Saatın kaç olduğunu umursamıyorum.
Haftanın hangi günü olsa fark etmiyor.
Hatta,gece ve gündüz.
Dünya tepsi gibi,dümdüz..
"Yuvarlak"diyenler yalancı.
Umursamaz,akıl hayatı.
Bağlanmaz dünyanın toprağına.
Göz çukurlarına dolacak,belli..
Dört kolluya bineceklere
Toprağa derin gömüleceklere
Dünyayı sevmek,akılcı değil.
Boş vermişliğin erdemine inanmak,zor değil,
Genlerimizden gelen miras bize.
Çalışmak,üretmek neyimize?
Yüksek idealleri seslendirmek yeterli,
Düşündüklerimizi yaşamak,gereksiz.
El açarak yaşamak,dilenci gibi.
Sen iste/Vermeyen şerefsiz...
Keşfe gerek yok gerçeği,ortada,
İtiraf etmek zor elbet.
Hepimiz yem gibiyiz oltada
Belirsiz sularda yüzmekteyiz,habersiz.
Sevinç mi içimde esen bu rüzgar?
Saçlarıma takılan bu serinlik niye ki?
Mutlu olmak için,acıyı tanımak lazım,
İyiyi bilmek için,kötüyü bilmek gerek.
İçimizde yaşayan engerek,
Yalan dünyaya sevdamızdadır...
Gönül denen ateş kuşu
Cehennemlere kanat çırpan akılsız.
Hep bezgin,hep huzursuz.
Müebbet özlem mahkumu
Hasretin acısı ile yanacak.
Nice kahır çekerse sevdasından,
Onca mutlanacak.
Vuslat bekleyecek her nefesinde
Umutlanacak.
Bilmezler,aşkın yangınlarda yaşadığını
Vuslatın aşkı öldürdüğünü bilmezler.
Kavuşmak değil çare
Gönül yangınını söndüremez,su.
Ölene kadar,gerçek bu.