Kurbanlarına ağıtlar yakan he-ce'lerin
iflahımı kanatır
dizgisinini azat, yazgısını berbât etmiş
şiirlerinde.
Okur, suç ortağın olurum!
Kaleminin her mesaîsi
cinaî bir intihar girişimidir;
seri cesetlere şık imzalar atar
sepya mürekkebin!
Haini tam da ihanetinden vuran kalibre
balistiği bile yanıltır, bilirsin...
Güdümlü çağrışımlar düşer yanaklarıma
timsahımın ağlamsı satırlarından.
Kıramam kalemini, kırdırmam!
Sus olmak düşer bana,
git lazımdır,
kal gelir...
Kepenklerini indirip tavanaranın
pusar, yalın bir duvar yazısı olurum:
"Hiçbir zaman öğrenilemez bir intiharın gerçek sebebi..
Herkes biraz kendini suçlar,
kendin hep diğerlerini...
"Evet, sizin kadar ben de istiyorum,
artık noktası konsun,
sırtımdaki kamburu köşeye kadar taşısın biri..
ve bir diğeri
lütfen şu zangocu durdursun!
Sen de artık öldürme!...
Senin günahlarında suçlanıyor kalemim,
senin günahlarında sebep buluyor
uykusuzluğum!
Su-su-yo-rum
Yazıya
ve
aşka...
....
:: intihar... |
Gönderen: Serhat Demiroğlu / , Türkiye
|
27 Ocak 2010 |
|
| Mayakovski,intihar etmeden önce yazdığı bir yazıda "yaşamak yeni bir şey değil" diye yazmıştır.Arkadaşı Yesenin ise "Ölmek de yeni bir şey değil" demiştir karşılık olarak.Ama bir süre sonra kendisi de Mayakovski'yle aynı kaderi paylaşmıştır.İkisinin de intihar sebebi gösterdikleri nedenler değildi elbette.Sizin de dediğiniz gibi :Hiçbir zaman öğrenilemez bir intiharın gerçek sebebi..
Herkes biraz kendini suçlar.
|
:: ... |
Gönderen: Cem Bulut / , Türkiye
|
2 Aralık 2008 |
|
| bir kelimenin yanına 'ne' koyarak soru yaratmaya çalışmak mesela, fakat bu bilinçsiz bir zorlamadır. |
:: eleştirileri eleştirmek |
Gönderen: asuman karakaya / , Türkiye
|
28 Temmuz 2008 |
|
| zorlama ne. |
:: ... |
Gönderen: Cem BULUT / İstanbul/Türkiye
|
7 Şubat 2008 |
|
| İddialı başlamış, biraz agresifleşmiş sonra. Çok güzel, kutlarım. Başlardaki kendine güven hoşuma gitti şiirde agresifliğiyse fazla benimseyemiyorum. İntihara değinmek karamsar görünse de boşvermekten ziyade öfkeli bir mutsuzluk taşıyor bu şekliyle.
Özellikle;
'herkes biraz kendini suçlar,
kendin hep diğerlerini' dizeleri çok güzel. Subjektif bir duyguyu dışarıdan anlatıyor çünkü.
'sus olmak düşer bana,
git lazımdır,
kal gelir...' dizeleri zorlama olsa da bu bilinçli bir zorlamalık, en çok da bu dizeler dikkat çekiyor. Kendim yazmış olsaydım en çok mutluluğu bunlardan duyardım.
Agresiflik, intihar kelimesinin iki kere bağlantısız kullanılması benim kafama takıldı. (Bana göre) Bunlar dışında muhteşem.
Özellikle - işaretlerini anlamda fark yaratan bir şekilde kullandığın için kutlarım. |
:: ... |
Gönderen: Metin ÖZTÜRK / İstanbul/Türkiye
|
13 Ocak 2008 |
|
| kamburun sende kalsın sen taşı , yoksa biz nasıl okuruz bir daha senin bu güzel yazılarını...
yüreğine sağlık |
:: Yakın farları yaktık uzakların karanlığına |
Gönderen: Efe Erdem / istanbul/Türkiye
|
16 Ocak 2007 |
|
| Hayallerimiz bize yetmiyor artık...
Ama hangi yol kazasız taşıyor ki arabaları?
Ve biz şehrin dışındaki tepelere çıkamayacak kadar keşfetmişken kestirme yolları...
|
:: abartılı |
Gönderen: akif yılmaz / Eskişehir/Türkiye
|
31 Ağustos 2006 |
|
| abartılı denecek kadar süslü bir anlatımının
olduğunu düşünmem, kesinlikle inanılmaz bir kelime haznen olusundan kaynaklanıyor
insann okurken her biri baska bir ufka giden kelimeleri bir araya toparlamakta güçlük çekiyor.
|
:: ... |
Gönderen: salim turgay ceritoğlu / Kayseri/Türkiye
|
9 Haziran 2006 |
|
| ...nefis |
:: kişisel yalanlar |
Gönderen: mehmet emin ürk / Muğla/Türkiye
|
24 Mayıs 2006 |
|
| "İlaaki, akademik pekmez bulaşığı ağızlarla sağa sola tükürük saçmazsak ciddiye alınmayacağız endişe-i dehşetiyle yaşamazsak EDEBİ olamayacağız" 'lara takma derim, içi derin, dışı yangın kardeşim. "sen kaç, ben onları oyalarım :)"
Kim ne derse desin "şiir" taşma dır. Taşan artık bize ait değildir. Nasıl "dün" artık bize ait olmadığı gibi. Okurken mai'lendim aktım. güzeldi.
Bu arada "baran kalay" kardeşimi de "eleştri üslubundan dolayı beğendim. selamlar |
:: muamma |
Gönderen: ahmet fethullah yüksel / Elazığ/Türkiye
|
24 Kasım 2005 |
|
| kusura bakmayın bütün şiirlerinizi okuyacak kadar vaktim olmadı.olsaydı bi ihtimal şiirlerinizden sizi çıkarabilirdim ama bu şiirde muamma kaldınız.sadece ilgi cekici oldugunu söylemekle yetiniyorum.başarılar... |
:: Nefis |
Gönderen: Gökhan ERTOSUN / Antalya/Türkiye
|
21 Ağustos 2005 |
|
| Nefis... |
:: Bu teferruat... |
Gönderen: nida karaçizmeli / İstanbul/Türkiye
|
18 Ağustos 2005 |
|
| Tetikçi misin?
Güzel noktalar var yakaladığın.
Saygılar. |
:: Gerçekten çok güzel... |
Gönderen: Bahadır Yurteri / İstanbul/Türkiye
|
30 Mayıs 2005 |
|
| Gerçekten çok güzel bir şiir. Etkilenilmeyecek gibi değil. Yalnız sizden ve bu mesajı okuyan şair arkadaşlardan ricam şu latince merakı nedir, bir izah etseniz de anlasak? Biz anlamayınca gizemli mi oluyor, nedir? En azından Türkçe'sini dipnot düşmeli, öyle değil mi? |
:: Sen değil (!) |
Gönderen: S.Aylin Antmen / İstanbul/Türkiye
|
15 Nisan 2005 |
|
| Sus olmak düşer bana,
git lazımdır,
kal gelir...
Bu satırlar çok zorlama, senin dizelerinden uzak sevgili Özge, şiire gelince hiçbir şiir kişisel olmamalıdır, şimdi hangi imgeyi beğendim diyebilirim ki! bir okuyucu olarak düşün, şiirin neden olduğunu(Sanat kişiselliğe takılmamalıdır), şiirin yazılmayan; yaşanan olduğunu... Bu şiiri çok kereler okudum, türlü değişimlerini de gözlemledim, ama inan birisine yazılmış şiirden benim şiir adına birşeyler bulmam zordur... Sevgilerimle, İyi kal... |
:: nam sine doktirine mortus imago |
Gönderen: kuzey darıca / İstanbul/Türkiye
|
12 Mart 2005 |
|
| nasılda denize akan yumurtalarından yeni çıkmış timsah yavruları gibi yorumlar sıralanmış cemaat-i erkeki"yeden...
kimi kahraman olmuş aciz olup olmadığını bilmeden
kimi masalının öznesini aramış dervişe öykünüp
kimi ...
ben de nature sellection'un getirisiyle tanrının bahşettiği en yüce yeteneğimi belime dolayıp korka korka meraklandım bu kız kim ? niye yazılarımı kütüphanesine dadandırmış diye, senin haşerelerinle tanışmak istadim tanıştım ama her zamanki gibi olmadı...duyamadım
ben dışarıdaki şiirlere iktidarsızım heralda, yine de meraba |
:: sorular sorular... |
Gönderen: Boran Kalay / Ankara/Türkiye
|
10 Mart 2005 |
|
| sonun başlangıcı mı geldi kalemine yoksa feryat mı etti yüreğin acıların denizine. ne balıklar vardı vapurun arkasında yüzen ne martılar vardı her vapurla yeniden karşıya geçen.
sen yüreğinle yaşadıkça kalemini kırdırmam, sen su-sa-dıkça ben kaktüsün olurum bu çöl denizinde.
belki nefes almayı öğretiriz bu çöldeki balıklara da belki de seyrederler uzaktan kaktüsden su, kumdan kale yapmamızı... |
:: Bilsem de okusam. |
Gönderen: Faik Murat Müftüler / Muğla/Türkiye
|
9 Mart 2005 |
|
| Buralardan biri midir ? Anlamadım . O şairin ismini bilsem de okusam ben de. Böylesi bir övgüyü ve böylesi bir sataşmayı hak eden kimdir? Merak ettim. Gol güzel ama asisti göremedim. Geri gel Uğurcuğum; geri gel :) |
:: ... |
Gönderen: Kaan Ozer / Ankara/Türkiye
|
6 Mart 2005 |
|
| Kalemimi şarapla yıkamalarına bir kaç dakika kalmıştı. Jamgoç, salak salak baktı suratıma. İçine vav yerleştirilmiş nun harfine benziyordu bunun yaptıkları. "soyun" dediler, soydular, sivrildim, ince ince süzüldüm... biliyorum usta, yazdıklarımın bekâreti yoktu ama kalemime dokunmamalıydılar.kızılca kıyamet temizlendiğini zannettim önceleri. sonra anladım ki senin de kâbusun olmuşum bu ahmak bir kaç dakika içinde :) Jamgoç.... Senin Ermeni soyuna selam getirdim.. Bu kezde benden olsun iyimi... |
|