Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Ne dokunsan ağlayacak halim var Ne dokunsan susacak Böyle dolanır dururum Hiç durmadan kendi içimde Kendi içimde Kendime küs bir edayla - her yürek kendine yangındır aslında - her yürek kendinden bir parça arar kendinde kuşku merak tutku. Hayat! Korku içimde aç bir aslan şimdi Aslan sıkılgan bir zaman Zaman afacan bir çocuk. Ruhum ne varsa bende senden yana ( dön başa ) Ruhum; Ne varsa âlemde, içimde Ruhum; Konuşursan âlimsin Susarsan adam. Ruhum Senden aldım bu aklıma sığmayan hayatı. Hayat; Hayat bir ekmek gibi belki Ekmek; Yanı başında bir yoksul sofrası Yoksul; Ruhundur, bedenindir, aklındır. Leyla Gidiyor Leyla Giderken Mustafanın söylediği sözlerdir. Sığmıyor hiçbir teselli acılarıma Sığmıyor hiçbir söz aklıma Ne senden ayrı bir hayat vardı Leyla Ne senden başka bir aşk . Git Leyla Gidişin esaretim oluyor kendime Git Nasılsa dönüyor zaman Mekân sıkışıyor Git Leyla Kelebekler gibi hafif, ürkek Şiirlerimin üstüne basa basa git. Mustafanın Leyladan habersiz tuttuğu güncelerdir. Ya ellerin ellerimin üzerindedir Ya ellerin ayın üzerinde Leyla senin yüzün, Masum, ürkek ve cesurdur Ve yalnız Sesinin aydınlığında değişen hayat Kusursuz, küçük ve kaçaktır. Unutma Leyla Unutulanlar hep korkaktır. Bir akşam vaktidir Gülüşünün kızıllığı ve yüzünün güzelliğidir. Ve içime doğan Ellerinin beyazlığıdır. Bilirsin Leyla Ne nefrettir düşünü sevdiğinden ayıran Ne ölüm Ah Leyla bilmezsin Ne trenler geçer içimden yokluğunda. Hep güzel miydi senin yüzün, gözlerindeki hüzün Hep böyle miydi ellerin Kederin hep ıslak mıydı ? Ah inansaydın Leyla ruhumdan sana vuran aşka Sen hep mi güzeldin. Saçların, saçların, saçların Dalgaların içinde boğulurken çaresizce Sarılmak son bir umut ile Umudum olan sözlerine. Alnımdan terler dökülür Leyla En karanlık gecelerde Tek bir gözündür odama nur gibi doğan En karanlık gecelerde En aydınlıktır düşün. Güz mevsimidir artık Sararan sokaklar, anılar Bir küçük fotoğraftır yüzün Siyahın ve beyazın Aydınlığın ve karanlığın. Bir çığlıktır sesim şimdi Leyla Yokluğunda kâğıttan yapılmış kentler batar ellerimde. Ne oldu da kara gözlerini Kapkara düşlere yatırdın Ne oldu da kirpiklerini kestin Gözlerini eğdin. Sana kaçmak isteyen bütün hayallerimi Ne oldu da körebe oyununa çevirdin bu aşkı. Leyla Sen inanmasan da Ellerinin beyazlığı içinde savrulur hayatım Leyla sen görmesen de Kalabalıklar geçer içimden. ( anlatılanların içinde bir muhakkak vardı Aklın sınırında kalan bir büyük ) Unuttuk Leyla Dar sokaklarda başlayan bu aşkı En karanlık mekânda sonlandırdık. Unutmuş gibi olsak ta Leyla Hep yan yana yürüdük. Hep, hep, hep Ne olur unutma Leyla. Leylanın Mustafayı tesellisidir. Kara kuru bir aşk değildi kuşkusuz Kusursuz büyük bir sevda Ve aydınlık birer yürektik Mustafa Sana bereketi anlatacağım Kudreti, esareti, yalnızlığı. Mustafa sen derin ve yeşil gözlerinle Umudun, hasretin ve sevginin ateşinde Sen hayallerinin peşinde Mustafa sen koskaca bir adamsın içimde. Anlatılmaz aşkın aklımda Ak düşmüş saçlarınla Sen yalnızlığımın tek emanetçisi Ama anlamalısın Mustafa Hayat bir garip tutku içimizde Ölüm hiç gelmeyecek bir misafir Gitmeliyim Mustafa Anla ne olur Sana sıralanmış cümlelere el gibi bakma Bakma bana böyle Severken de gider insan Ve severken Daha yalnız Daha korkak Çaresiz Daha bir umutsuz Daha bir çocuk olur insan. Hem ben senin En olmaz yerlerde En olmaz olaylarda Ve en küçük karanlıklarda En büyük aydınlığına tutuldum Tutunduğum en ince dal En köklü ağaç En ürkek çocuktun. Ben korktum Mustafa İnsan böyle severken kaybediyor kendini Anla Mustafa Deli gözlerinde Deli dolu bir kadınsın de İçimdeki büyük aşkın En büyük yalnızlığısın de. Mustafa bunlar seni sevmenin çilesidir Ellerinin uzağında Senden tonlarca uzakta. Diyeceksin ki Gidişinin manası ne o zaman. Ama anlattım sana Kendini kaybeden benin Kendine sahip çıkma çabası Anlamalısın Mustafa Bir tüy kadar hafif olsa da yüreğin Kayıp gidecektir ellerinden Gözlerinde ki hüzün Bir gidişi düşün El sallayamayacak kadar kırgın Ve umutlu Bir dönüşünü düşünme Mustafa Çıldırsam da kollarından kucağından uzakta Bir dönüşü düşünme Mustafa Düşüşlerin içinde olsam bile Bir dönüşü düşünme Mustafa.... Mustafanın cevabıdır. Yanarım Leyla Ateşler içinde Acıtırım canımı. Ve Leyla, bilsen Acı çekerken insan daha bir kudretli seviyor sevdiğini. Anlasan, Acının insanca olan tarafını, Böyle bırakıp gitmezdin belki Zayıf bırakmak için beni Sen de kimdin demezdin. Olsun Kumrallığın içimde bir deprem sevdiğim Şehrin bende bir özlem Anla Leyla Yokluğunun verdiği ızdırap Adamı adam eden acılar toplamı Böyle gitmezdin belki Ve belki Leyla Sen uzak hayaller peşinde koşarken Ben senin peşinde kurarım hayallerimi Bak aydınlık tüm düşlerim Aydınlık sana olan hasretim Nasıl yazılmışsa kaderim Öyle yazılırım sana Dinle Leyla; Yılanların süründüğü Âdem babadan kalan miras Havva anadan kalan yalan Kabilden kalan ilk günah Efendiden kalan son iman Sen Leyla Düşünsene İnsan bunca umudun içinde kalır mı umutsuz. Yılar oldu hasretim sana Yıllar oldu görmedim yüzünü Sen tanımasan da Leyla Ben burada etim kemiğim kanımla İnandığım iman ile Ve bir umut ile Sarılırım senden kalan hatıralara Gömerim kendimi acıların ortasına Bak, yeşillendi yine tüm doğa Leyla duy beni Bir karanlık gibi çöksem de içine bu gidişinde Leyla duy beni Çok uzaklarda olsan da Umutsuz utkulara utanç verme Çok uzaklarda olsan da Leyla. Leyla ezildim güzelliğinin altında Ben ne Prometheyim Ne Mevlana Ben Leyla Senden uzak bir depresif gecenin içindeyim Usançlıyım, usluyum umutluyum Ben Leyla Sensiz yoklukların Cehennemlerin içindeyim. Düş yarısıdır, özlem yarasıdır Yokluğunun çilesidir Eğip başımı yarınlara Sensiz geçecek ömrün çilesidir. Leyla sen gittiğinde bu şehirden, yanımdan Eceli gelmiş kuşlar gibi sarsılıyor kanatlarım. Beklerim elbet Beklerim sevgilim Hep hayaller içinde kalsam da Sen sevgilim Leylam Bembeyaz tenin ve ellerin Gurbetindeyken gönlümün Aşk varsın vursun En olmaz yerlerinden hayatımı. Leyla ile Mustafanın ölümle randevusudur. Değerken dudakların alnıma Hatıramdaki büyük aşkına Mustafa, Sen kederimin aynası Mustafa, Sen ellerimin nasırı. Değerken dudakların alnıma Kadınlığımın o muhteşem gururuna Mustafa, Sen umudumun anahtarı. Son vakit gelmiştir. Mustafa gözlerinde ki aşk ile sarılmaktadır Leylaya ve Leyla boynu bükük kolları sarkık sarılmaktadır Mustafaya. Ve Mustafa derin bir iç geçirir. Leyla son günüdür içimdeki fırtınanın Ve bitmiştir umut Çok uzak yolların en aydınlık ufukları Artık içimizde hep karanlıktır. Doğan yeni bir acı Yeni bir ayrılık başlangıcı. Leyla mistik bir güç olmalı aramızda Dinsel bir acı Tanrısız bir kul olmalı aklımızda Ve korku nedir bilemeden Karanlığın içine dalmalı insan Unutup insanlığını Kendine kıymalı önce Anlamalısın Leyla Senden uzak bir hayat yok bende Senden uzak bir karanlık içimde Anla ne olur Bak titrek ellerimden dökülen sızı Kandırmamalı seni Ben korksam da bu büyük muammadan Kaçınılmaz değil midir şimdi yaşanacak olan. Mustafa ölüm dörtlüklerini sıralamıştır. Leylanın gözleri endişeli, ihtimal vermemektedir Mustafanın dümdüz dokuz tahta altında yatacağına. Ama Mustafa Titrek ellerinin en cesur haliyle kaldırır dedesinden kalma uzun namlulu brovningi Alnına dayar. Leyla son kez baktığının farkında olmadan Mustafanın parlak gözlerine sarılmak için atılır öne doğru... Çevreden silah sesine koşup gelenler Mustafanın yerde yatan cesedine bakarlar. Leyla dizlerinin üstünde yalvarmaktadır geç olan dakikaların geri gelme ihtimaline ama nafile bir yakarış sarar Leylanın gönlünü. Mustafanın ellerine dokunur sonra sıcak bir öpüş kondurur dudaklarına Leyla eğik başını yerden kaldırır. Az önce etimdin kemiğimdin Ayrılmak ta zorlandığım tek sevdiğimdin Mustafa sen Körebe oyunlarımdaki en aydınlık çocuktun Ah Mustafa!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mahmut Uğur Şahinol, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |