Ýnsanoðlu günah iþlemeye meyyal yaratýlmýþtýr.Çok basit gerekçelerle hak ve hakikatten ayrýlýr.Çünkü lânetlenmiþ þeytan,onu yoldan çýkarmak için,yanýnda bir pervane gibi döner durur.Gafillere batýlý hak,hakký batýl olarak gösterir.Bir anlamda insanlarýn gözünü boyar.Kiþi aklýný kullanarak þeytanýn desiselerine teslim olmaz.Hata,insanlara mahsus kötü bir fiildir.Hatasýz kul olmasý mümkün deðildir.Önemli olan,az hata yapmaktýr.Yanlýþlýklarýmýzdan dolayý piþmanlýk duymalýyýz.Allah'ýn tevbe kapýsý ardýna kadar açýktýr.
     Kiþi haram iþledikten sonra piþman olmalýdýr.Allah'tan korkmalýdýr.Ýþlediði günahtan dolayý Allah'tan affýný talep etmelidir.Tevbede ihlas ve samimiyet esastýr.Ýþlediðimiz günahtan hemen sonra tevbe etmek gerekir.Çünkü bir saat sonra ölmeyeceðimizi hiç kimse garanti edemez.Ölüm vakti gizli tutulmuþtur.Günahlarýn affý ancak tevbeyle mümkündür.Tevbenin geciktirilmesi büyük günahtýr.
     Günahlarda ýsrar etmemek gerekir.Bu,kiþiyi küfre kadar götürür.Makbul olan nasuh tevbesidir.Yani insan iþlediði günaha bir daha dönmemeli ve tevbe ettiði günahý bir daha iþlememek için kast ve niyet etmeli,bunda kararlý olmalýdýr.Tevbesini bozanlardan(tevbe þiken) olmamalýyýz.Fakat tevbesini bozan kiþinin,tekrar tevbe etmesine mâni yoktur.Mevlâna'nýn dediði gibi tevbeni yüz bin kere bozmuþ olsan da henüz iþ iþten geçmiþ deðildir.Kiþi son nefesini verinceye dek,tevbe kapýsý kendisine açýktýr.Fakat makbûl olan,bir an evvel Hakk'a rücû etmektir.Her geçen dakika günahkârýn aleyhinedir.
     Ýnsan,melek olmadýðýna göre,günah iþleyecektir.Mühim olan bilerek günah iþlememektir.Bilindiði gibi günahlar belli bir safhadan sonra kalbi karartýr ve katýlaþtýrýr.Öyle bir zaman gelir ki yaptýðýmýz kötülükleri idrak edemeyiz.Hem dünyamýzý,hem de ahiretimizi bir hiç uðruna zindana dönüþtürüveririz.Hiçbir þeyden zevk almayýz;iç huzursuzluklarýmýz artar.
     Dünyada þirkten(Allah'a ortak koþmak) baþka her günahýn affý mümkündür.Onun için karamsarlýða gerek yoktur.Þayet kul hakký yemiþsek,Allah'a tevbe etmenin yanýnda ,o kulun da gönlünü almak icap eder.Allah'ýn sonsuz rahmetinden ümit kesilmez.Yüce Allah,Kur'an-ý Kerim'inde tevbeyle alâkalý þöyle buyurmuþtur:
     "Allah'a göre,þu kimselerin tevbesi makbûldür ki,cahillikte bir kötülük yapýp hemen ardýndan tevbe ederler.Ýþte Allah onlarýn tevbesini kabul eder…"(Nisa S.17.Ayet)
     "Kim yaptýðý haksýzlýktan sonra tevbe eder,hâlini düzeltirse,þüphesiz Allah,onun tevbesini kabul eder.Çünkü Allah baðýþlayan,merhamet edendir."(Maide S.39.Ayet)
     "Ancak tevbe eden,inanan ve iyi iþler yapanlar,onlar cennete girecekler ve hiç haksýzlýða uðratýlmayacaklardýr."(Meryem S.60.Ayet)
     "Kim tevbe eder ve faydalý iþ yaparsa O,makbûl bir kimse olarak Allah'a döner."(Furkan S.71.Ayet)
     Tevbe manevî yükseliþe zemin hazýrlar.Gafur ve rahim olan Allah'a iltica edip af dileyenler,günahlara tekrar dönmemelidir.Tevbenin makbûl olmasýnýn þartý nedamettir.Kâinatýn serveri Resulullah Efendimizin tevbeyle ilgili mübarek sözlerini kulaðýmýza küpe etmeliyiz:
     "Günahlarýnýz semaya ulaþacak kadar çok bile olsa,arkadan tevbe etmiþseniz,günahýnýz mutlaka affedilir."
     "Günahtan tevbe eden,bir günah iþlememiþ gibidir."
     "Allah Teâlâ hazretleri,kulun tevbesini,can boðaza gelmedikçe kabul eder."
     "Ey insanlar! Rabbinize tevbe edin.Allah'a kasem olsun ben Rabbim Tebarek ve Teâlâ hazretlerine günde yüz kere tevbe ederim."
     Resulullah o mübarek hâliyle günde yüz kere tevbe etme ihtiyacý duyuyorsa,varýn biz günahkâr kullarýn hâlini bir düþünün!...Rabbim bizlere tevbe-i nasuh nasip eylesin.

e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com