Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoþtur. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Sabah namazý için hazýrlýk yapýyordum… Her ne kadar dikkat etsem de, bazen ahþap kapýnýn sesine, engel olamazdým. Gül bahçesindeydim. Güller o kadar canlý ve renkliydiler ki, kýyamadým. Aslýn da sadece bir buse alacaktým. Ama yinede acýdým, dayanamadým… Ýþte o kapýdan çýkan meþhur ses, gül bahçemde ki çiçeklerimi uyandýrmýþtý. Her bir gül, gözlerini açarak, sesin geldiði yöne bakýyorlardý. Orada beni görünce, yataklarýndan fýrlayarak, bana sarýlýyorlardý. Artýk sesler çoðalmýþtý ve güller ayaða kalkmýþlardý… Toprak, çok hastý, dayanamadý oda güllere sarýldý. Bir sýra ile abdestlerimizi alýnca, namazlarýmýzý ifa ediyorduk. Nihayetin de biraz ders çalýþtýk, mütalaa yaptýk ve gün için programý sýraladýk. O sabah toprak ve gülleri, bülbül gibi þakýyorlardý. Evde kalmamý istiyorlardý. Peki, maden ki çok istek var, çaresiz bizde uygulayalým dedik. Zaman ilerliyordu, saat 10.00 civarýndaydý. Evimizin topraðý, hanenin bir öznesiydi. Cömertti, fedakârdý, hoþ görülüydü bir hizmet ehliydi. Topraðýn gülleri ise birbirinden güzel çiçeklerdi. Belki sadece ben, bir kaktüs görünümündeydim… Çiçeklerin annesi, kahvaltý hazýrlýðý için müsaade istedi. Bizde o zaman çiçeklerle alýþ veriþ için, aracýmýza bindik… Hanemizin eksiklerini ve ihtiyaçlarý tedarik edecektik… Nihayet bitirdik ve hanemize hep birlikte keyifle döndük. Pencerenin önünde refikamý gördüm, telaþlýydý, iþaretler yapýyordu. Halinden anladým ki, ter bir durum var ve hemen evimize koþtum. Sevgili refikam kapýyý açtý fakat görünen durum çok sakattý. Bileðini, diðer eliyle kapatmýþtý ve kývranýyordu. Çok mu vahim dediðim de, evet býçak kaydý ve bileðime oturdu dedi. Kan çok akmýþtý. O zamanlar, cep telefonu da yoktu. Bizler gelen kadar, beklemek zoruna kalmýþ can yoldaþým… Süratli bir þekilde arabaya binerek, hastanenin acil servisine gittik… Muayene derken, yara aðýr olduðu için bizi çok uðraþtýracak dediler… Her ne hikmetse hasta bakýcý, bir uyuþturucu kullanmadan, dikeceðini söyledi. Niçin diye sorduðum da, beklide karnýnda ki çocuða bir zararý dokunur dedi… Ben çaresizdim, sevgili eþim daha da çaresizdi. Yeter ki çocuða bir zararý dokunmasýn, ben acýya katlanýrým dedi. Ve hasta bakýcý çok zor olacak fakat çaresiz yarayý dikmek zorundayýz dedi. Ve yarayý dikmeye baþlamýþtý. Sevgili refikamýn gözlerinden yaþ boþalýyordu. Benim içim yanýyordu, o yaþlar yüreðimi yakýyordu. Hayli bir zaman geçmiþti ve nihayet gözyaþlarý eþliðinde dikiþ bitmiþti. Bu ahval bizleri biraz yormuþtu, yinede Cenabý Hakka hamd ederek oradan uzaklaþtýk. Evimize gedik ki, her biri ayrý güzellikte olan çocuklarýmýz, meraktan usanmýþlardý. Bizleri pencereden görünce, bir solukta dýþarýya fýrladýlar… Olan her bir þeyi çocuklarla paylaþtýk ve onlara da anlattýk. Nihayet kahvaltýya sýra gelmiþti lakin hiç iþtahýmýz kalmamýþtý. Çocuklarýmýz maðdur olmasýn diye hep birlikte, sofraya oturarak… Çok keyifli bir kahvaltý yaparak, bir kýsým programý iptal etmiþtik.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Cilasun, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |