Kendi görüşlerim var -sağlam görüşler-, yine de her zaman onlara katılmıyorum. -G. Bush |
|
||||||||||
|
“Sonra ne mi oldu?” Yusuf çöktüğü yerden doğrulup parmaklarını saçlarının arasından geçirdi. Acı çektiği yüzünden belli oluyordu. “Kapıyı açıp dışarıya tam adım atacakken önce iki çift siyah ayakkabı gördüm. Tahmin ettiğin gibi, polisler gelmişti. Ondan sonra ne olduğunu da tahmin edebilirsin. Önce karakola gittik. Ertesi gün kardeşimi yurda götürdüler ve beni de mahkemeden sübyan koğuşuna. Nedense, delillerin yetersizliğine rağmen, o cinayetlerin tek zanlısı ben olup çıkmıştım.” Yusuf odanın içinde dolaşmaya başlamıştı. Bir müddet sonra tekrar gelip karşıma oturdu. “Bana olanları umursamadım. Tek bir gün, bir saat, bir saniye bile beni incitemediler. Sadece Yasemini düşünüyordum. Gece, herkes uykuya daldığında gözlerimi karanlığa açıp onun yüzünü hatırlamaya çalışıyordum. O kadar narin ve savunmasızdı ve bu benim içimi acıtıyordu.” Bana doğru eğilip sol eliyle dizime dokundu: “Seninle konuşabilmeyi bile aklımdan geçirmiştim. Bir şekilde sana ulaşmalıydım ama bunu yapmaya cesaret edemedim. Bulunduğum yere bakıp vazgeçtim. Önyargılardan, küçümsenmelerden, acınmalardan bıkıp usanmıştım. Yıllar geçtikçe daha da katılaştım. Buna rağmen beladan uzak durmak için her şey yaptım. Çirkin bir yerde bulunuyordum ama o çirkinliği üzerime bulaştırmadım. Tek bir amaç için nefes aldım, Yasemin...” Yusuf tekrar ayağa kalkmıştı. Kitaplığın yanındaki barın üzerindeki sürahiden bir bardağa su doldurup bana uzattı. Bir başka bardağı da kendisi için aldı. “Bu arada çalışmak zorundaydım. Birçok yere girip çıktım. İnsanlar hapisten çıktığımı öğrendiklerinde benden bir an kurtulma telaşına düşüyor ve ben bu yüzden sık sık iş değiştirmek zorunda kalıyordum. Temizdim, oysa bu onların umurunda değildi. Sokaklar ise bela doluydu ve ben ondan uzak durmalıydım. Yasemin yüzüme baktığında utanacağım bir şeyler olmamalıydı. Hafızamda hep o küçük kız olarak kalmıştı. Hakkımda ne düşündüğünü bilmiyordum. Beni hatırladığından bile emin değildim... Bütün bunların yanında, yıllar sonra geçmişe ait çözemediklerim parça parça bir araya gelmeye başlamıştı. Karanlık bir odadan dışarıya çıkmak gibi. Önce gözlerin kamaşır, hiçbir şey göremezsin, göz yuvaların bile sızlar. Sonra, yavaş yavaş belirmeye başlar etrafında olanlar ve nihayet her yer aydınlanır.” Yusuf tekrar silahı eline aldı. Sol avcu üzerine koyup baktı. Parmaklarıyla sıkıca kavradı ve namluyu yerde yarı baygın yatan patronuma çevirdi. Adam korkudan kıpırdamadan yatıyordu. Yusuf yanına gidip ayağı ile hafifçe dürterek: "Kalk" dedi. Ceketinin yakasından tutup onu hızla çekip kaldırdı ve kanepenin üstüne doğru itti. Asım Germini hiç öyle görmemiştim. Yüzü bembeyaz kesilmiş, incecik dudakları daha da incelip neredeyse kaybolmuşlardı. Yusuf su dolu bardağı titreyen elleri arasında bıraktığında yarısı üzerine dökülmüştü. “Parçalar birleştikçe karanlık geriye çekiliyordu. Yüzler, isimler, fısıltılar... Hepsi beynimin içinde dönüp durmaktaydılar, ve ben her şeyi anlamaya başlamıştım...” Yusuf’un sesi gittikçe yükselmekteydi. Bir yandan ortasına düştüğüm bu durumdan kurtulmak isteği vardı içimde, bir taraftan da sonu her nasıl olacaksa oraya varabilmek. Bir şeyler olmak üzereydi, odanın içinde bir ileri bir geri yürüyordu. Silahı hala elindeydi. Oturduğum yere doğru yaklaştığında durakladı, sonra karşımdaki koltuğa oturup gözlerimin içine baktı. “Birkaç aydan bu yana bu adamın peşindeyim. Seni ilk gördüğümde tanır gibi oldum, emin olmak için burayı arayıp santraldeki kıza adını verdim. Yanılmamıştım. Diyeceksin ki, neden bana gelip konuşmadın. Haklısın, diyebilirsin. Ne yapacaktın? Farz edelim beni dinledin. Neyi çözebilirdin? Bana hayatımı geri verebilir miydin? Ya kardeşimin hayatını?..” Başını yana çevirdi. Boynunda gerilen damarlara takılmıştı gözlerim. Güçlükle yutkundu. Tekrar bana döndüğünde gözlerindeki ıslaklığı fark etim. Burnunu çekip kendini toparladı. Asım Germin başını yere eğmiş koltuğun içine iyice gömülmüş sessizce oturuyordu. Yusuf yanına gidip yere çöktü. Elindeki silahı adamın başına dayadı. Sonra kolunu kaldırdı, dehşete kapılmış, adamın başını parçalayacak diye içimden geçirdim. Nefesimi tutmuştum. Yusuf’un kolu yavaşça aşağıya indi. Kendisini zor tuttuğu belliydi. “Neyi anlıyorum şimdi, biliyor musun? Değmez, Yasemin için bile senin gibi bir pisliğe bulaşmak değmezmiş...” Silah gürültüyle çarptı zemine. Yusuf koşar adımlarla odadan çıkıp gitti. Birkaç saniyelik şaşkınlığım geçtiğinde patronumun bulunduğu yöne baktım. Belli ki çok rahatlamıştı. Üzerindeki elbiseyi düzeltti. Ceketinin cebinden çıkardığı mendili alnındaki yaranın üzerine basıp masasına yöneldi. Telefon ahizesini kaldırdı. Polisi arayacağını düşündüm. Telefon numarasını çevirmişken vazgeçip ahizeyi yerine bıraktı. Benim orada olduğumu şimdi fark etmiş gibi yüzüme bakıp her zamanki soğuk ses tonu ile: “Bütün bunlardan kimseye bahsetmeyeceğinizden emin olabilir miyim? Şimdilik...” Gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Sadece başımı salladım. Ofisime gidip bir müddet oturdum. Olanları tek tek hatırlamaya çalıştım. Aklım karmakarışık, bedenim yorgundu. Hiçbir şeye anlam verememiştim. "Yusuf nerede acaba?" diye düşündüm. Askıdaki ceketimi giyip dışarıya çıkmak üzere koridordan geçerken Asım Germin hala bürosundaydı. Telefonda birileriyle konuşuyordu. eylül
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |