Her gün yeniden doðmalý. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Ancak tüm bu kontroller için doktora, hastaneye koþarak giden kaç kiþi var aranýzda? Üstelik çok zorda kaldýðýnýzda, aðrýlarýnýz tavana vurup ýzdýrabýnýz dayanma sýnýrlarýnýzý aþtýðýnda bile hastane sözünü duyduðunuzda sizinde ayaklarýnýz gerisin geri gitmiyor mu? Ýþte tam bu sorudan yola çýkarak çok kapsamlý bu konunun özellikle bizleri yakýndan ilgilendiren bir bölümüne hasta psikolojisine küçük bir pencereden bakmaya çalýþacaðým. Biliyorum ki burada paylaþtýklarým pek çoðumuzun yaþadýðý, hissettiði duygular olacak ve bizler belki bir satýr arasýnda buluþacaðýz. Her zaman dile getirdiðimiz gibi saðlýk gibisi yok, üstelik bizler bu deðerli hazinemizin kýymetini kaybedinceye kadar bilemiyor, koruyup kollamak yerine þartlarý zorladýkça zorluyoruz. Sonuçta gerek bu þekildeki zorunlu haller olsun, gerekse kontrol amaçlý; doktorlarýn kapýsýný çalmak zorunda kalýyor, tüm hassasiyetimizle ve gardýmýzý indirmiþ olarak karþýlarýna geçiyoruz. Tam bu noktada karþýlaþtýðýmýz tablonun rengi son derece önemli. Çünkü bizlerin böylesi anlarda her zamanki halimizden çok daha naif, çok daha hassas ve kýrýlgan olduðumuz bir gerçek. Bedenimiz belki küçük sinyaller de veriyor ama ondan da önemlisi ruhumuz…þefkat istiyor, ilgi bekliyor, kaygýlardan kurtulup özgürce kanat çýrpmak istiyor. Bu yüzden olsa gerek doktorlarla karþýlaþtýðýmýz andan itibaren onlara güven duymayý, sorunlarýmýzý endiþelerimizi içtenlikle paylaþabilmeyi, sorularýmýza yanýt alabilmeyi kýsacasý içinde bulunduðumuz o sýkýntýlý periyodu onlarla hafifletmeyi istiyoruz. Onlarýn aðzýndan çýkan her söz bizler için büyük önem taþýyor, çünkü moralimizi yeniden kazanma ve kendimizi yeniden motive edebilme gücünün hep bu sözcüklerde gizli olduðunu hissediyoruz. Ýþte bu anlamda doktorlara, hemþirelere, tüm saðlýk personeline büyük iþler düþüyor. Bu psikolojiyi yakýnen anlamalarý aslýnda tüm sorunu çözecekken maalesef olmuyor, olamýyor… Mutlaka çok iyi doktorlarýmýz var, her ne olursa olsun insani duygularýný kaybetmemiþ, mesleklerine adeta tapan doktorlar…onlarý ayakta alkýþlýyorum ama istisnalar kaideyi bozmuyor. Çünkü çoðu doktor hastasýný önemsemiyor, onu küçümsüyor, soru sormasýna dahi izin vermiyor, hatta azarlýyor, kýsa bir iki cümleden sonra siz bir anda muayene kapýsýnýn önünde buluyorsunuz kendinizi. Aklýnýzda soramadýðýnýz sorular, iyice karýþan kafanýz ve içinizi saran güvensizlik duygusuyla. Oysaki hasta psikolojisi önemlidir. Hastanýn doktor karþýnsýndaki endiþeleri, yaþadýðý tatsýz deneyimler sonrasýnda iyice derinleþir. Böyle bir psikoloji kolay kolay atlatýlmaz ve iþte bu sebeptendir ki bir sonraki randevuda ayaklarýnýz gerisin geriye gider. Zaten toplum bilinci olarak saðlýðýmýzý hep erteleyen, ikinci plana atan bir yapýmýz var. Elbette maddi olanaksýzlýklarýn bunda büyük payý var ancak, gerekli donanýma sahip olsak da bu yapýyý terk edemediðimiz bir gerçek. Kendimizi yeterince önemsememe, bize bir þey olmaz deyip boþ vermek de. Bunlar bizim eleþtirilecek yönlerimiz ama ben bu çekingenlikte bu isteksizlikte doktor ve hastanelerin de önemli bir rol oynadýklarýný düþünüyorum, hemde büyük bir yüzdeyle. Üstelik her gün bir yenisini duyduðumuz saðlýk skandallarýný, ameliyat için yýllar sonrasýna verilen günleri, tahlillerde yapýlan ölümcül yanlýþlýklarý, bir doktorun ak dediðine diðerinin kara dediðini, sadece para uðruna ameliyat önerenleri, ameliyat sýrasýnda alýnan býçak paralarýný,…ve daha nicelerini düþünürsek aslýnda çizdiðimiz tablonun daha da karardýðýný kolayca görebiliriz. Karþýmýzdaki bu gri siyah görüntüyü bile bile doktora, hastaneye yine de güle oynaya gidebilmek insaný oldukça zorluyor, öyle deðil mi? Konu saðlýðýmýz olsa da isteksizlik hat safhada oluyor. Çünkü soru iþaretlerimiz hiç bitmiyor… Doktorlarýn bu anlamda öncelikle empati yapabilmesi gerekli diye düþünüyorum; gerekiyor ki hastasýný ve o anda içinden geçenleri hissedebilsin. Düþünsenize siz zaten belirli kaygýlarla, beyninizde yýðýnla soru iþaretiyle ve biraz çaresiz biraz savunmasýz bir halde onlarýn kapýsýný çalmaktasýnýz. Bu noktada asýk bir surat, soðuk bir merhaba ve tamamen hasta psikolojisine aykýrý tavýrlar. Gözlerinde bir an öce derdini söyle ve git dercesine bakan yarý kýzgýn bakýþlar…Ýþte o anlarda içiniz daha bir kýrýlgan hale gelir; soracaðýnýz sorularý dahi unutur doktorun yüzünde minicik olumlu bir iþaret ararsýnýz. Ama nafile…Sonuçta saðlýðýnýzla ilgili endiþeleriniz kaybolmamýþ, üstüne üstük daha da artmýþ bir þekilde, anlayamadýðýnýz bir diyalogdan çýkýp kapý önünde bulursunuz kendinizi. Moraliniz sýfýrlanmýþtýr, canýnýz öylesine sýkýlmýþtýr ki doktorun uyarýlarý bile umurunuzda olmaz. Bir kez daha doktor ve hastane sözü duymak istemesiniz. Elbetteki tüm bu olumsuz ve iç karatýcý tablonun dýþýnda çok güzel örneklerle de karþýlaþýyoruz zaman zaman. Mesleðini severek yapan, sizinle ve hastalýðýnýzla ilgilenen, endiþelerinize olan yaklaþýmý ile dört dörtlük doktorlarýmýzda var ve olmalý! Öyle ki onlar bir süre sonra sizin en güvendiðiniz dostlarýnýz arasýndaki yerlerini kendiliklerinden alýyorlar. Böylesi doktorlara denk geldiðinizde onlarý ömrünüzün sonuna kadar sahipleniyor, asla deðiþtirmeyi düþünmüyorsunuz. Hep söylediðimiz gibi insanlar arasý iletiþim; el sýkmakla göz temasý ile baþlayan ve konuþmayla devam eden o süreç öylesine önemli ki bazý þeylerin oluþmasýnda. Bunu yakaladýðýnýz anda, yani güvenebileceðinizi hissettiðiniz anda aradaki tüm engeller kalkýyor. Biliyorsunuz ki endiþe dolu sýkýntýlarýnýzla doktorunuza gitseniz bile o sizi bir þekilde rahatlatacak; ufkunuzu açacak, daha pozitif düþünmenize yardýmcý olacak, size yol gösterecek, bilgilerini sizinle býkmadan usanmadan paylaþacak, tüm sorularýnýzý yanýtlayacak. Gözlerinizin önünü perdeleyen gri bulutlarý sýcacýk gülümsemesine eþlik eden anlayýþý ile aralayacak. Çünkü doktorluk dünyanýn en saygýn mesleklerinden bir tanesidir ve yapýlanlar insan saðlýðý söz konusu olduðu için hiçbir þekilde rencide edilmemeli her þeyin üstünde tutulmalýdýr. Mesleðe adým atarken edilen o kutsal yemin bir takým art niyetlerin, kötü emellerin, para hýrsýnýn gölgesinde kalmamalýdýr. Gerçekten özveri isteyen, emek isteyen, sevgi isteyen bu mesleðin adýna yaraþýr þekilde yapýlmasý içinde doktorlarýn daha anlayýþlý olmalarý ve hasta psikolojisini çok iyi analiz etmeleri gerektiðini düþünüyorum. Bilemiyorum belki de onlara çok yüklendiðimi, onlarýn da bu ülkenin insaný olduklarýný ve pek çok dertle mücadele etmek zorunda kaldýklarýný unuttuðumu düþünebilirsiniz. Doðrudur ama mademki bu saygýn mesleði yapýyorlar o halde; hastalarýný karþýlarýna aldýklarýnda tüm dertlerini, sorunlarýný, sýkýntýlarýný bir kenara býrakmýþ olmalarý gerektiðine inanýyorum ben. O beyaz önlüðü giydiklerinde, o muayenehaneye adým attýklarýnda her þey pozitif hale gelmeli; týpký hepimizin iþten eve dönerken evin kapýsýndan bambaþka bir ruh hali ile içeriye adým atmamýz gibi… Doktorlarýn hastalarýný hep ayný gözle görmelerini, onlarý hastalýklarýna göre deðerlendirmelerini ve hayata olduðu kadar ölüme de alýþkýn olmalarýný anlayabilirim ama tüm bunlar; hepimizin önce insan olduðumuzu unutturmaz. Bizim daha duyduðumuzda içimizi acýtan hastalýklarla kaybediþlerle sürekli uðraþýyor olmak elbette doktorlara bir duruþ bir vizyon kazandýracaktýr ama bu onlarýn hastalarýna karþý acýmasýz olmalarýný gerektirmez. Doktorlar ne kadar ölüme yatkýn olsalar da bizler deðiliz, o nedenle bu tarz haberleri bizlerle paylaþýrken acýmasýzlýðý, o soðuk tavrý, o ruhsuz kiþiliði bir yana býrakmalýlar bence. Çünkü insan ne kadar hazýrlýkla olursa olsun böyle bir haberi ilk duyduðunda alacaðý þok, yaþayacaðý ani travma gerçekten de önemli. Böylesi bir olayý birkaç defa çok yakýndan yaþamýþ birisi olarak biliyorum ki eðer yapýnýz güçlü deðilse ruhunuzu korumanýz gerçekten zorlaþýyor…hatta biliyorsunuz ki bu konuda bir ikilem var. Bir kýsým doktor böylesi bir haberin hiç verilmemesinden; diðer kýsým ise saklanmadan net bir þekilde hasta ile paylaþýlmasýndan yana. Açýk söylemek gerekirse bende saklanmasýndan yana deðilim, her þeyin açýk açýk paylaþýlmasýnýn gerekli ve doðru olduðunu düþünüyorum çünkü bu hayat sadece bize ait, vereceðimiz kararlar da. Ama bu paylaþýmýn þekli, dozu ve sonrasýndaki takip çok önemli. Çünkü hastalýðýnýzýn bedeniniz üzerinde yaratacaðý olumsuz etkenlere birde ruhsal çöküntü travma eklenirse yaþama sýký sýkýya sarýlma þansýnýz kalmayacaktýr. Ýþte doktorlar hastalarýnýn elinden bu þansý almamalýlar diye düþünüyorum ben. Haksýz mýyým? Yýllar önce bir bisiklet kazasýnda topuðuna aðýr bir darbe alýp yaralanan kýzýmý kollarýmda doktora götürdüðümde hissettiðim o duygusuz sert hareketleri dün gibi hatýrlýyorum. Dönüþte kýzýmla beraber bende aðlamýþtým, göz yaþlarýmýz her bir hýçkýrýðýmýzda birbirine karýþmýþtý. Yine bir baþka tablo…Boðazlarý birbirine yapýþýk derecede þiþ ve ateþli bir halde minik kýzýmla bir gece yarýsý nöbetçi doktorun yanýndayýz. Mecburiyetten yapýlan olumsuz davranýþlara sesimi çýkaramýyorum ama bizlere sormadan kocaman bir iðneyi kýzýmýn þiþ bademciklerine batýrýp iltihap akýtmaya çalýþmasýný, beceremeyince de bir þey yok diyerek bizleri paylamasýný unutamýyorum. Oradan nasýl çýktýðýmý bilememiþtim o beklenmedik kaba davranýþ sýrasýnda. Bitmedi…daha altý ay önce en saygýn hastanelerin birinde bir profesör tarafýndan hastalýkla ilgili sorduðum bir soru yüzünden azarlanmam ise iþin bir baþka boyutu. Tam tersine bir kýsým doktor bizleri hastalýklarýmýz konusunda bilinçli olmaya davet edip, aklýmýza gelebilecek her türlü soruyu sormamýz gerektiði konusunda uyarýp, bu uðurda kitap yazmýþ olsalar dahi büyük bir kesim ne yazýk ki bundan yoksun… Ve maalesef bizler hastalýðýmýzla yalnýz ve çaresiz kalýyoruz böylesi doktorlarýn karþýsýnda. Ýþte benim sözümde onlara…Kim bilir bakarsýnýz bu satýrlarý okuyup bir an için düþünen ve belki de bizlere hak veren doktorlar vardýr aramýzda. Sonuçta bizler insanýz ve insanca yaþamý hak ediyoruz diye düþünüyorum ve ben yine de umutlu olmak istiyorum. Sevgiyle kalýn.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © BELGÝN ERYAVUZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |