1.
Acaba gerçekten de bir kadýna da bir sevda yeter mi? Bu da tartýþýlan bir konudur. Hani, birisinin þýmartýþlarýný sever, diðerinin dürüstlüðünü, bir diðerinin gönül gözünden anlamasýný, baþka birisinden þakacýlýðýný.... Acaba içinde eksiklik kalýp onu doldurmaya çalýþan sadece erkek midir?

Kadýn cinsellik olmadan yaþayabilir ama aþk olmadan asla... Bu benim fikrim. Ve bu konuda kadýn erkekten çok daha güçlü... Çünkü bedenine söz geçirebilir. Esasýnda söz geçiremediði yüreði olur...

Yüreði dolmuþsa baþka bir erkeðe de ihtiyaç duymaz bence...


2.
Erkek karþýsýndaki kadýnýn yüreðini ve bedenini doldurmasýna izin vererek, diðer kadýnlara cinsel bir obje deðil basit bir beden gibi bakarak adlatmaya engel olabilir. Eðer boþ birer bardak olarak bakarsa diðer kadýnlara, elindeki bardaðýn aslýnda ne kadar deðerli olduðunu ve aslýnda baþka bardaklardan su içmesine gerek kalmadýðýný görecektir.

Kadýn zaten sevgisini yüreðini ve bedenini sunar sevdiðine, önemli olan erkeðin bunu anlamasý. Tabii dýr dýr etmemek, þikayet etmemek, memnun olabilmek lazým kadýn açýsýndan da. O zaman erkeðin iþi çok daha kolay olur.

Ve en önemlisi de erkek kendi fantazilerini baþkalarýyla deðil de kendi eþiyle paylaþmayý da öðrenebilir kolaylýkla. Bu da evlilikte ve erkeðin aldatmasýnda çok büyük bir rol bence.


3.
Aldatmak ve aldatýlmak…
Zor, anlaþýlmaz ve cevaplanamaz bir mesele. Kiþiye göre bazen çiðnenip yutulur, bazense tükürülür cadde ortasýna.


4.
Aldatmak, geçmiþten günümüze süregelmiþ tehlikeli bir macera. Bazýlarý için vazgeçilmezdir; bazýlarý içinse öldürücü bir zehirdir. Oysa her aldatýþýn altýnda bir neden yatar; ya bedenin açgözlülüðü ya da yüreðin yapayalnýzlýðý. Hangisi daha acýdýr sizce? Bedeninizin açgözlülüðüne söz geçirememek mi, yoksa yüreðinizin yapayalnýzlýðýna kurban gitmek mi?

Peki, hangisi daha baðýþlanýcýdýr?