Bir klasik herkesin okumuþ olmayý istediði ancak kimsenin okumayý istemediði eserdir. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Karþý tarafa geçmek için 15.10 Karþýyaka-Konak vapuruna biniyorum. Her zamanki gibi vapurun üst katýnda arka güvertede alýyorum soluðumu. Güneþli güzel bir gün yaþýyor Ýzmir. Tahta sýraya oturuyorum yavaþça. Hafif bir esinti saçlarýmý, yüzümü okþayýp geçiyor. Vapur kalkýyor az sonra. Martýlar da bizimle birlikte, biz denizden onlar havadan. Birkaç genç ellerindeki simitlerden küçük parçalar koparýp havaya atýyorlar. Martýlar hücuma geçiyor. O tiz perdeden attýklarý çýðlýklar, kanat sesleri, bu yarýþ, bu kargaþa bayram yerine çeviriyor lacivert körfezi. Ýçim coþuyor. Bir ara gözükmez olmuþlardý ortalarda, bu yolculuk seferlerimde gözlerim uzaklara dalar olmuþtu onlarýn özlemiyle. Çok þükür döndüler diyorum içimden, ne iyi ettiniz gelmekle… Ah bir de yunuslar dönse, bir dönseler artýk…Tüm Ýzmir’liler bilir ya, eskiden yani bizler çocukken, genç kýzken, delikanlýyken, körfezin o tertemiz berrak, dibinin görüldüðü zamanlar, vapurun iki yanýnda yarýþ yapardý yunuslar. Biz denizi kirlettik yunuslar da gitti. Konak-Karþýyaka arasý býkmadan, usanmadan gider gelirlerdi vapurla birlikte, yolculara eþlik ederek. Havaya ata ata kendilerini, döne döne zýplar oyun ederlerdi bize mutlulukla. Vapur Konak Ýskelesine yanaþýnca martýlar denize ayak basýyor, ben karaya. Ýzmir’in sembolü Saat Kulesi’nin önünden geçiyorum göz kýrparak. Arkada Þehit Gazeteci Hasan Tahsin’e selam veriyorum gözlerimle. Ortada Yalý(Konak) Camii, arkasýnda Hükümet Konaðý’nýn yanýndan vakurla geçiyorum. Ýþte bu diyorum, iþte bu Ýzmir’im benim…En çok sevdiðim yolda özgürce yürüyorum içlere doðru. Kemeraltý hepimizin mekaný, caným, her þeyim…yürüyorum, mutluyum, bu gün çok mutluyum. Ýþte saðda meþhur karadutçu orada her zamanki gibi. Fakat karadut þerbeti yok, çünkü kýþ, þimdi boza ve salep zamaný, baþý kalabalýk yine. Ýçim ýsýnýyor, seviniyorum direnenlerden diye. Ýþte solda Kemeraltý Karakolu, kapýsýnda yine bir polis. Birileriyle konuþuyor, vatandaþlardan bir iki kiþi, belli bir yer soruyorlar. Eliyle þu sokaktan gireceksiniz diye iþaret ediyor sonra Kemeraltý Camii’ni gösteriyor. Elli üç yýldýr o kapýda durur, gelen gidene bir þeyler anlatýr, yer tarif eder hiç býkmadan. Sýk sýk deðiþir polis, hep baþkasýdýr, ama benim için hep ayný kiþidir, mekanýn deðiþmez bir parçasý çünkü. Ne fark eder ki adýnýn ne olduðu. Ýlerliyorum. Kestane Pazarý’na doðru, balýkçýlarýn oradan giriyorum. Balýkçýlar, sakatatçýlar, zeytinciler, peynirciler. Ýþte bizim turþucu, ben kendimi bildim bileli orada, ona da teþekkür ediyorum orada olduðu için hala. Kuþçular, kafesteki köpekler, kediler, rengarenk yemler minik köpek yavrularý neþeyle oynuyor kafeslerin içinde. Aktarlar, çerezciler, kestaneler, cevizler, demirciler, tenekeciler daha neler neler, hepsi yerli yerinde. Kestane Pazarý Camii’nin önünden geçiyorum, çeyiz çarþýsý, bir alt sokakta kuyumcular, havra sokaðý, mantocular, þekerciler say say bitmez, ne ararsan var. Bir tek yok yok. Þadýrvan Camii . Sonunda Hisarönü’ne geliyorum. Ortadaki koca çýnar dimdik duruyor, etrafýnda boncukçular, çiçekçiler, yeni menekþeler gelmiþ rengarenk. Arkada Hisar Camii, koca Çýnar’ýn altýnda çaycýlar. Yan tarafta Kýzlaraðasý Haný’nýn kapýsý geçmiþten kalan bir yaprak gibi, içerideki gümüþçüler içimi gýcýklýyor, gülümsüyorum. Bizim emektar çayhaneye oturuyorum, anneannemle de buraya otururdum, þimdi çocuklarýmla da buraya otururum her zaman. Tavþan kaný çayým geliyor yudumluyorum, tanýdýk tadýný özlemiþim bir haftadýr. Çok þükür yalnýz deðilim, týklým týklým dolu masalar. Hiç boþ kalmaz ki zaten, ne iyi…Hep birlikteyiz, birçok tanýdýk yüzlerle… Benimki ne gezmek, ne çay içme derdi. Sadece geçmiþe bir yolculuk özlemi…Size de tavsiye ederim dostlar, çok güzel oluyor bu yolculuklar… Samile ÝLTER.06.02.2007 (yazýlarým ve þiirlerim adýma noterce tasdiklettirilmiþ olup tüm haklarý þahsýma aittir, isimim belirtilmeden alýntý yapýlamaz)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Samile Ýlter, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |