Oradaki

Uzaklara bakıyordu bir adam / Çok uzaklara, ve ufka bilhassa...

yazı resim

Uzaklara bakıyordu bir adam
Çok uzaklara, ve ufka bilhassa
Sakindi, düşünceliydi, hisliydi
Yalnız değil miydi?
Yalnızlığı kimsesizdi
Dalga sesine, rüzgara, suya, zincir boşluksuzluğuna karışıyordu
Karışıyordu kendi içine, kendi dışından
Ufuktan gemiler geçiyordu, kendilerince, adamın bakışlarını kesercesine
Adam karışıyordu yerdeki yazıların renksizliğine
Düşünüyordu suyun rengini, dibini görebilmeyi, havanın nefesini
Bir yanında güneş, bir yanında rüzgar
Dursa mı, yürüse mi acaba?
Suya akıyordu, gemilerin hızına, şamandıralara, adaların arasındaki boşluklara
Düşündüğü maviydi
Kaldırdı başını ve gökyüzüne karıştı
Bir alanla karşılaştı; sınırsızdı, baktı baktı, daha da baktı, ona alıştı
Adam gökyüzüne karıştı
Bir kısa filmin kısa bir karesiydi zaman, suyla akıyordu, yavaştı ama
Kuşlar tektüktü, berrakdı su
Durmuştu bir adam, kıyısında, masmavi arasında
Uzaklara bakıyordu
Düşündükçe yaşıyordu.

(Yosunlar vurmuştu yola,
Aralarından geçti, yürüdü gitti; akşam dinginliğindeki süt beyazı ılık gökyüzü kalarak aklında.
Döndü, baktı o ılımlığa
Döndü, baktı. Baktı baktı baktı...)

Başa Dön