduklarý halde, bugüne kadar uzayda kara delik gözleyememiþler. Gözlenseydi bile bu yalnýzca yerinin tespit edilmesi þeklinde olurdu. Bir kara delik, çevresindeki bütün görüntüyü büker. Iþýnlarýn bir kýsmýný yutar, bir kýsmýný uzaktan geçtiði için yutamaz yalnýzca yönünü deðiþtirir.

Bilim adamlarý arasýnda bir tartýþma var. Evrendeki maddeler homojen olarak mý daðýlmýþtýr, heterojen mi? Kimi bilim adamýna göre homojen olarak daðýlmýþtýr. Bunu dünyaya düþen radyo dalgalarýna bakarak iddia ediyorlar. Radyo dalgalarý dünyamýza, uzak evrenin her yönünden ayný özelliklerde ulaþýyorlar. Diðer taraftan yakýn evrende maddelerin daðýlýmýnda bir eþitlik gözlenmiyor. Bazý bölgeler çok tenha, bazý bölgeler çok yoðun görünüyor.

Bir yýldýzýn ýþýný, ýþýn büken bir yýldýzýn her yönüne gelir. Büken yýldýz ýþýnlarý büker ve daha geniþ bir alana yayar. Bu nedenle ýþýnýn gücü azalýr. Biz bu ýþýnlarýn yalnýz doðrultusunda olduðumuz ýþýný görebiliriz. Bükülen yýldýzýn ýþýðý büken yýldýzýn ýþýðý ile birlikte yan yana görülür. Ayný güneþ ve arkasýndaki yýldýzlara olduðu gibi. Bu ýþýnlar gider, baþka bir yýldýz tarafýndan bükülmeye uðrayabilirler. Böylece ýþýklarý birlikte görülen yýldýzlarýn sayýsý çoðalýr ve bir yýldýz demeti oluþur.

Uzayýn tenha bir bölgesi tenhadýr. Ama yoðun bir bölgesi olduðundan daha yoðun görünür. Görünen madde etkisi uzayýn kütle bakýmýndan yoðun olan bölgelerinde daha çok görülecektir. Örneðin gökadalarýn merkezinde, zaten yoðun olan yýldýzlar bu nedenle daha da yoðun görüneceklerdir. Gökadamýz bir disk biçimindedir. Merkezi kalýn ve þiþkindir bir gökadamýzý göðe bakýnca kesitten görürüz. Samanyolu olarak isimlendirdiðimiz gökadamýzýn orta bölgesi de böyle bir bölgedir. En çok yýldýz burada toplanmýþtýr. Yýldýzlar o kadar yoðundur ki birini diðerinden ayýrmak zorlaþýr. Uzayda ‘Büyük duvar’ denen bir bölge vardýr. Burada gökadalar diðer yerlere göre daha yoðundur. Buradan alýnan görüntülerde de böyle bir durum olabilir. Bu durumdan baþka bir sonuç daha çýkýyor. Evren gerçekte göründüðünden daha homojen olabilir.

Fakat ayný verilerden yola çýkarak tam tersi bir sonuç da elde edebiliriz. Bir yýldýzýn ýþýnlarý, ýþýn büken bir yýldýzýn veya bir kara deliðin yakýnýndan geçme durumuna göre farklý yönlere bükülürler. Çünkü daha önce söylediðim gibi ýþýn büken yýldýza yakýn olan ýþýk ýþýný daha fazla, uzak olan ýþýk ýþýný daha az bükülmeye uðrayacaktýr. Bu nedenle nasýl gerçek bir yýldýz uzayýn her yönünden görünürse, onunla ýþýný bükülen bir yýldýz da uzayýn her yerinden görünür. Iþýnlarýn toplanarak bir demet oluþturduklarýný anýmsayalým ve bunu biraz daha ileri bir düþünceye taþýyalým. Iþýn büken yýldýzýn gerisinden, bütün evren bükülmüþ olarak görünür.
(Biz gene bu ýþýnlardan doðrultusunda olduðumuz ýþýnlarý görürüz.)

Bükülen ýþýnlarýn bir kýsmý tekrar bükülecek; uzaya ayný þekilde yayýlacaklardýr. Bu iþlem tekrar tekrar olacaktýr. Ta ki ýþýðýn artýk bir etkisi kalmayýncaya ve radyo dalgalarýna dönüþünceye kadar. Bu da bize gerçekte olmayan bir homojen görüntü saðlar. Uzak evrenin neresine bakarsak bakalým, her yer ayný elemanlardan oluþmuþ gibi görünür.

Beyaz kaðýda bir çizgi çizince, kaðýdýn özelliðini ve homojenliðini bozmuþ oluruz. Çizgi kaðýt üzerinde açýk seçik görünür. Çizgi çizmeye devam Çizgiler çizildikçe kaðýtta þekiller oluþmaya baþlar. Kaðýdý çizmeðe devam edelim ve artýk karalamaya baþlayalým. Kaðýt tek tek çizilen çizgilerden kararmaya baþlar, oluþan þekiller karanýn içinde yok olur. Devem edersek bütün kaðýdý kapkara yapabiliriz. Bir zaman sonra, kaðýt beyaz homojenliðini once bir kargaþaya (heterojenlik) sonra siyah bir homojenliðe terk eder.

Bu iþlemi siyah renkli bir kaðýt üzerine beyaz renkli bir kalemle çizgiler çizerek de yapabilirdik. O zaman siyah yerine beyaz renkli bir kaðýt elde ederdik. Çizgileri ýþýk ýþýnlarý, kaðýdý evren olarak düþünecek olursak evrenin baþýna kaðýda olan þeyin geldiðini daha iyi anlarýz. Bütün evren bükülen ýþýk ýþýnlarý ile doludur. Ancak ýþýnlar her bükülmeden sonra biraz daha daðýldýklarý için etkileri zayýflar, sonunda kaybolurlar. Gene de bir süre daha radyo dalgalarý olarak yayýlmaya ve bükülmeye devam ederler. Sonuç olarak diyebilirim ki evren, gerçekte algýlandýðý kadar homojen deðildir.

Yakýn evren heterojen olarak görünür, uzak evren radyo dalgalarý yardýmýyla homojen olarak algýlanýr (görünmez). Evrenin homojen mi heterojen mi olduðu büyük patlama kuramýný yakýndan ilgilendiriyor. Homojense kuram doðru, heterojense yanlýþmýþ. Bilim adamlarý öyle söylüyor. Kuramý savunanlar yakýn evrenin heterojen olmasýný önemsemiyorlar. Bunu þöyle savunuyorlar. Çölde kum denizine yakýndan bakarsanýz, taneler arasýndaki farklýlýðý açýk seçik görürsünüz; ama biraz uzaktan bakarsanýz hiçbir farklýlýk göremezsiniz. Her yer aynýdýr.

Hiçbir yýldýz, bize göre arkasýnda kalan uzay boþluðunu gerçek olarak görmemize izin vermez. Çünkü üzerine gelen, yakýnýndan geçen bütün ýþýk ýþýnlarýný büker ve uzaya daðýtýr. Ayný bir yýldýzýn gerçek ve görünen görüntülerini tespit etmek mümkün olsa, bu yýldýzýn geçirdiði ve geçireceði evreler tespit edilebilir, dahasý gözlenebilirdi. Çünkü bir yýldýz ýþýný gerçek deðilse, kendisinin bize göre bir zaman önceki durumunu gösteriyor demektir.

Aslýnda bilim adamlarý buna benzer bir nedenle evren hakkýnda bu kadar çok bilgi edinebilmiþlerdir. Evrenin bir yönünde incelenen yýldýzlar arasýna uzaklýk girdikçe, zaman farký da girmekte ve evrenin baþlangýcýna gidilmektedir. Bu 200 yýllýk çýnar aðaçlarýnýn geliþmesini bir günde anlamak gibi bir þeye benziyor. O gün, farklý yaþlarda çýnar aðaçlarý tek tek alýp incelerseniz, 200 yýl süren geliþme hakkýnda bir fikriniz olur. Bu fikri alabilmek için 200 yýl yaþamanýz gerekmez.

Bir ýþýn birkaç yada birçok kez büküldükten sonra kaynaðýna geri dönebilir. Ancak bu ýþýn binlerce, milyonlarca, hatta milyarlarca yýl önce yayýlmýþ olacaktýr. Bu süre ýþýn büken yýldýzlarýn birbirlerine ve ýþýný bükülen yýldýza olan uzaklýklarýna baðlýdýr. Iþýný bükülen yýldýz pekala güneþimiz olabilir. Güneþin ýþýnlarý uzayda yayýldýktan sonra, dönüp dolaþýp dünyaya düþüyor olabilir. Güneþin yüzbin yýl, bir milyar yýl önceki durumunu tahmin etmekten çok gözlemek mümkün olabilir. Gezegenler ýþýma yapmadýklarý ve kendi yýldýzlarýnýn ýþýðýnda boðulduklarý için kolay gözlenemiyorlar. Bu yüzden böyle bir þey olabilse bile dünyamýzý göremezdik. Ama güneþ gözlenebilirdi. Hatta uzayýn deðiþik yönlerinden birden fazla aþamasý, geçirdiði farklý evreler gözlenebilirdi.

Güneþ ýþýný bir yýldýz tarafýndan bükülüyorsa, güneþin ýþýnýný büküp bize döndüren bu yýldýz bize 50bin ýþýk yýlý uzaktaysa, güneþ bize yüzbin ýþýk yýlý uzakta bir yýldýz olarak görünecek, bize gelen ýþýn da o kadar eski olacaktýr. Bu ýþýn kendini büken yýldýzýn ýþýðýyla birlikte görünecektir.

Bilim adamlarý uzayý dinliyor. Evrende acaba bizden baþka akýllý canlýlar var mý diye. Radyo dalgalarý için de geri dönüþ söz konusudur. Dünyadan uzaya gönderilen bir radyo dalgasý, günün birinde dönüp dolaþýp dünyaya geri dönebilir. Eðer bu etkinin farkýnda olmazsak ileride (belki de çok ileride) uzaydan bir sinyal aldýðýmýzý düþünebiliriz. 20bin yýl sonra dünya yerinde durursa eðer, torunlarýmýz bizim sinyallerimizi alabilirler. Yani aslýnda dünyanýn ilerideki evrelerine (ne yardýmý olacaksa) bugünden mesaj gönderebiliriz. Bunun tersini düþünelim. Dünyada 4,6 milyar yýl içinde bizden önce bir uygarlýk olduysa, onlar da ayný þeyi düþünmüþ olabilirler. Bundan bir zaman önce, bir kazý sýrasýnda, binlerce yýl önceki toprak katmanlarý arasýnda fosilleþmiþ (yani özelliklerini yitirmiþ, þekli kalmýþ) bir cývata bulundu. Ýncelemeye deðer.

BERBER AYNASI ETKÝSÝ

Küçük dükkanlarda, diyelim kasap dükkanlarýnda ya da pastanelerde dükkan büyük görünsün diye bir – iki duvar ayna ile kaplanýr. Dükkan dardýr ama, aynalar dükkaný olduðundan en az iki kat daha geniþ gösterir. Bazý berber dükkanlarýnda, karþýlýklý iki duvara birden, boydan boya geniþ aynalar yerleþtirilir. Siz iki aynanýn ortasýnda durursanýz, görüntünüz bir öndeki aynada bir arkadaki aynada yansýr. Aynalarýn yansýtma kalitesine baðlý olarak görüntünüz çok sayýda yansýmaya devam eder. Dükkan müthiþ bir derinlik kazanýr. Ancak her yansýmadan sonra ýþýðýn bir kýsmý ayna tarafýndan yutulacaðýndan görüntü yavaþ yavaþ bozulmaya uðrar. Bu yansýma iþlemi bitene kadar devam eder. Yansýmalarýn ne zaman bittiðini tam kestiremezsiniz.

Ben çocukken hoþ bir oyuncaðým vardý. Bu, iç yüzeyleri ayna olan bir üçgen prizma idi. Ýki üçgen kenarýndan biri kapalý, biri açýktý. Açýk kenarýndan içine bakýlýrdý. Böyle bir þey þimdi de vardýr herhalde. Prizmanýn içine küçük renkli kaðýt parçalarý atýp baktýðýmýzda rengarenk bir cümbüþle ve hemen hemen dükkan örneðine benzer bir durumla karþýlaþýrýz. Kaðýtlar bir baþlarýna çok düzensiz olduklarý halde, aynalarýn etkisiyle bizim gördüðümüz görüntü çok düzenli olur. Aynalý prizmayý biraz çevirirseniz, kaðýt parçalarýn yerleri deðiþir, yani yeni bir þekil oluþur. Fakat bu da bir düzendir. Ayrýca bütün hacim bir üçgen prizmanýn içi olduðu halde, sanki çok geniþ bir alana bakýyormuþ hissine kapýlýrýz.

Ýstanbul’da, Ýstiklal Caddesinde, Megavizyon giriþinin vitrinlerinde ayna ve TV ekranlarýyla bir süsleme yapýlmýþ; bilmiyorum, gördünüz mü. Dört TV ekraný yan yana getirilmiþ, çevresi açýlý olarak dört ayna ile sýnýrlanmýþ. Öyle bir etki elde edilmiþ ki dikkatli bakmazsanýz eðer, karþýnýzda ekranlardan oluþmuþ bir küre var sanýyorsunuz.

Bazý lunaparklarda aynalý odalar vardýr. Aynalarýn ortasýnda durup nereye bakarsanýz bakýn kendinizi görürsünüz. Oda içinde yerinizi deðiþtirin, görüntüler deðiþmez. Çünkü bir ayna sizi baþka bir aynadan mutlaka görmektedir. Böyle bir yerde hangi görüntünün nereden yansýdýðýný kestirmek çok zordur.

Son bir örnek vereyim. Bazen yolda yürürken dükkan vitrinlerinin birinde, 90 derece açýyla yerleþtirilmiþ iki ayna ve iki aynanýn ortasýnda görüntünüzün yarýsýný görürsünüz. Ne kadar yürürseniz yürüyün, aynalarýn görüþ alanýndan çýkmadýkça görüntünüz deðiþmez.

Acaba kütlelerin ýþýðý bükebilme yeteneði yukarýdaki örneklere benzer bir etki mi yapýyor? Büyük patlama kuramýna göre evren homojendir. Evrende nerede olursanýz olun, göreceðiniz görüntü aynýdýr. Evren çok düzenlidir; herþey çok düzenli olarak yayýlmýþtýr. Fakat yakýn evrenin söylendiði gibi çok düzenli olmadýðýný biliyoruz. Bu düzensiz evren üç prizmanýn ortasýnda kalan alan veya berber dükkanýnýn içi olsun.

Eðer evrende ýþýnlar oradan oraya bükülüp duruyorlarsa, prizmadaki renkli kaðýtlar gibi veya berber dükkanýndaki gibi çok düzenli bir görüntü oluþturmalarý kaçýnýlmazdýr. Çünkü herhangi bir karýþýklýk defalarca tekrarlandýðý zaman yerini düzene býrakýr. Karýþýklýðý deðiþtirsek bile sonuç deðiþmez. Yerimizi deðiþtirseydik ayný þey olacaktý. Yani bu gökadada deðil, 10 milyon ýþýk yýlý uzakta bir gökadada olsaydýk, gördüðümüz, algýladýðýmýz þey ayný olacaktý. Bu sonuç, berber aynasý etkisi evren için geçerli ise, çýkardýðým birinci sonuç. Çýkardýðým ikinci sonuç çok daha çarpýcý: Evren algýlandýðý kadar büyük olmayabilir.

Gerçek evren, düzensiz olan ve içinde bulunduðumuz, þu anda evren olarak bildiðimiz þeye göre çok küçük olan bir bölgedir; bu bölge – ya da gerçek evren – dýþýnda kalan her þey yalnýzca görüntüden ibaret olabilir. Buna göre büyük patlama diye bir olay olmamýþtýr.

Fakat bu düþünce, kendi içinde çeliþkiyi de birlikte taþýyor. Diyelim ki böyle ve gerçek evren yalnýz düzensiz, küçük bir bölge. Ayna etkisini yapacak þey maddedir. Düzensiz (yakýn) evrende ise bazý bölgelerin neredeyse boþ olduðunu biliyoruz. Öyle olsaydý, o yönde evrende bir derinlik saðlanamazdý. Maddenin yalnýzca yoðun olduðu yönde bir derinlik saðlanýrdý. Bu da tüm çevremizde algýlama sýnýrlarý eþit olmayan, yamuk yumuk garip bir durum yaratýrdý. Halbuki çevremizdeki algýlama sýnýrlarý aynýdýr. O da 20 milyar ýþýk yýlýdýr.

Büyük duvardaki en uzak gökada 500 milyon ýþýk yýlý uzaklýktadýr. Böylece düzensiz evrenin dünya merkez olmak üzere, en az 1 milyar ýþýk yýlý çapýnda bir küre olduðu anlaþýlýyor. Bu çaplý bir kürede büyük duvar dýþýnda diðer bölgelerde de az da olsa, gökadalar vardýr þüphesiz. Berber aynasý etkisi için bu kadar madde, 40 milyar ýþýk yýlý çapýnda bir algýlama için yeterli olur mu olmaz mý bilemiyorum.

Bildiðim bir þey varsa, merkez dünya olmak üzere algýladýðýmýz evrenin bir küre biçiminde olmasý. Çevremizde algýlama farklýlýðý olsaydý bu hemen anlaþýlýrdý. Peki biz evrenin merkezinde miyiz? Böyle bir þeyin olamayacaðýný da biliyorum. Ama her yönden ayný uzaklýktan sinyal alýnýyorsa bu ne anlama gelir?

1.     Evren berber aynasý etkisiyle kendini tekrar etmektedir.
Yerimiz evrende baþka bir yerde olsaydý, bize bükülerek ulaþan bazý ýþýnlar kýsalacak, bazýlarý uzayacaktý. Yani uzaklýk olarak deðiþen bir þey olmayacaktý. Bu yüzden kendimizi hep evrenin ortasýnda sanacaktýk.
2.     Evrenin yapýsý nedeniyle, durduðumuz her nokta, nereye ve ne yöne gidersek gidelim bulunduðumuz noktaya hep ayný uzaklýktadýr. Bu dünyada nerede olursak olalým, dünya yüzünde en uzak noktanýn 20bin km den uzak olmamasýna benzer.
3.     Evren algýlandýðýndan daha büyüktür. Evrenin sonundan sinyaller henüz dünyamýza ulaþmamýþtýr. Daha ötesi var olabilir.
4.     Evren algýlandýðýndan daha büyüktür ama evrenin, ýþýk ve radyo dalgalarýnýn yapýsý nedeniyle daha uzaktan sinyal alabilmek mümkün olamamaktadýr.

Biz bükülmüþ olarak da olsa 20 milyar ýþýk yýlý uzaktan sinyaller algýlayabiliyorsak, ayný uzaklýktan bükülmeye uðramadan dümdüze yakýn bir þekilde gelen sinyalleri de algýlayabiliriz. Çevremizde algýlayabildiðimiz küre daha da büyük olabilir. Biz yalnýzca onu henüz algýlayamamýþýzdýr. Eðer böyle henüz algýlanmamýþ yerler varsa, zaman içinde algýlamamýz gerekir. Iþýnlar henüz dünyaya ulaþmamýþtýr; yoldadýr. Bu durumda zaman içinde daha uzaktan sinyal alabilmemiz gerekir. Yani algýladýðýmýz evrenin geniþlemesi gerekir. Bunu anlamak için insan ömrü yeterli olmaz. Olsa bile algýlayamamamýz için baþka nedenler var. Belki evrenin yapýsý ýþýðý ve radyo dalgalarýný yayýnlandýðý gibi bir güçle evrenin her yönüne yayýlmasýný engelliyor. Bu nedenle bir yerden sonra ýþýk ýþýnlarý kesiliyor. Daha sonra radyo dalgalarý da kesiliyor. Hesabýmýza katýlmamýþ bir þey daha var. Maddelerin sýcaklýðý. Eksi 273 derece mutlak sýfýrdýr. Bu ýsýnýn daha altýna düþülemez. Dünyaya ulaþan radyo dalgalarýnýn ýsýsý eksi 270 derecedir. Fakat belki bu da ýþýn yoldayken evrendeki maddeler tarafýndan soðuruluyordur.

Evrenin büyüklüðü 20 milyar ýþýk yýlý olsa, daha uzaðý olmasa bile biz bükülmeler nedeniyle daha uzaktan geliyormuþ gibi ýþýnlar algýlayabiliriz. Bu ýþýnlar aslýnda, merkez dünya olmak üzere, algýlayabildiðimiz evren küresi içinde kalan fakat bükülmeye uðramýþ ýþýnlar olur. Ancak algýlayamýyoruz. Her þey o noktada kesiliyor. Evren orada bitti durumu dýþýnda þartlarýmýz nedir? Evrenin yapýsý, ýþýnlarýn henüz yolda olmasý, her þart altýnda evreni bir küre biçiminde algýlýyorsak dahasý var, yani algýlayabildiðimizden daha ötede evren devam ediyor demektir.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Eðrilen Iþýk
Gönderen: Arda Güler / izmir
28 Kasým 2003
Görelilik kuramýna göre uzayda iki noktayý birleþtiren en kýsa çizgi bir eðridir. Iþýk ýþýnlarý bu kuralýn dýþýnda deðildir. Lisede geometri derslerinde, bize böyle en kýsa çizgi bir doðrudur diye öðretmiþlerdi. O lisede kaldý. Uzayda ýþýk ýþýnlarý düzgün doðrusal bir þekilde yayýlmýyor. Iþýðý bile býrakmayan kara deliklerin bulunduðu bir ortamda, kütlelerin çekimine uðrayarak bükülüyor. Bunun böyle olduðunu, güneþin arkasýnda kalan, normalde görmemiz mümkün olmayan yýldýzlarý görmekle anlýyoruz. demiþsiniz. Ancak bir sorum olacak. Güneþin arkasýnda kalan yýldýzlarý bugüne kadar kim ve nasýl gözlemiþ? Böyle birþey mümkünmü?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn uzaybilim kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Görünen Madde Görüntülendi

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Film - Zamanda Yolculuk ve Filmleri
Dört Güç
de - Ja - Vu - Yeni Nesil Zamanda Yolculuk Filmi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nazým Hikmet'ten Çanakkale Þiiri [Þiir]
Ateþ ve Ölüm (Bütün Þiirler 16. 07. 2009) [Þiir]
Seni Seviyorum Bunalýmý [Þiir]
Ýncir Aðacý [Þiir]
Bir Dosta E - Mektup [Þiir]
10 Aðustos 1915 Anafarta Ovasý [Þiir]
Sevgisizlik [Þiir]
Mor Çiçekler [Þiir]
Eskiden [Þiir]
Bir Ruh Çaðýrma Operasyonu [Öykü]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayý seviyorum. Bir tümce, bir satýr, bir sözcük yazýp altýna tarihi atýnca onu zaman içine hapsetmiþ gibi oluyorum. Ya da akýp giden zamaný durdurmuþ gibi. . . Bir fotoðraf, dondurulmuþ bir film karesi gibi. Her okuduðunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman ayný tadý veriyorlar. Siz de yazýn, zamaný durdurun, göreceksiniz, baþaracaksýnýz. . . . Savaþ cinayettir. Savaþ olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanlarý ölenlerin ardýndan aðýt yakmayý edebiyat olarak kabullenmiþ. Yazgýmýz bu olmasýn. Biz demiþtik demeyelim. Yaþam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceðimiz, dolarla, altýnla ölçülemeyecek bir deðer. (Ancak baþkalarý için deðeri olmayabilir. ) Nazým Hikmet’in 25 Cent þiiri gerçek olmasýn. Yaþamý ýskalamayýn ve onun hakkýný verin. Baþkalarýnýn da sizin yaþamýnýzý harcamasýna izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karþýmýza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldýrmamak, bazen savaþa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çýkar. Nasýl oluyor da çoðunlukla siyasi yazýlar yazarken bakýyorsunuz bir kedi yavrusu için þiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranýþýmý yadýrgýyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her þey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarýný çýrpan bir kelebek Ýtalya’da bir fýrtýnaya neden olur. Ya da tam tersi. Ýtalya’daki bir fýrtýnanýn nedeni Çin’de kantlarýný çýrpan bir kelebek olabilir. Bu düþünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaþýr, kaynaðýna geri gelir. "Düþünüyorum, peki neden yazmýyorum?" dedim, iþte böyle oldu. .

Etkilendiði Yazarlar:
Herþeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanýk, Tolstoy ilk aklýma gelenler.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.