Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Bir şeyleri değiştirme çabasındaydım. İsteğim yazgının kirli, kara yazılarını biraz renklendirmekti. Olmadı... Eskiden kendime sözüm geçerdi,şimdi kimseye anlatamadığım gibi, kendime de geçmez oldu. Ruhumun dümeni kırıldı, serseri bir gemi oldum. Sen.... Yaşamımı az da olsa renklendiriyordun. İyi biriydin. Aklın başındaydı. Ne, kim olduğunu biliyordun. Bense olmayacakları gerçekleştirmeye çabalayan biriydim. Patika köy yolarını hava alanı gibi kullanmak, uçak indirip, uçak kaldırmak istiyordum. Ya da... Fatih`in İstanbul`u fethi gibi, gönülleri fethetmekti isteğim..... Oysa ki, Fatih`in gemileri vardı. Dolaştığı denizin kıyıları vardı. Kalaslara dökecek zeytinyağı, gemileri çekecek leventleri vardı. Benimse, denizim yok, gemim yok, leventlerim, zeytinyağım da yok. Üstelik sultan da değilim, olamam da. Olsam, olsam Don Kişot olabilirdim, olmayacak hayallerin peşine düşen. . Seninle `birşeyler değişir mi? ` demiştim, hiçbir şey değişmedi.. Üzgünüm ki, herşey olduğu gibi, eskisi gibi, hatta eskisinden de beter gitti. Umudum... Bir iddiam, bir beklentim kalmadı. Şimdi ötekiler var ya, hani aramıza girmeye çalışan ötekiler, bu halimle ister saysınlar beni, ister ayıplasınlar, hatta küfür etsinler bana. Umrumda değil.. Ben seni sevdim, seviyorum ya, tek gerçeğim bu. Yalnız sevdamı iki kişilik değil, tek bana ait... Asl`on da öyle değil mi? Sen de, kimse de anlayamıyor, duyamıyor. Yalnız geldiğim yaşamdan yalnız da gideceğim anlaşılan. Yaşarken yalnız olmak, ölünce garipler mezarlığına gömülmekten daha zormuş be sevgili.... Düşünüyorum da, ya ben insanları kabullenemedim, ya da onlar beni istemedi. Bakma zekice göründüğüme, aklımın kısalığından hepsi. Aptallar yarışı yapılsa, dünya şampiyonluğunun favori adayı olurdum ben. Yıkılmış bende, eski benden bir eksiğim de var. Önceleri haftalar, aylar boyu, hatta yıllarca süren bir sarhoşluğum vardı. Şimdiyse, hüzünlerimi taşıyamayınca, yeniden içmek istiyorum, olmuyor, içemez oldum. Ah, bir sarhoş olabilsem kalan ömrümde dünyayı unutacak kadar !!! Daha ne isterdim ki? Dertler, hüzünler şişeleri mi sakladı, yoksa kırdılar mı? . Bilemez oldum. Başımın belası beynimle, gönlümü uyuşturmaya neyin gücü yeter acaba? Bir Türk sanat müziği bestesi olan ben, şimdi gazel oldum, hatta arabesk, hoyrat oldum. Benim için son tren seninle kalktı sevgili.. Senden başka uğrayacak istasyonum, sığınacak limanım da yok. Senin limanında da yerim ne kadar, istasyonundaysa ne kadar kalabilirim? Bana aldırma sen sevgili, nasıl olsa anlayamazsın..Takma kafana. Sil gözyaşlarını, akıtma benim için... Sen sadece gülümse, istemesen de sus ve gülümse, hiç birşey söyleme, sen söyleme... (sen söyleme-14) Nesrin Göçmen
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Nesrin Göçmen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |