..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Usun ve deneyimin aksaçlılarınki gibi, ama yüreğin masum çocuklarınki gibi olsun." -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Samile İlter




30 Mayıs 2007
Mutsuz Musunuz...  
Samile İlter
ne duruyor sunuz?


:BCDG:
Mutsuz musunuz?

Mutsuzsunuz.. peki neden?, hiç neden diye sordunuz mu kendinize? Sordunuz… peki cevap ne? Bilmiyor musunuz?, bilmiyorsunuz… demek yolunda gitmeyen birşeyler var…
Hiç şöyle düşündünüz mü? Mutsuzluğumun sebeplerini önce bulayım ve artık bu nedenleri ortadan kaldırmak için birşeyler yapayım diye düşündünüz mü? Hayır mı?

Belki bütün rehavetinizle mutsuzluğu kader olarak benimseyip, acıları içinize gömmek daha kolay geldi size. Belki de hiçbir şeyi değiştiremeyeceğinizden korktunuz. Kendinizde mücadele gücünü bulmamış ya da işe nereden başlayacağınızı bulamamış olabilirsiniz. Bütün bunlar aşılabilecek zorluklar ve çıkmazlardır. İnsanoğlunun aşamayacağı engel neredeyse yok gibi artık çağımızda. Belki de kendinizi aşamadınız, korktunuz, gerekli cesareti gösteremediniz. Teslim ettiniz kendinizi mutsuzluğa… olamaz mı? Olabilir… teslimiyet denilen duygu insanı öylesine teslim alır ki farkına bile varamayız, teslim olduğumuzun.

Bu teslimiyet duygusundan her zaman nefret etmişimdir. Ölüme teslimiyeti anlıyorum, yapacak başka bir şey yoktur. Sorgusuz, sualsiz, koşulsuz teslim alır insanı ölüm. İtiraz hakkı da yoktur, direnme hakkı da. Hiçbir şey yoktur ölüm anında. Sıfır noktası… ölünür sadece… hepsi bu kadar, bu kadar basit. Benim nefret ettiğim yaşarken sunulan teslimiyetleredir. Olaylara, yaşadıklarımıza, yaşayacaklarımıza, birilerine sunulan teslimiyetlerimizedir nefretim.

Kendimize karşı çeşitli bahaneler sıralar dururuz teslimiyetlerimizi haklı kılmak için. Kimi zaman ihtiraslarımızdan, kimi zaman yüreksizliğimizden, kimi zaman işimize öyle geldiğinden, kimi zaman yılgınlığımızdan, bazen de fedakarlıklarımız boynumuzun borcu olduğundan, teslim ederiz kendimizi. Sorgulamaktan kaçar, görmezlikten gelir, kaderin kollarına bırakıveririz hayatımızın dümenini. Teslim bayrağını çeker, sonra da mutlu değilim diye dövünür “Neden?” diye sorarız. Oysa cevap açık ve nettir. Teslimiyet. Teslimiyet insan hayatında mutsuzluk olarak vücut bulur. Mutsuzsun çünkü teslim oldun. Sen teslim oldun!!! Daha ne bekliyorsun…

Şimdi bir an olsun durmalı ve düşünmelisin, mutsuzluğunun sebeplerini, onları ortadan kaldıracak engelleri ve hemen işe koyulmalısın. Öncelikle de kendini çıkarmalısın engellerin arasından… Dikkat et mutsuzluğuna kendin neden oluyor olabilirsin… Mutluluğunun ipi kendi ellerinin arasındaysa eğer onu çok iyi çekmeyi bilmelisin… haydi ipe iyice asıl, daha ne duruyorsun…

Samile İlter İzmiR 30.05.2007


(yazılarım,şiir ve hikayelerim adıma onaylattırılmış olup ismim belirtilmeden alıntı yapılamaz)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Anneannem ve Elegans'ın Hikayesi
Çıkmaz Sokaklar...
Mavi Boncuk...
Aslında Yaşam Bir Oyundur.
İzmir'e Yolculuk
Hayat...
Biz Buluttuk...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Mızıkçılık... [Şiir]
Yalnızlık... [Şiir]
Son Diyerek... [Şiir]
Duvarlarım... [Şiir]
Araftayım... [Şiir]
Yollarda... [Şiir]
Gidiyorum... [Şiir]
Bekleyeceğim... [Şiir]
Ayrılık... [Şiir]
Anladım... [Şiir]


Samile İlter kimdir?

Samile İlter Küçük yaşlardan bu yana okumayı çok sevdi. Bulundukları semtteki ilkokulun bir kütüphanesi olduğu için, kendini hep çok şanslı görüyordu, bu bir lükstü o semtte okuyan çocuklar için. . . öyle ya 1960'lı yıllarda kaç mahallenin ilkokulunda bir kütüphane vardı?. Kütüphaneye neredeyse her gün gider, raflardan kitapları büyük bir zevkle alır okur okurdu. Dede Korkut, Ömer Seyfettin, Halide Edip sonra yabancı yazarlar, daha biraz büyüyünce de klasiklere başlamıştı. En çok sevdiği şeydi okumak, her şeyi unutur, kendinden geçerdi. Her kitapta başka bir dünya vardı çünkü, her kitap başka bir insan tanımaktı ve her kitapta başka bir yüzüyle tanışırdı insan yaşamın. Kısacası hayatın ta kendisiydi her öykü, ve o da bu öykünün bir parçasıydı. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Cronin,Tolstoy,Dostoyevski,Fakir Baykurt, Yaşar Kemal, Bekir Coşkun,


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Samile İlter, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.