..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeði arayan bir insan, öncelikle her þeyden gücü yettiðince kuþku duymalýdýr. -Descartes
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > Kibar TAVASAV




1 Kasým 2007
Türkler mi, Ermeniler mi Katletti?  
Türkiye'nin sorunu

Kibar TAVASAV


Türkiye’nin kimsenin topraðýnda gözü yoktur . Kimsenin de Türkiye’nin topraðýnda ve çýkarlarýnda hiç gözü olmasýn . Biz barýþ istiyoruz, kimseden bir þey istemiyoruz, kimsede Türkiye’den istemesin . Beklentimiz, isteðimiz budur …


:BEEJ:

Türkler, Ermeni soy kýrýmýný yapmýþ mýdýr yada yapmamýþ mýdýr ? Ermeniler, Türk soy kýrýmýný yapmýþ mýdýr yada yapmamýþ mýdýr ?

Makalemi hangi din, dil, ýrk, inanç ve görüþe sahip olursanýz olun tarafsýz bir gözle takip ettiðinizde, sonunda asýlsýz iddialarýn hangisi olduðunu ve gerçeðin nasýl parýldadýðýný kendi gözlerinizle görerek þahit olacaksýnýz . Konuya hýzla geçiyorum efendim ,…

1915 yýllarýnda Ermeni soy kýrýmýný yada Türklerin soy kýrýmýný, birbirlerine yaptýklarýna dair veya yapmadýklarýna dair gerek Ermenilerin yazdýðý ve gerekse Türklerin yazdýðý eserlerden bol, bol okuduk ve Ermeni tarihçileri ile Türk tarihçilerinin bu konuda sýkça eserlerine rastladýðýmýz gibi dünya tarihçileri de bu konuda her iki görüþte eserler yayýnlamýþlardýr ,… ( Ki her iki yönde de tarihi bilgi eksiklikleri olduðuna dair her zaman deðinilmiþ ve vurgulanmýþtýr . )

Dünya devletleri ve halklarý bu konuda her iki görüþ hakkýnda da yorumlamalarda bulunmuþlar ve dünyada bir çok devletlerin hükümetleri konuyu hiç alakasý olmadan siyasi yöne kaydýrarak bu konuda meclisleri bunun olmuþluðuna yada olmamýþlýðýna dair siyasi ve baskýsal yönde gerçekliði, olmuþluðu olmamýþlýðý bilinmeden hangisinin yaptýðý bilinmeden kararlar vermiþlerdir .

Buraya kadar yazdýklarým hepimizin bildiði malum bilgilerdir . Ben konuyu ne, hiç kimsenin de elinde olmayan tarihi dokümanlar elimde olmadan tarihi yönde ele alacaðým nede bulunduðum ýrkýn bir evladý olarak siyasi yönden alacaðým .

Benim burada ele alacaðým konu tamamen farklý yönde olacak . Ben konuyu aslýnda dünyanýn bu güne kadar almayýp ancak almasý gereken yönde ele alacaðým . Dünyanýn hiç yapmadýðý þekilde ele alacaðým .

Ben konuyu adalet boyutunda ve tarafsýz bir gözle irdeleyerek vicdanlarda ele alacaðým müsaade ederseniz .

Hukukçular ve bu konuda adli görevli kiþiler ( Savcý ve asayiþte savcý yardýmcýsý görevi yapan emniyet mensuplarý ve hakimler ) çok iyi bilir ki …

Hayatýn doðal bir akýþý vardýr . Bu hayatýn doðal akýþýnýn bozulduðu durumlar meydana gelir .

Örneðin Ýstanbul da bir çöplükte Mardinli 18 yaþlarýnda bir genç kýzýn baþýndan vurulmuþ halde hamile cesedinin bulunduðunu düþünelim . Konu araþtýrýldýðýnda örneðin kýzýn 1 yýl önce ailesiyle birlikte Mardin den taþýnmýþlar bulgusuna ulaþalým .

Þimdi elimizde 1 yýl önce Ýstanbul’a ailesiyle birlikte gelmiþ Mardinli 18 yaþlarýnda bekar hamile bir bayan cesedi bulgusu var . Bunu bilinen birinci halka düþünelim .

Ýkinci halka Mardin de evli olmadan hamile kalmak o yörenin sosyolojik yapýsýna göre suçtur ve bununda karþýlýðý bölgenin anlayýþýyla ölümdür . Yani töre ve karþýlýðýnda yapýlan iþlem cinayetidir . O yöreye göre bu öldürme görevi bu suçu iþleyenin kardeþlerine, babasýna ve ailesine aittir . Bunu da bilinen ikinci halka olarak düþünelim .

Þimdi ortada boþ olan üçüncü bir halka var . Bu bayaný kim öldürmüþtür ?

Ýþte hayatýn doðal akýþýna uymayan bu konuda suçlama talebinde bulunan savcýlar ve ceza verme durumunda bulunan hakimler burada vicdanlarý ile karar verirler . Oysa elde kardeþlerinin veya ailesinin öldürdüðüne dair bir bulgu yoktur . Ancak o ölüm olayý hayatýn doðal akýþýna uymayan bir ölümdür ve geldiði yörenin doðal akýþýna göre de evlilik dýþý hamile kalmanýn cezasý ailece töre gereði ölümle infazdýr .

Ýþte bu duruma göre görevli savcýlar töre cinayetiyle suçlama atfederler . Hakimlerde töre cinayetinden ailenin sorumlu bireylerini cezalandýrýrlar .

Oysa ortada gören yok,
Öldürdüklerine dair delil ve emare yok
Bu konuda hiçbir bulgu yok .

Ancak o kýz oraya nasýl geldi, neden öldürüldü, bir yýl önce neden Mardin den taþýndýlar . Yani hayatýn doðal akýþýna uymayan ters gelen olaðan dýþýlýk söz konusu .
Burada hayatýn doðal akýþýnýn kendisi delildir . Bu konuda karar vermek için ilave bir bulguya gerek yoktur .

Bu bir töre cinayetidir ve failleri de kýzýn ailesidir . Cezaya yetkili kiþilerce hükmolunur.

Örneðin bu olayda geçen makdül Çankýrý olsaydý . O zaman olayýn olurluðuna dair baþka yönde tahkikatý oluþacaktý ve baþka yönde ceza talebi ve baþka yönde ceza verilmesi oluþmuþ olacaktý . Çünkü Çankýrý da töre cinayeti yoktur . Bu yönde yapýlacak bir ceza talebine hakim ret kararý verecektir . Hayatýn doðal akýþý budur .
Töre ve töre cinayeti doðu bölgesindeki bir çok yerleþim yerinin üzülsek de doðal akýþýdýr . Ýþte buna göre üçüncü halka tamamlanmýþ buna göre ceza talebi ve cezai iþlemi hükmolunmuþtur . Olayýn tahkikatý ve adli kararý karþýlýðý budur. Çözümü budur .
Oysa elde hiçbir bulgu ve þahitte yoktu deðil mi . ( Þahit , yada insan ifadesi adli makamlarca çürük delildir, çünkü yalan söyleyebilir ve geçerliliði çok düþüktür, azdýr . ) Asýl delil olaydaki bulgular ve en büyük delil hayatýn doðal akýþýna uygunluðu ve uygunsuzluðudur . Üçüncü halka bununla þekillenir ve tamamlanýr .

Asýl delil hayatýn doðal akýþý ve hayatýn doðal akýþýna uymayan durumlardýr . Adli mercilerde buna göre kararlar verilir . Ve bu yol ve ceza yasalarý daha iyisi bulunana kadar en iyisidir . Bütün devletlerin yetkili hakimleri bu yollarla karar verirler . Deðiþen sadece olmuþtur yada olmamýþtýr diye karar veren yetkililerdir . Örneðin Amerika da bu suçun iþlenip iþlenmediði kararýný baðýmsýz yada tarafsýz seçilmeye çalýþýlan jüri verir . Yargýçta verilen karara göre iþlem yapar serbest býrakýr yada iþlenen suçun karþýlýðý cezayý hükmeder . Daha iyisi bulununcaya kadar adalette izlenen yol ve hükmolunan iþlem ve adaletin karþýlýðý , cezalar bu yöndedir .

Gördüðünüz gibi adalette verilen kararlar hayatýn doðal akýþýna uyulup uyulmadýðýna göre ve diðer bulunulan bulgulara göre verilir .

Bu örneði
Ermeni soy kýrýmýný Türkler yapmýþ mýdýr yada yapmamýþ mýdýr ? Ermeniler, Türk soy kýrýmýný yapmýþ mýdýr yada yapmamýþ mýdýr ? Olayýnda niye anlattým biraz daha açayým . Burada hayatýn doðal akýþlarýný ve hayatýn doðal akýþlarýna uymayan durumlarý göstermeye çalýþtým .

Örneðin ikinci dünya savaþýndaki Nazi Almanya’sýnýn Yahudi ýrkýna ve baþka halklara karþý uyguladýðý soy kýrýmdan adli yönde bahsedeyim .

Hitler ve Naziler daha ikinci dünya savaþý öncesi ve hatta iktidara daha gelmeden önce muhalefet durumunda iken parti politikalarýnda, Alman ýrkýnýn diðer ýrklardan üstün bir ýrk olduðunu ve ( o gün ki kötü koþullarýný kastederek ) yaþadýklarý hayatý hak etmediklerini , çok daha iyi bir hayat haklarýna sahip olmasý gerektiklerini ancak özellikle Yahudilerin Alman halkýndan bu haklarý gasp ettiklerini ve yok edilmeleri gerektiðini parti politikalarýnda iþlemiþlerdir . Yani Hitler ve Naziler Yahudi ve diðer halklarý daha ikinci dünya savaþý öncesinde yok etme düþünce yapýsýndaydýlar .Þu akýþta deðil di durum þu an süren ikinci dünya savaþýnda Yahudiler bize Almanlara arkamýzdan þu þekilde yapýyorlar zarar veriyorlar hadi onlarý þöyle yapalým, böyle yapalým cezalandýralým deðil düþünceleri, o an oluþan duruma göre karar vermiþ olmadýlar . Aslýnda daha savaþ baþlamamýþken ve onlar muhalefette iken bunu parti politikalarýnda belirttiler , yani onlarý yok etmeyi ikinci dünya savaþý esnasýnda düþünmediler tam tersi çok, çok öncesin de bu düþüncedeydiler ve bunun uygulamasýný ise iktidara gelip de baþlattýklarý ikinci dünya savaþýnda yaptýlar .

Þimdi bu gerçeklerin ýþýðýnda ikinci dünya savaþý sonrasýna , bitiþine deðinelim .

Ýkinci dünya savaþý sonrasýnda bu toplama kamplarýna girildiðinde orada bulunan bulgularda insanlarýn her tür yolla öldürülmüþ olduklarý , her türlü iþkenceye maruz kaldýklarý cesetlerin üzerindeki emarelerden, yaþayanlarýn söylediklerinden ve üzerlerindeki belirtilerden belirlenmiþtir . Ayrýca oradaki insanlarý kobay olarak kullandýklarý bulgularýna rastlanmýþtýr . Binlerce ceset görülmüþtür . Bu birinci halkadýr.

Hitler ve Nazi partisi iktidara taþýndýklarýnda bunlarý yapacaðýný Yahudileri yok edeceklerini üstün Alman ýrkýnýn haklarýný kayýtsýz þartsýz gözeteceklerini parti bildirgelerinde belirtmiþler ve iktidara gelmiþlerdir . Alman devletini yönetmiþler ve belirttikleri devlet politikasýný uygulamýþlardýr . Bu da ikinci halkadýr .

Þimdi ortada üçüncü halka olarak toplama kamplarýnda çýkan binlerce iþkence edilmiþ ceset vardýr kimlerin öldürdüðü bilinmeyen .

Þimdi burada hayatýn doðal akýþýna uyan Nazilerin politikasý olarak Yahudileri iktidara geldiklerinde yok edecekleri gerçeðidir. Diðer delilleri býrakýnýz kenara .
Burada hayatýn doðal akýþýna uyan nedir ? Nazilerin o kamplarda iktidarda iken bu düþüncelerini devlet politikalarýna taþýyýp Yahudilere soy kýrým uygulayýp deðiþik þekillerde topluca katlettikleridir .

Öyleyse üçüncü halkada toplama kamplarýnda çýkan binlerce iþkence edilmiþ cesetleri topluca öldürenler, katledenler hayatýn doðal akýþýna göre Nazilerdir.

Öyleyse Nazilerin iktidarda olduðu Alman devleti hayatýn doðal akýþýna göre bu binlerce insaný iþkencelerle topluca katledip bu suçu iþlemiþtir . Savcýlar bu yönde ceza talebinde bulunup, hakimler tereddütsüz bu yönde karar vermiþlerdir .

Yani suç iþlemede yada iþlenmesinde hayatýn doðal akýþýna uyan faktörler bizlere, görülmese de, görgü olmasa da ortada kimin iþlediði belli olmayan bir suç varsa hayatýn doðal akýþýna göre bir nedeni olduðu gerçeði vardýr .
Bu nedenledir ki adli kurumlar kararlarýnda bu hayatýn doðal akýþýna uyulup uyulmadýðýna göre adli kararlarýný vicdanlarýný da kullanarak verirler .

Hitlerin ve Nazilerin örneðinde de görüleceði gibi hayatýn doðal akýþýna uyup uymama yönüyle doðruya ve gerçeðe ulaþmamýz muktedirdir . Diðer delil ve bulgularýn harici olarak .

Buraya kadar deðindiðim açýklama ve bilgilerden sonra konumuza süratle girelim ve .

Önce bir saptama yapalým …

Osmanlý devletinin yönetiminde Ermeniler yaklaþýk birinci milenyumun ilk yüz yýlýndan itibaren yaþamaktadýrlar. Ermenilere yapýldýðý bahsedilen olay anýna,1915-1922 tarihlerine kadar Osmanlý devleti ve yöneticileri ki, kendilerine dünyada hiçbir gücün hesap soramayacak kadar güçlü olduklarý dönemlerde bile ki en güçlüsü kendileri idi , yani Kanuni Sultan Süleyman’a kadar en azýndan olan dönemde diyelim Osmanlýnýn böyle bir politikasý olsaydý dilerlerse rahatlýkla uygulayabilirlerdi. Demek ki Osmanlýnýn gerek dünyanýn en güçlü devleti olduðu dönemde gerekse diðer zaman süresi diliminde Ermenilere ve topraklarýnda yaþayan hiçbir kesime bu düþünce ve bakýþý olduðundan , böyle bir politikasýnýn varlýðýndan söz edilemez . O düþüncesi ve bakýþý olsaydý dünyanýn en güçlü devletiyken kimse kendilerine hesap soramaz durumunda iken yapmazlar mýydý ? Yapamazlar mýydý ?

Osmanlý devleti birinci dünya savaþýna Almanlarla beraber katýlmýþtýr . Ve böylece gerek doðuda , gerek güneyde Ortadoðu da gerekse Batý cephelerinde amansýz bir mücadele vermektedir. Galip devletlerin donanmasý mart 1915 de Çanakkale’yi geçmek için amansýz bir þekilde saldýrmaktadýr . Çanakkale geçilmesi demek Osmanlýnýn o tarihten itibaren savaþý kaybetmesi demek olacaktýr . Bu bilinçle en önemli cephe Çanakkale’dir ve kuvvet yükü Çanakkale’dedir. Ancak doðuda Ermeni çetelerin Türklere karþý amansýz katliamlarý söz konusudur. Çanakkale savaþýnýn baþladýðý tarihten tam iki buçuk ay sonra doðuda Ermenilerin yarattýðý kanlý hadiseleri önlemek için o günkü meclis yer deðiþtirme yasasýný çýkarýp yürürlüðe koyma ihtiyacý hissetmiþtir. Bu yasaya göre de devletin bulunduðu o günkü zor koþullarda bir çok cephede verdiði mücadeleye karþý doðuda Ermeni tehdidinden kurtulabilmek için yasayý uygulamaya baþlamýþtýr . O yasayla belirli sayýda Ermeni vatandaþýnýn yerini deðiþtirmiþtir . Ermeni komitacýlarýna karþý ve bu Ermeni vatandaþlarýnýn yer deðiþtirmesi hadisesine güç ve kuvvet ayýrmýþtýr .

Þimdi burada büyük bir savaþa girmiþ bir devlet bir çok cephede savaþ verirken zorlu mücadeleler içine girerken . Sanki doðu da Ermeni komitacýlar ve Ermeniler rahat duruyorlarmýþ gibi bir görüntü var mýdýr ? Osmanlý devleti o kadar cephede savaþýrken bu yer deðiþtirme olayýna , bu Ermeni komitacýlara karþý doðuda kuvvet bulundurma ve kuvvet ayýrma olayýna girmesine sebep olan bu durum hayatýn doðal akýþýna uyuyor mu ? Orada bir sorun olmasa o kuvveti niye ayýrsýn bu iþler için ? Orada her þey normal olsa neden böyle bir yasayla uðraþsýn o zorlu günlerde, oralarda sorun olmasaydý hayatýn doðal akýþýna göre çarpýþmalarýn yoðun yaþandýðý diðer cephelere bu orada kullanýlan kuvvetler kaydýrýlmaz mýydý ?

Demek ki hayatýn doðal akýþýna göre orada ciddi bir sorun yaþanýyor ki oraya Osmanlý devleti yasa çýkarýyor. Hem yer deðiþtirme için hem de Ermeni komitacýlar için kuvvet ayýrýyor . Yoksa orada Ermeniler Türklere saldýrmasa niye kuvvet ayýrsýn ki o kadar cephede zor þartlarda mücadelesini sürdürürken. Hayatýn doðal akýþýna ters olmaz mý bunu yapmasý öyle deðil mi ?

Yani Osmanlý devleti bu yasayý Ermenilerin orada rahat durmamasýndan sürekli Türklere saldýrýp kan dökmelerinden dolayý çýkarýyor ve hem bu yasanýn uygulanmasýna onca iþinin arasýnda kuvvet ve güç ayýrýyor hem de Ermeni komitacýlara karþý güç ve kuvvet ayýrmak zorunda kalýyor. Osmanlý devletinin birinci dünya savaþý esnasýnda bu kuvvetleri ayýrmasýndan ve cephede kullanamamasýndan hoþnut olduðunu söyleyebilir miyiz ? Durup dururken, geliþi güzel bu yola baþvurduðunu o günkü koþullarý itibariyle söyleyebilir miyiz ? Bu hayatýn doðal akýþýna uymaz . Demek ki bu yasayý uygulamasýnda ve bu yasaya göre kuvvet ayýrmasýnda ciddi bir sebep var . Bu sebeplere daha sonra tekrar deðineceðiz.

Bu toplu yer deðiþtirme esnasýnda doðal ki Ermenilerden ölümler meydana geliyor . Eðer amaç toplu öldürme olsaydý neden zaman kaybetsin ki yasa çýkararak ve oradan oraya götürerek, bulunduklarý yerde toplu öldürürdü . Yollarda neden öldürsünler ? Burada hayatýn doðal akýþýna uyan amaç, görüleceði gibi yer deðiþtirmenin doðruluðudur . Bu yasayla belirlenmiþ yer deðiþtirmeye karþý gelenler olmuþ olabilir onlara þiddet uygulanmýþ olabilir yada yollarda isyan edip karþý gelenlerde olmuþ olabilir onlara karþýda güç kullanýlmýþ olabilir . Yada bu görevi ifa edenlerin içinde bu kuvvetlerin içinde görevlerini kötüye kullananlarda var olabilir . Ancak bu Osmanlý devletinin amaç ve politikasýnýn dýþýnda gerçekleþen bir olgudur . Bir devlet politikasý deðildir . Öyle bir þey olsa neden kanun çýkarmayla zaman geçirsin ki neden yollara çýkarsýn ve onca cephede mücadele ederken . O düþüncede olduklarýný varsayalým hayatýn doðal akýþýna uyan hiç yasa çýkarmadan oraya kuvvet gönderip orada ki Ermeni vatandaþlarý toplar ve hiç yollara çýkarmadan öldürürdü . Oysa yasa çýkarma ve yer deðiþtirme gerçeði söz konusudur.

Yollarda deðinildiði gibi ölümler meydana geliyor . Ayrýca Ermeni komitacýlarýna karþý ayrýlan kuvvette bu komitacýlarý etkisiz hale getiriyor savaþarak . O günkü koþullarda o günün imkansýzlýðýnda bu çatýþmalardan sonra olan Ermeni komitacý ölüleri zaman kaybetmemek ve koþullarýn darlýðý sebebiyle toplu defin ediliyor .

Bahsedilen katledildiði söylenen Ermeni sayýsý bir buçuk milyon olduðu yönünde Ermenilerin iddialarýna göre . Þimdi arkanýza yaslanýn ve her þeyi bir kenara býrakýn varsayalým ki iddialarý gerçek, dünya savaþýna girmiþ bir devletten bahsediyoruz . Her kiþiye bir mermi sýkýldýðý düþüncesi ile bir buçuk milyon mermiden bahsediyoruz . Dünya savaþýna girmiþ bir devlet, kaç cephede savaþan bir devlet bu kadar mermiyi neden harcasýn ? Osmanlý devleti cephelerine mermi yetiþtiremiyordu . Cephelerine mermi yetiþtiremeyen bir devlet durup dururken bir buçuk milyon mermiyi topraklarýnda bulunan vatandaþý için neden harcasýn . Bu hayatýn doðal akýþýna uyar mý ? Deli mi bunlar, aklýný mý kaçýrmýþ , dünya savaþýndalar her cepheden mermi talebi var düþman kapýya dayanmýþ onlar bu gerçekleri bir kenara býrakýp bir buçuk milyon mermiyle , bir buçuk Ermeni vatandaþýný öldürecekler bu bir buçuk milyon kiþiyi öldürmek için kuvvet ayýracaklar onca cephede savaþýrken olduðu halde ve öldürdükten sonrada bu bir buçuk milyon kiþiyi o günün koþullarýnda salgýn hastalýk ve ölüm yaymasýnlar diye birde gömme derdiyle uðraþacaklar onlarý gömmek için kuvvet ayýracaklar. O kadar cephe asker ve cephane beklerken . Bu Ermeni iddialarý hayatýn doðal akýþýna uyuyor mu ?

Þimdi buraya kadar anlattýklarýmýzdan Demek ki Osmanlý devletinin Ermeniler ilk topraklarýnda yaþadýklarýndan itibaren yok etme, katliam yapma, toplu katletme gibi bir politikasý yok . Birinci dünya savaþý yýllarý içerisinde de Osmanlý devleti Ermenilerin tehdidine karþý yer deðiþtirme yasasý çýkarýp bunlarýn yerlerini deðiþtirmiþtir . Devlet politikasý olarak öldürme ve toplu katletme ile ilgili bir yasasý yok, uygulamasý da yok . Olsaydý böyle bir yer deðiþtirme yasasý çýkarmaz , böyle yer deðiþtirme kuvveti ayýrmaz . Gider bu katliam deneni yapardý . Kaldý ki Osmanlý devletinin cephelerde asker ihtiyacý ve cephane ihtiyacý bile buna müsaade etmemektedir . Bu hayatýn doðal akýþýna ters düþmektedir .

Bu yer deðiþtirme esnasýnda o günün zorlu koþullarýnda doðaldýr ki ölümler olmuþtur buda yadsýnamaz bir gerçektir. Ancak bu yer deðiþtirme o savaþ yýllarýnda keyfi bir þeyde deðildir buda gerçektir. Yoksa Osmanlý devleti cephelerde askere o kadar ihtiyacý varken neden durup dururken bu iþ için kuvvet ve asker ayýrma yoluna gitsin ?

Demek ki Ermeniler ciddi, ciddi doðuda Türkleri durup dururken öldürüp kanlý eylemler içine girmiþler. Masum halký katletmiþler . Ki Osmanlý devleti de böyle bir yasa çýkarýp cephelerde askere ihtiyacý olduðu halde bu iþ için bir kuvvet ve güç ayýrmak zorunda kalmýþtýr , yoksa durup dururken zevk için , keyfi olarak neden ayýrsýn . Hayatýn doðal akýþýna bir kere uygun düþmez .

Burada Osmanlý devletinin Ermenileri katlettiði iddiasý o günkü þartlarda hayatýn doðal akýþýna uymamaktadýr . Zira Osmanlý devletinin onca cephede mücadele ederken onca asker ve mermiye ihtiyacý varken bu konuya neden kuvvet ayýrsýn neden cephane ayýrsýn . Bu durum hayatýn doðal akýþýna ters düþmektedir .

Oysa ki Ermenilerin Türkleri katletmesi hayatýn doðal akýþýna daha uygun düþüyor . Çünkü dönemde bir milliyetçilik akýmý vardýr ve bu sebeple de toprak istiyorlar, çünkü devlet kurmak istiyorlar, çünkü baðýmsýzlýk istiyorlar. Bunu elde etmek içinde o topraklarda yaþayan Türkleri öldürüp o topraklarýn kendilerinin olmasýný saðlamaya çalýþýyorlar. Bu iddialarým yaþamýn doðal akýþýna uygun düþüyor. Çünkü o topraklarýn onlarýn olmasý için, devlet kurabilmek için, baðýmsýz olabilmek için bu iddialarýmý yapmýþ olmalarý Türkleri öldürmüþ ve toplu katletmiþ olmalarý hayatýn doðal akýþýna uygun bir davranýþtýr. Öyleyse bu katliam suçunu iþledikleri tabiidir. Hayatýn doðal akýþýna da uygun düþmektedir.

Þimdi burada birinci halka olarak doðu bölgelerinde Türklere ait kurþunlanmýþ çoluklu çocuklu olarak bulunulan toplu mezarlar var .

ikinci halka ise dönemde milliyetçilik akýmý olduðu bu akýma göre Ermenilerin toprak talepleri, baðýmsýzlýk istekleri , devlet kurma düþüncelerinin varlýðý ve faaliyetlerinin olduðu bilinen gerçektir .

Üçüncü halka ise Türklere ait kurþunlanmýþ bu cesetleri kimlerin öldürdüðüdür .

Dönemde milliyetçilik akýmý olmasý Ermenilerin toprak talepleri, baðýmsýzlýk istekleri ve devlet kurma düþüncelerinin varlýðý bu katliamlarý Ermenilerin yaptýðý gerçeðini gözler önüne sermektedir. Öyleyse üçüncü halka olarak Ermeniler Türkleri bu emellerini gerçekleþtirme uðruna katletmiþlerdir diyebiliriz . Durup dururken o Türkler ölmediler ya …

Keza þu soruyu da sorabiliriz efendim Ermenilere ait kurþunla öldürülmüþ toplu mezarlarda bulunmuþtur . Doðrudur . Ancak Osmanlýnýn koskoca ikinci dünya savaþýnda onca cephede mücadele ederken cephelerde askere, cephaneye ihtiyacý varken oraya kuvvet ayýrýp gitmesinin de bir sebebi yok mudur . Keyfi mi gitmiþtir . Demek ki ortada ciddi bir isyan var ve o bölgeye ayrýlan kuvvet bu isyancýlarla kora kor çarpýþmýþ isyanlarý bastýrmýþ ve ölülerini de o günkü koþullarda toplu gömmüþtür . Þimdi kora kor savaþan bu Ermeni komitacýlarýn ölmelerine katliam diyebilir miyiz ?

O zaman Osmanlýnýn cephelerde ölenlerine de katliam mý diyeceðiz. Öyleyse savaþlarda ölen herkes ve öldürene de soy kýrým yaptý demek olur ki buda soy kýrýmýn koþullarýna uymaz.

Silahlý Ermeni komitacýlarýný isyan ettiler diye Türklere katliam yapmasýnlar diye o günün koþullarýnda Osmanlý devletinin kuvvet gönderip onlarý yok etmesine soy kýrým demek ne derece doðru olur.
Zaten onlar isyan etmeseler onlarýn isyanýnýn bastýrýlmasýna ayrýlan kuvvet cephelerde deðerlendirilirdi . Silahlý bir isyan var ki, kuvvet asýl olmasý gereken yerde cephede deðil orada olmak zorunda kalmýþ .
Hayatýn doðal akýþý olarak ta hangi devlet olsa aynýsýný yapardý .Silahlý isyaný bastýrýrdý .

Öyleyse burada hayatýn doðal akýþý olarak Türklerin Ermenilere soy kýrým yaptýðýna dair bir iddiadan söz edemeyiz .

Ancak hayatýn doðal akýþý olarak Ermenilerin Türkleri Devlet kurma, baðýmsýz olma, o topraklarýn sahibi olma uðruna katlettikleri ortadadýr .

Ki kurtuluþ savaþý ve sonrasý esnasýnda olan silahlý Ermeni ve Kürt ayaklanmalarý da böyle olmuþtur . Ayný yukarýda deðindiðim amaç gibidir ve o uðurda olmuþtur .

Keza bu gün doðuda olan terör olayý da konu olarak yukarýda belirttiðimin içine girmez mi ? Türk kuvvetleri yani boþuna mý daðlarda olanlarý öldürüyor . Karþýda ki insanýn amacý bölmek parçalamak ve bunun içinde Kürt kökenlide olsa bebekleri bile öldürmekten çekinmiyor. Türk ordusu buna göre yapmak zorunda olaný yapýyor …

Azerbaycan da olanlar malumunuz, Ermenilerin Azerilere yaptýklarý ortada . Dünya görmüyor .Ermenilerde bunun görülmemesi için ve Azerilere yardým etmememiz için bize karþý iddiasýný dünyaya sunuyor .
Öbür yanda keza Sýrplarýn balkanlarda yaptýklarý da ortadadýr .

Hayatýn doðal akýþýna uyan bu yukarýda izah ettiðim duruma raðmen, dünya devletlerince yanýnda olunan iddia hayatýn doðal akýþýna uymayan iddiadýr …

Oysa Türkler Ermenilere soy kýrým uygulamamýþ . Ermeniler amaçlarý uðruna onca masum Türk ve Kürt’ü hunharca öldürmüþlerdir .

Ben konuyu adli yönden ele aldým . Ortaya çýkan gerçekte ortadadýr.

Geçmiþte çok sýkýntýlar çekmiþ bir ulusuz . Yeri geldi devrimler kendi evlatlarýný yedi . Bu bizim içimizde bir yaraydý . Keþke olmasaydý . Ancak devrim yapmaya kalktýðýn zaman baþarýrsan kahraman, baþaramazsan vatan haini olursun . Bu hayatýn deðiþmez bir kuralýdýr . Ancak cesur insanlara caný gönülden þükran borçluyuz . Bu günümüz için ve daha iyiye varmak için. Onlar hiç korkmadan ellerini taþýn altýna koydular cesurca . Karþýlýðýnda baþaramadýklarýnda bunun bedelini de yine cesurca ödediler . Türk halký onlarý kahraman diye anýyor .

Mustafa Kemal ATATÜRK bu günlere bizi ulaþtýran milenyumun dehasý . Kaybetseydi vatan haini idi . Her þeyi göze aldý ..
Bu gün onun sayesinde hedeflerimizi yokluyoruz. Onun ve arkadaþlarýnýn sayesinde …
Bize ise düþen tek görev var onu
Sözde deðil özde anlamak

Maalesef barýþ için güçlü olmak zorundasýnýz. Yoksa herkes bir þeyler talep ediyor, amaçlarýný gerçekleþtirmeye çalýþýyor . Güçlü olmadýðýnýz taktirde amaçlarýna ulaþmalarý kaçýnýlmazdýr …

Türkiye’nin kimsenin topraðýnda gözü yoktur . Kimsenin de Türkiye’nin topraðýnda ve çýkarlarýnda hiç gözü olmasýn . Biz barýþ istiyoruz, kimseden bir þey istemiyoruz, kimsede Türkiye’den istemesin .
Beklentimiz, isteðimiz budur …


Saygýlar

Kibar TAVASAV




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
A192 - Ihlamurlar Çiçek Açýnca Gel [Þiir]
A003 - Gülümsu/výchy Bakýþlým [Þiir]
A002 - Sana Aþýk Olmak [Þiir]
A101 - Seni Seviyorum [Þiir]
Sana Kuru Ýki Kelime Býrakýyorum [Þiir]
A001 - Aþk'a Tutsak Gülüþlerim [Þiir]
Çömlekçi Suyu Saksýdan Ýçer Sevgilim [Þiir]
A219 - Iþýklarý Söndür... Ay Düþsün Gözlerine [Þiir]
A200 - Çaðan Günbatlarý Esiyor Aþkýn Yollarýna [Þiir]
A038 - Benimle Evlenir misin? [Þiir]


Kibar TAVASAV kimdir?

. . .

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kibar TAVASAV, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.