Bir takým þeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsýnýz. Ben ise bir takým þeyler düþlerim ve "Niye olmasýn?" diye sorarým. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Romanlarýn beyazperdeye uyarlanmasý her zaman için risklidir. Hem sinemayý hem edebiyatý rahatýz eden iki taraflý bir risktir bu üstelik. Her iki alanýn ortak bir paydada buluþmasý ise umulmadýk talihli karþýlaþmalara neden olabilir. Visconti böyle bir yapýt sunuyor bize. Ve kamerasýný Mann’ýn ayrýntýlarý üzerinde gezdirirken ama kendi dilince, bir yozlaþmanýn þiirsel manzarasýný sunuyor. Thomas Mann’ýn üzerinde ýsrar ettiði “yozlaþma”, özellikle burjuva sýnýfýný da etkisine almýþ aristokratik bir ayrýntýlar yýðýnýnýn hüznü arasýndan, ayný ýsrara sahip bir yönetmenin eline düþüyor. Gustave Assenbach ünlü bir yazardýr. Tek baþýna bir geziye çýkarak Venedik yakýnlarýnda lüks bir otelde kalmaya baþlar. Bu tatil esnasýnda genç, neredeyse bir çocuk olan Taciu ile karþýlaþýr. Çocuk, Polonyalý bir ailenin dört çocuðundan en büyüðüdür. Ve kusursuz güzelliðiyle, Assenbach üzerinde yarattýðý etki antik Yunan heykellerinden toplanmýþa benzeyen, ideal güzelliðin yorumu olur. Ancak ideal güzelliðe duyduðu tutkuyla sarsýlan yazar, bu heyecaný ne taþýyacak ne yaþayacak güçtedir. Sadece izlemekle yetinir Taciu’yu. Onun asýl trajedisi burada baþlar. Bir yandan mazisinde taþýdýðý aile faciasý, bir yandan Oscar Wýlde’ýn dediði gibi, “ihtiyarlýðýn asýl trajedisi genç kalmamýzdýr” hali, onu sadece seyretmeye iter. Ama seyir de yeteri kadar yorgunluk verici bir þeydir yeri gelince. Ve “Taciu, Venedik’te ölmek için en güzel sebeptir” o unutulmaz ve bütün aþklarýn özeti olabilecek cümleyle. Hele de Assenbach, takým elbiseleri içinde uzandýðý þezlongundan, kumsalýn esmer baðrýnda, her zerresinden hayat, gençlik ve Akdenizliliðin ateþi fýþkýran alabildiðine “erkek”, Ýtalyan çocuðun Taciu ile giriþtiði güreþin aymazlýk sýnýrlarýný seyrederken. Assenbach’ýn, son bir çýrpýnýþ, hayata ve aþka son bir tutunma hamlesiyle ve doðrudan aþkýn verdiði enerjiyle gidiverdiði berber koltuðunda geçirdiði deðiþim ise içler burkan trajedinin en acýlý perdesidir. Sarkmýþ cildi örtmeye çalýþan zavallý pudranýn yapay rengi ve dokusu, özentili bir saç tuvaleti, makas ucuyla fazlalýklarý kesilen, sadece yaþlýlara özgü uzamýþ ve biçimsizleþmiþ kaþ kýllarý, saçlara ve býyýklara rengini iade etmeyi deneyen simsiyah bir boya, dudaklara ve yanaklara kondurulan abartýlý parlak turuncu bir boyanýn grotesk etkisi, bu boya aðýrlýðýnýn her an için bulaþacaðý korkusunu veren bembeyaz bir takým elbise ve nihayet ceket cebine fiyakalý bir biçimde yerleþtirilen göz alýcý bir mendil. Eserinden hoþnut berberin müþterisine iltifatý tek cümledir: “Artýk yeni aþklara koþabilirsiniz efendim”. Ama bu trajedinin bir son perdesi de vardýr ve bütün trajediler ölümle biter. Görünür güzelliðiyle büyüleyici Venedik’in arka sokaklarýndaki sefalet, iðrenç iliþkiler, halkýn yoksulluðu, periþanlýðý ve nihayet fakirliðin kaçýnýlmaz hastalýðý veba, þehrin iç organlarýný serer gözler önüne. Salgýn her ne kadar turistleri kaçýrmamak için halktan gizlense de kulaktan kulaða yayýlmaktadýr ve Assenbach bir biçimde öðrendiði bu gerçeði çocuðun annesine söyler. Otelden ayrýlacaklarý gün Taciu son bir kez denize girer. Tenha kumsalda, gri bir denizin geniþ kýyý dalgalarý ayaklarýný okþarken, o, bir elini beline dayamýþ, diðerini ufka doðru uzatmýþ bir Apollon görüntüsü, tanrýlarýn en güzelinin profili ile uzaklara bakarken, Assenbach temsil ettiði yozlaþmýþ burjuva kýymetlerinin iflasýna ya da kýyýcýlýðýna koþut bir biçimde kumsalda can vermektedir. Ve boyalarý þakaklarýndan boynuna, oradan beyaz kýyafetine bulaþýp durmaktadýr. Seçtiði konunun aykýrýlýðý, hem metninin hem sinema dilinin dikkat isteyiciliði kadar, duraðan temposu, hareketsiz kameralarý, sabit açýlarý, filtre edilmiþ ýþýklarý, eþyayý içinde yüzdüren görsel akýþkanlýðý ile de Venedikte Ölüm, Hollywood kalýplarýna koþullanmýþ izleyicinin düþ gücünü ve hareket ihtiyacýný doyurabilecek bir yapýt deðil kuþkusuz. Ancak üstünlüðü de zaten hem içeriðindeki hem tekniðindeki bu duraðanlýktan ve epik anlatýmdan kaynaklanýyor. Hollywood karþýsýnda Avrupa sinemasýnýn üstünlüðünün giderek artmasýnýn nedeni de bu farkta yatýyor kanýmca.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © lale lale, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |