Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Türkler’in yerleşik hayata geçmesi,toprağa bağımlı bir yaşam sürmeleri sonucunu doğurmuştur.Ziraat ve hayvancılık yaparak geçinen bu millet,toprakla iç içe bir medeniyet kurmuştur. Milletimiz hayvancılıkla da yakından ilgilenmiştir.Özellikle arıcılık Türkler’in sevdiği uğraşların başında geliyordu.Bal her milletin severek tükettiği bir gıda maddesidir.İçinde,vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineraller bolca bulunur.Ecdadımız sağlığa azamî ehemmiyet verdiği için çokça bal tüketirlerdi. Türkler’in çok köklü bir arıcılık ve bal kültürü mevcuttur.Büyük araştırmacı rahmetli Bahaeddin Ögel’e göre Türkler,kanatlı kanatsız bütün böceklere “kurt” derlerdi.Bu nedenle bal arısına da “bal kurdu” demişlerdir.Çuvaşlar arıya sadece “hort” diyorlardı.Derleme Sözlüğü’nden elde ettiğimiz bilgilere göre eski Türkler arı beyine “beyarı”,kaliteli bal yapan arıya “boğa”,bal vermeyen arıya “göde” çalışkan arıya “köstengi”,deli ve tembel arıya “börenek”,erkek arıya “saka arı”,iğnesiz büyük arıya “dongulca”,yabancı arıya da “ilinti” ismini veriyorlardı. Orta Asya Türkleri bala “arı yağı” diyorlardı.Yine Türkler bal için “arı boku”, “arı sütü” ifadelerini kullanıyorlardı.Yine Altay Türkleri bala “pal” demekteydiler.Uygurlar bu değerli gıda maddesine “mır” ismini vermekteydiler. Türkler vaktiyle çok kaliteli ballar üretiyorlardı.Koyu bal,ak bal,gömeç balı ve deli bal diye adlandırılan bal çeşitleri mevcuttu.Bunun yanında balmumu ve eğir mumu değişik alanlarda kullanılmaktaydı.Bulgar Türkleri balmumuna “avus” diyorlardı.Bunlar gece aydınlatmada ve tıp sahasında kullanılıyordu. Kırgız Türkleri bal arısı besleyen insanlara “bal çelekçi” namını veriyorlardı.Anadolu’da arıların barındığı kovanlara “arı evi” denilmekteydi.Bu ifade geniş kitlelerce sevilerek ve de benimsenerek kullanılmaktaydı. Eski Türkler bal sağmak için çeşitli aletler kullanmışlardır.Kovandan bal sağanlar meşinden dikilmiş cübbeler giyerlerdi.Yine bal sağmak için “gözene” adı verilen maskeler kullanırlardı.Kovanlardan bal almak amacıyla “eğiş” isimli ucu eğri demirler kullanılırdı. Türkler,arıları hastalık ve salgınlardan korumak gayesiyle kovan tütsüsü yaparlardı.Bu şekilde arıların sağlıklı ve uzun ömürlü olması sağlanırdı.Önceleri tatlıların çoğu balla yapılırdı.İçki ve şerbetlerin tatlandırılmasında bal kullanılırdı.Türkler geçmişten günümüze kadar arıcılık ve bal üretimi konusunda bir hayli mesafe almışlardır. e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |