..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Þiir > Modern > MEHMET NURÝ PARMAKSIZ




25 Nisan 2005
Þiir Nedir?  
MEHMET NURÝ PARMAKSIZ

:CFDC:


“Þiirin yerini düzyazý aldý
Þiirden geriye acep ne kaldý”

Gerçek þiir ne bir düzyazýdýr ne de kelimelerin hafýzamýzdan kalemimize öylesine yansýmasýdýr. Þiir yazmak bu kadar kolay bir iþ olsaydý; herkes þair olurdu.

Peki nedir o zaman þiir? Nasýl ve niye yazýlýr? Ýncelikleri nelerdir? Þair olmak neden çok zordur?

Ýlk önce þunu bilmek lazým; þiir mefhûmunun her gönülde farklý bir yere, manaya ve tarife sahip olmasý þiirin doðasýndan kaynaklanýr; çünkü þiir, bir bilim dalý deðil, sanat dalýdýr.

Herkesin estetiði, zevki ve kabulü birbirini tutmaz. Þiirin tezahüründe rol oynayan en önemli faktör duygudur. Ne karþýsýnda duygulanýrsak duygulanalým, iþte bu þiirin baþlangýç halidir; adýna da ilham denir. Kanaatimce ilhamýn þiirle yüzde olarak ilgisi ancak yüzde ondur; ilham sadece þiire baþlamamýza yardýmcý olur. Þiirin baþlangýç haliyle bitiþi arasýndaki yüzde doksanlýk kýsým ise düzeltmelerle, arayýþlarla ve sabýrla þiirin tekamül edeceði ya da demleneceði andýr ki, þiiri þiir yapan da budur. Ýlhamdan sonra þiirin bitiþ aþamasýný belirleyen, þairin bilgi, birikim ve kültürüyle beraber þiire bakýþ açýsýdýr.

Þiir, kelimelerle oynanan bir ses oyunudur. Peki, kulaðýmýza ses olarak güzel gelen mýsralardaki ses güzelliðini saðlayan nedir? Bunu, þu iki mýsradaki ses güzelliðini açýklayarak anlatayým:

“Bir büyük boþlukta bozuldu büyü” ( C. Sýtký Tarancý)

“Bilinmeyen gemilerden biriyle gel be güzel” ( M. N. Parmaksýz)

Birinci mýsrada, her kelimenin ilk harfinin “b” ile baþlamasý ve “u” ile “ü” seslerinin mýsra içersinde çokça kullanýmý, þiiri ses olarak desteklemiþtir. Ýkinci mýsrada ise, ilk kelimenin “b” ile sonraki kelimenin “g” ile baþlamasý ve bu düzenin diðer kelimelerde de devamý ile mýsra içindeki bütün ünlü seslerin ince seslilerden kurulmasý bir ses güzelliði oluþturmuþtur. Þimdi soruyorum size, bunlar tesadüfen mi yoksa bilinçli bir gayret ve azmin neticesinde ortaya çýkan mýsralardýr? Ben söyleyeyim: Muvaffakiyeti tesadüflere baðlayanlar her zaman kaybetmeye mahkumdurlar.

Þiiri zor bir sanat dalý olarak kabul etmeyenlerin ve þiiri ciddi bir iþ olarak görmeyenlerin yazdýklarý, uyuyan bir insanýn sayýklamalarýna benzer. Aslolan, yapýlan iþ ne olursa olsun, ortaya konulanýn bilinçli olarak üretilmesidir. Þiirde önemli olan söylenen deðil, söylenenin nasýl söylendiðidir. Yazmayý ve konuþmayý bilen herkes isterse þiir yazabilir ya da kendi çapýnda bir þeyler söyleyebilir; ama yazdýklarý gerçekten þiir olur mu? Söylenilenin bir formu, bir derinliði ve etkileyiciliði yoksa ona þiir denmez. Çaðýmýzda sanat adýna çýkan dergilere baktýðýmýz zaman, þiiri bir deþarj olma hali sayan insanlarla; aslýnda þiir yazmaya çalýþan ama bilgi ve kültür eksikliðinden dolayý, þiiri düzyazýya yaklaþtýran insanlarý dergi sayfalarýnda görmemiz, þiire gönül baðlayan insanlarýn þiiri ne kadar anladýðýnýn göstergesidir. Þiirde aslolan sanattýr; didaktik tarzda oluþturulacak þiirlerde bile bu kural deðiþmez.

“ Söz az ve öz gerektirir vesselâm” diyen Mevlâna, haklýdýr. Þiiri meydana getiren en küçük birim mýsradýr; ama küçüklüðüne bakmayýn, iyi bir þairin elinde bir mýsra hem ses hem de mana itibariyle içine bir dünya sýðdýrýlacak büyüklüðe eriþebilir. Þiirde söylenilenler ile þekil arasýnda bir uygunluk olmasý lazýmdýr. Þair, þiirinde kullanacaðý þekli seçme serbestliðine sahip olsa da, gerçekten þair olanlar hangi formun hangi þiirde daha güzel bir estetik meydana getireceðini bilenlerdir. Beyitlerle yazýlmasý gereken bir þiiri, dörtlüklerle yazarsak ya da serbest tarzda kurulmasý gereken bir þiiri tutarda aruzla yazarsak hem söyleyeceklerimizin büyüsü bozulur, hem de mana yönünden þiiri zayýflatmýþ oluruz. Þiirde kullanacaðýmýz þeklin doðruluðunu sezebilmek için, þiirin doðasýný, deðiþik þiir örneklerini okuyarak öðrenmeli, her devirde okunan þiirlerin nasýl kurulduðu üzerinde düþünmeli ve ilhamla yakaladýðýmýz þiir üzerinde mutlaka çalýþmalý; ses oyunlarýný þiirde manayý bozmayacak düzeyde kullanmalý, kafiye ve söylemdeki orjinalliðimizi þair olmak için gerekli olan, geniþ bir kültürle desteklemeliyiz.

Bülbülün sesi güzeldir fakat bu sesi birkaç saniyeliðine deðil de, devamlý olarak uzun bir süre duyarsak, bu ses, bütün güzelliðini kaybeder; insana da zamanla býkkýnlýk verir. Dilin bütün incelikleri ile tanýnmasý þair için en elzem olandýr. Dilini tanýmayan ve kelime hazinesi düþük olan þairler, gelenek içersinde tekrara düþerler. Ýyi bir þair, þiirin ne için yazýlacaðýný, hangi metodlarla ve düzenle, hangi ritimle, hangi kafiyelerle ve hangi uzunlukta olacaðýný iyi hesap edebilendir.

Ýnsan olarak dünyada dikkatimizi çeken öðelerin baþýnda tabiat gelir. Aslýnda sanatkâr bir anlamda tabiatýn taklitçisi gibidir. Doðayý hem ses hem de objeleri ile taklit ederiz. Müþahade yeteneði olmadan þair doðayý çözemez ve onu kullanamaz. Þiirde ilhama yol açan ve kullanýlan sadece doða deðildir. Yaþadýklarýmýz, gördüklerimiz ve hissettiklerimiz de þiire katký saðlar; ama yazdýklarýmýzý þiir haline sokan, bunlarý anlatýrken kullandýðýmýz teknikler, kelimeler arasýnda oluþturduðumuz oyunlar ve edebi dile hakimiyetimizdir.

Þiirdeki öðeleri önem durumuna göre sýralarsak, ilk sýrayý “ses”, ikinci sýrayý “mana” alýr. Ýkisinin uygun bir form içinde bir araya geliþi þiirde, güzel naðmeler ve derin bir anlam oluþmasýný saðlar. Manasý güzel olan bir þiirin sesi de güzel olmalýdýr. Yalnýz, bu sesin varolan ses oyunlarýndan hangisiyle yakalanacaðý veya hangi kelimeler yan yana gelirse, hem ses hem de mana olarak oluþan güzelliðin, insanýn hem zeka, hem de ruhuna nasýl hitap edeceðinin bilinen bir kuralý yoktur. Ýþte bunu bulanlar,dilimizden þiirlerini düþürmediðimiz ve hafýzamýzda yer etmiþ gerçek þairlerdir. Teknikleri bilmeden, kültürümüzü hem evrensel hem de milli boyutta geliþtirmeden, gerçek þiiri bulmamýz tatlý bir hülyadan baþka bir þey deðildir.

Þiiri, kelimelerden mürekkep bir ses oyunu haline koyan güç onun musiki ile benzerliðinden kaynaklanýr. Müzikte nota neyse, þiirde de hece odur. Hecelerin belli bir düzen içinde tekrarý, musikideki melodiye tekabül eder. Fakat þiir, sadece duyulmak için vucûd bulmaz; çünkü mana þiirdeki olmazsa olmazlardan birisidir. Yalnýz, þiirde mana sadece þairin anlatmak istediði deðildir. Þair, þiiri belli bir olay, belli bir felsefi düþünce ya da etkilenme ile yazmýþ olsa da, o þiiri okuyan kadar yeni mana ve þiir vardýr. Þiir okuyucu ile buluþtuðu andan itibaren ses olarak deðil ama olarak okuyucu tarafýndan yeniden yazýlýr. Nice þiirler bilirim ki, hikayesini öðrendiðim hatta þairini tanýdýðým zaman, þiir ve þair hakkýnda düþündüklerim yýkýma uðramýþtýr.

Þiirin ortaya çýkýþý bir vecd hâlidir. Bu hâlin belli bir zamaný-özellikle gece- belli bir saati yoktur. Yaþadýklarýmýzýn, hissettiklerimizin, hafýzamýzda biriken görüntü ya da þekillerin, bilinçaltýndan ya da gönülden dýþa vurumu, kiþinin psikolojisiyle ilgili olduðu kadar, bir sara nöbeti gibi ne zaman ortaya çýkacaðý belli olmayan bir haldir. A.Haþim`in þiirlerini güneþin batýþýna yakýn saatlerde ve hep bir su kenarýnda yazdýðý görüþü tamamiyle olmasa da bir safsatadýr. Acaba Haþim þiir yazmak için hep güneþin batýþ anýný mý beklemiþtir? Bu aný yakalasa bile, su kenarýnda olmadýðý anlar da þiir yazmamýþ mýdýr? Hayýr, asýl mesele, her þairi çeken bir ortamýn oluþu ve þiirin tamamiyle ilhamdan oluþmadýðý ile baðlantýlýdýr. Gerçi bu görüþ þairden þaire deðiþse de, mesele þiirin uzun bir çalýþma sonucunda hatta teþbihte hata olmaz, bir kadýnýn doðum anýnda çektiði acýyla eþ deðer bir zorlukla ortaya çýkmasýnda yatar. Akþam saatinde þiire baþlayan Haþim, acaba þiirini ne zaman bitirmiþtir.

Þiirde anlatýlanlarýn bizi kendine çekmesi manadan daha çok ses güzelliði ile açýklanabilir. Kafiye sistemi, bu ses güzelliðini saðlayan öðelerden sadece biridir. Tatlý içinde þekerin önemi neyse, þiirde de ses güzelliðini saðlayan ses unsurlarý (Asonans,Aliterasyon, Redif, Mýsra tekrarý...vs.) ayný öneme haizdir. Þairler, þiirlerinde kullanacaklarý formu kendileri belirler; ancak þiirde formu seçebilmek için, Türk þiirinde varolan tüm formlarý( Hece,Aruz, Serbest) en iyi þekilde tanýmak lazýmdýr. Bunlarý bilmeden hangi formu kullanacaðýmýzý ayýrt edemeyiz;o zamanda, günümüzdeki müteþâirlerin yaptýðý gibi, en kolay sanýlan ama en zor þekil olan serbest tarzý benimseriz. Serbest þiirin zorluðu kafiye ve ritim oluþturacak bilindik öðelerden yoksun olmasýdýr; fakat bu bir handikap deðildir. Serbest þiir yazan þairler bahsettiðim ses unsurlarýný ve hece ile aruzda bulunan bazý özellikleri þiirleri içine baþarý ile koyamazlarsa, yazdýklarý þiirlerin düzyazýya yaklaþmasý söz konusudur. Serbest þiirin en sevilen þairi olan O. Veli`nin, hece ve aruzu çok iyi bildiði, hatta bu þekillerin bazý özelliklerini þiirleri içine gizlediði müteþâirler tarafýndan bilinmese de gerçek þairler tarafýndan bilinir. Serbest tarzda, gereðinden uzun þekilde kurulan þiirlerin düzyazýya yaklaþtýðý bir vakýadýr. O. Veli`nin yazdýðý þiirlerin çoðunun kýsa oluþu ise dikkate þayandýr.

Þiir, zor olduðu kadar, dinleyenin ruhunu baþka bir âleme götürecek kadar kuvvetli bir sanat dalýdýr. Gerçek þairlerin arzuladýðý tek þey,çok þiir yazmak deðil, hafýzalarda yer edebilecek birkaç þiir yazabilmektir. "

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Mehmet Hoca
Gönderen: nida / Ýstanbul/Türkiye
1 Mayýs 2005
Sizin þiiriniz nerede?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn modern kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Þiirin Okulu Olur Mu?
Cahit Sýtký Tarancý
Þair Kimdir?
Hece mi, Aruz Mu, Serbest mi?
Þiirimiz Nereye Gidiyor?
Þiir Bir Deryâya Benzer

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Süveydâ'ya Mektup 1 [Deneme]


MEHMET NURÝ PARMAKSIZ kimdir?

www. mehmetnuriparmaksiz. com Aþk bitti mi dünyâ kelebek ömrü kadardýr!


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © MEHMET NURÝ PARMAKSIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.