"Hemen yüzüne gül suyu seperek Leyla'yı ayılttılar." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
‘’Şimdi rahatlayın Nermin Hanım, arkanıza yaslanın ve bana her şeyi anlatın lütfen.’’ ‘’Bilemiyorum doktor, kafam o kadar karışık ki..’’ ‘’Anlatmaya çalışın, sizi dinliyorum.’’ ‘’Teşekkürler.’’ ‘’Ben teşekkür ederim.’’ ‘’Kocamla severek evlendik, hem de çok severek. Onunla okuldan arkadaşlarla gittiğim bir parkta tanışmıştık. Bir çay bahçesinde çalışıyordu. Ne zaman oraya gitsek gözü hep bendeydi, bende ona karşılık vermiyor değildim. Ne bileyim etkilenmiştim işte sonra bir şekilde tanıştık, birliktelik teklifini kabul ettim. Bir süre sonrada evlenme teklif etti. Ailem ilk başta evlenmemize karşı çıktı çünkü onun düzenli bir işi yoktu ama ben dinlemedim. Hani insan aşık olunca hayatın bazı gerçeklerini gözü görmez ya öyle bir şeydi işte. Daha sonra ikna oldular. Karşılıklı olarak masraflarımızı karşıladılar babası da çalıştığı yerde ona bir iş ayarladı. Artık evliydik. Çok mutluydum. Bir kadın güzel bir yuvadan başka ne ister ki zaten? Kendimi kocama ve doğacak çocuklarıma adayacağıma söz verdim. Kocasına iyi bir eş çocuklarıma iyi bir anne olmak hayattaki en büyük hayalimdi. Kocam da bu hayalimi çok iyi biliyordu. Evlendikten birkaç ay sonra kocam yatakta benden farklı şeyler istemeye başladı. Söylemeye bile utanıyorum duyduğumda dahi yüzümün kızardığı şeyler hiçbirisini gerçekleştiremiyordum. Cinsellik konusunda çok pasif yetiştirildim ben. İlk regl olduğumda dahi 2 hafta ağlamıştım. Sürekli kendisini tatmin edemediğimi söylemesinden sıkılmıştım. Yine benden farklı bişey istediği bir gece çok şiddetli kavga ettik. Her şeyi kendisinin yaptığını söyleyip duruyordu. Dedim ya doktor ben bu konuda hiçbirşey bilmiyordum. Annem evlenirken kendini kocana bırak dedi sadece. Ne yapabilirim ki? Daha sonra bana açık saçık filmler getirmeye başladı. Bunlar izle belki bişeyler öğrenirsin dedi. O kadar kötü oldum ki? Kocasını tatmin edemeyen basit bir kadın gibi hissettim kendimi. Filmleri de izleyemedim, bir kere izlemek istedim sırf kocam için ama daha 2 dakika geçtikten sonra kusacak gibi oldum. Yapamadım. Durumu kimseye de anlatamıyordum. Utanıyordum kendimden. Sonra bir gün gazeteleri karıştırırken yardım köşelerinden birisindeki bir kadın benim gibi sorunu olan birisini kocanızla konuşmaya çalışın diyordu. Onunla konuşmak istedim. Oturup konuşurken birden sana bir şey sormak istiyorum dedi. Kendimize bir çift bulalım dedi. Anlayamamıştım. Ne çifti diye sordum. İş yerinde bir arkadaşı anlatmış evli çiftler bir araya gelip birbirleriyle ilişkiye giriyorlarmış. Yatakta istedikleri yetmiyormuş gibi bir de bu çıkmıştı. Kocam için bunuda kabul ettim. Ama kendime yakıştıramıyordum. Benim çevrem böyle birşeyi hoş karşılamazdı. Birisi falan duyarsa rezil olurdum. Sürekli kendimle konuşuyordum. Hiç tanımadığım bir adamla ilişkiye girecektim. Kocam da bir başka kadınla. Uykularım kaçıyordu. Dayanamıyordum. Birkaç gece ağladım. Pazar günü geleceklerini söyledi. Onu vazgeçirmeye uğraştım, yapma ayıptır, günahtır dedim, dinletemedim. Senden hayır yok zaten diye de aşağıladı beni. Pazar akşamı geldiler. Kocamdan birkaç yaş büyük görünen saçlarında hafif beyazlar bulunan bir adamdı. Bana bakıp ikisi de gülümsedi. Karısı benden daha güzel ve alımlıydı. Kıskanmıştım. Birlikte yemek yiyip, havadan sudan konuştuk. Cinselliğin c’si geçmiyordu sohbette. Ardından getirdikleri şampanyayı içtik. O güne kadar ağzıma içki sürmemiştim. Yine kocamın zoruyla içtim. Her şey tamamlandıktan sonra, isminin Salih olduğunu öğrendiğim adam gerildi, vücudumu gözleriyle süzüyordu. Rahatsız olmuştum. Artık şu işe başlayalım ne dersiniz? Dedi. Karısı tabii diyerek onu onayladı. Terlemeye başlamıştım. Kocama yalvaran gözlerle baktım. Son bir şanstı benim için. Olmadı. Kocam, Salih denen adamın karısını kaldırıp yatak odasına götürdü. İçerden kahkaha sesleri geliyordu. Utanıyordum. Salonun ortasında hareketsiz duruyordum. Bana sahip olmak için acele etmeyen adam ellerini bedenimde gezdiriyordu. Elbisemi çıkarttı. Sütyenimi çıkartmaya çalışırken kaçtım ondan. Elbisemi düzeltip ağlayarak evden çıktım, nereye gideceğimi bilmiyordum, tek bildiğim o evde duramayacağımdı. Kocam sınırını aşmıştı. O gece annemin yanına gittim. Herşeyi anlattım. Babam çok sinirlendi. Sonra boşandık. O gün bugündür bunalımdayım. Kocamı halen seviyorum ama onun bitmek tükenmek bilmeyen saçma istekleri beni bunaltıyordu. Şimdi ruh gibiyim adeta.’’ ‘’İlginç bir durum, ne kadar zamandır sorunlarınız var?’’ ‘’Yaklaşık 2 aydır.’’ ‘’Bu süre zarfında herhangi bir ilişkiniz oldu mu?’’ ‘’Bakire olmadığımı öğrenen birçok serseri peşime takıldı. Hepsinin amacı bana sahip olmaktı bundan emindim.. istemedim hiçbirisini.. Konuşmadım. Bana yardım edin doktor, lütfen’’ ‘’Size yardım edeceğim.’’ 2- Güneş tüm parlaklığıyla gökyüzünde ışıldarken, yeni bir güne daha çağrıda bulunuyor, kuşlar çıkardıkları seslerle insanları çağırıyordu adeta. 30 yaşlarında genç ve güzel görünümlü bir kadın olan Nermin, üzerinde geceliği ile camdan sokağı çaprazdan gören bir açıyla bakıyordu. Kafası, duyguları.. kısacası her şeyi karışıktı. Sabah ya da akşam fark etmeden hep bir bunalım içindeydi. Sık sık sabahları uyanıp camdan dışarıyı izlerdi. Bu durumuna ailesi de üzülerek tanıklık etselerde ellerinden bir şey gelmiyor, kızlarının gün be gün çöküşünü izlemekle yetiniyorlardı. Nermin sık sık kendisini suçlardı, sanki her şey onun yüzünden olmuş gibi geliyordu kendisine. Bu düşünceleri ağlama nöbetleri izler ardından da kısa süreli bayılmalarla son bulurdu. Sokağı hareketsizce izlerken hafiften gözleri yaşlanır gibi oldu tekrardan elinde uzun süredir sıktığı mendiliyle gözlerini sildi tekrar hayallere dalmıştı ki arkadan kardeşinin sesiyle kendine geldi. ‘’Hadi abla kahvaltı hazır.’’ Hafif bir gülümsemeyle kardeşine karşılık verdi. Ablasının yanına gelip elini omzuna koydu. ‘’Hadi abla toparla kendini, geçti artık.’’ ‘’Tamam Serpil deneyecem.’’ Cevap verdiğinde buna benzer konuşmaları gün içinde çok kez yaptığını farketti. Gerçekten toparlanması gerektiğini çok iyi biliyordu ama yapamıyordu. Bu düşünceler içinde erkek kardeşi Ali’yi yanında buldu. ‘’Ah abla bırakmadın ki o iti bir güzel döveyim.’’ Serpil buna kızmıştı. ‘’Maganda mısın sen?’’ ‘’Karışma sen, ablamı üzeni alkışlayalım mı yani?’’ ‘’Gerekenleri yapıldı kes artık, onu üzüyorsun.’’ ‘’Aman be senle mi uğraşcam.’’ Ali söylene söylene mutfağa giderken Serpil de ablasının yanağından öptü. Ardından bir şey söylemeden mutfağa yöneldi. İki genç mutfağa girdiklerinde annelerinin sert sesi kulağında yankılanmıştı. ‘’Hadi kızım.’’ Nermin’in annesi kendisini evine ve çocuklarına adamış tipik bir ev kadınıydı. Kızının yaşadıklarından sonra onu yetiştiriş tarzını sürekli göz önüne almış hatalarını bulmaya çalışmıştı. O da Nermin gibi sorunun kızında olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden ona diğer 2 çocuğundan daha farklı davranıyor, anlayışlı olmaya çalışıyordu. Yaşananlardan sonra babasının Nermine olan sevgisi azalmıştı. Bunu bilen annesi bu yüzden kızıyla daha çok ilgilenmeye çalışıyordu. Ağır adımlarla mutfağa girdi Nermin. Annesi hemen yer gösterdi. Kısa ama doyurucu bir kahvaltıdan sonra tekrar camın önüne geçti Nermin. Bir süre daha camı izledikten sonra Serpil tekrar seslendi. ‘’Abla, doktorla randevuna geç kalma istersen.’’ Okula gitmeye hazırlanan kardeşini başıyla onayladı ve üzerine bir şeyler giymek üzere yatak odasına yöneldi. Doktorla olan görüşmesi onu biraz olsun rahatlatıyordu. 3- ‘’Geçen görüşmemizden beri nasılsınız Nermin Hanım?’’ ‘’Daha iyiyim doktor, teşekkürler.’’ ‘’Bana olanları anlattığın geçen haftadan farklı olan bir noktayı anlatmanızı isteyecem bu görüşmemizde.’’ ‘’Tabii, neyi?’’ ‘’Durumunuzu biraz düşündüm. Başka bir erkekle sevişmek sizi heyecanlandırıyor ancak çeşitli nedenlerle kendinizi geri çekiyorsunuz bence.’’ ‘’Şeyy, ben..’’ ‘’Bakın benden saklamanıza gerek yok.’’ ‘’Bende bir kadınım doktor, benimde kendime göre ihtiyaçlarım var elbet ancak ben böyle şeyleri hep bastırmam gerektiği düşüncesiyle yetiştirildim. Biliyor musunuz hayatta en çok merak ettiğim şeylerden birisi ne deniyordu ona.. hah anal, o tip bişeyi denemekti ama dedim ya hep bastırmak zorunda kaldım. Kocam bunları anlattığında bile kızarır, utanırdım ama içten içe hep merak ederdim de. Cinsellik benim için bir gizem kapısıydı hep o kapıyı açmak istedim, aah doktor şey bunları ilk kez size anlatıyorum ama inanın hepsi aldığım aile eğitiminde kaynaklanıyor. Hep çekingendim hep erkek yönlendirir mantığıyla yetiştirildim. Bende istemez miyim kocamla değişik şeyler yaşamak, hem çok güzel oluyormuş. Aklımın bir köşesinde hep başkaları ne der sorusu yerleşti, hep o vardı. Okuldayken bir erkekle yan yana yürümeye çekinirdim birileri bişey der diye. Hepsi ailem ve çevrem yüzünden. Hepsi.'' ‘’Bunları aşmak için hiç çabaladınız mı? Notlarıma baktığımda bu konuda herhangi bir çabanız olduğuna dair bir not göremedim.’’ ‘’Yapamadım. O kadar içime sinmişki boş düşünceler, yapamadım. Buraya bile zorla izin verdiler aslında öyle yobaz bir ailem yok ama işte bazı konularda..’’ ‘’Şimdi kocanız karşınızda oturuyor olsa ne yapardınız?’’ ‘’Bana sahip olmasını isterdim.’’ 4- ‘’Nermiiin?’’ Annesinin sesiyle yine daldığı hayallerden sıyrılan Nermin annesine döndü. ‘’Efendim anne?’’ ‘’Gel kızım gel.’’ Hızla annesinin yanına gitti. ‘’Bak kızım, böyle olmaz sana bir meşgale bulmak lazım.’’ ‘’İş mi?’’ ‘’Her neyse.. çok harap ettin kendini kızım.’’ Annesinin fikrini kendisi de onaylamıştı ama bu durumdayken ne yapabilirdi? Kafası çok karışık, dikkati dağınıktı yani kendisini bir işe vermesi oldukça zor görünüyordu iş ilanlarına bakarken bile dalgındı. Hatta bir keresinde uyuya kalmış, uyandığında da akşam olmuştu. Yine böyle dalgınca ilanlara bakarken kendisini etkileyen bir ilanla karşılaştı. Gazeteyi düzeltip dikkatle ilana odaklandı. Bir iş yeri için fazla abartılı gelmişti önce ama denememesi için bir nedeni olmadığını düşündü. Hemen telefona sarılıp görüşme için aradı. Ertesi gün görüşebileceklerini söylemişlerdi. Çok sevinçliydi ama sonra biraz duruldu. Hayatında hiç iş görüşmesine gitmemişti, ne yapılır neler konuşulur, nasıl giyinilir bilmiyordu. O gece heyecandan uyumakta zorlanmıştı. Belki de hayatının işiyle karşılaşacaktı ya da kendi kendine yine hayaller kuruyordu. Sabah yine kısa bir kahvaltıyla çıktı evden, kıyafeti için epey düşünmüş en uygununu bulmak için uğraşmış, banyoda saçı ve hafif bir makyaj için dakikalar harcamıştı. İş görüşmesinin yapılacağı yeri bulması da sorun yaratmış ama sonunda bulmuştu. Sekretere durumunu anlatınca kendisini beklemesi söylenmişti. Heyecanlıydı. Oturduğu yerden etrafına baktığında kendisi gibi bekleyen birçok kişiyi gördü. Hepsi farklı farklı bir sürü insan ve hepsi de aynı iş için gelmişlerdi. Kendini kıyasladığında çok geri olduğunu hissediyordu kimbilir hangi okullarda okumuşlardı oysa kendisi basit bir lise mezunuydu. Beklemek zor gelse de dayanmak zorundaydı. Beklerken tekrar eski zamanları anımsadı. Hayallere dalmamak için zorlasa da kendini tutamadı. Farklı farklı şeyler geçiyordu aklından, yorgun hissediyordu kendini ki sekreter kendisine seslendi. Sıra ondaydı. Hızla ayağa kalktı. Çeşitli süslemelerle işlenmiş kapıdan içeri girerken kalbinin atışlarını hissedebiliyordu. İçerde bir masaya dizilmiş 3 kişi vardı. Sert görünümlü 3 adam. Kendisine gösterilen yere oturup olanları beklemeye başladı. Adamlar gönderdikleri evrakları incelerken saniyeler içinde kafasından milyonlarca şey geçirdi. Derken ortada oturan adam armut gözlüklerini düzelterek lafa girdi. ‘’Evet, Nermin Hanım, CV’nizde daha önce hiç iş deneyiminizin olmadığı yazıyor, işi öğrenmeniz uzun sürecektir.’’ Bu kadar hızlı bir giriş beklemiyordu Nermin, şaşırmıştı. ‘’Ben, ben çabuk öğrenebilirim.. gerçekten.’’ Sağ taraftaki adamda lafa girdi. ‘’Lise mezunusunuz, böyle bir CV hazırlamayı nerden öğrendiniz. ‘’Kardeşim öğrenmiş bir yerden o hazırladı.’’ ‘’İş hakkında ne kadar bilginiz var?’’ ‘’Çok değil.’’ O ana kadar susan diğer adam da girdi söze. ‘’Diyelim sizi işe aldık, bize ne katabilirsiniz?’’ ‘’Çok şey, inanın bana.’’ ‘’Örnek verin.’’ Nermin tıkandığını anladı. ‘’Veremem.’’ Adamlar birbirleriyle bir şeyler konuştuktan sonra Nermine döndüler. Ortadaki; ‘’Üzgünüm Nermin Hanım bizimle çalışmaya uygun değilsiniz.’’ Nermin cevap vermedi. Kötü olduğunu kabul ediyordu. 5- ‘’Hayatımda ilk kez iş görüşmesine gitmiştim. Onu da berbat ettim.’’ ‘’Evde boş oturmaktan iyi bir şeydir bu.’’ ‘’Sanırım doktor ama çok kötü oldum.’’ ‘’Bunu boşverin, sizinle 3. haftamız bu Nermin Hanım geçmiş 2 haftada çok şey anlattınız ancak ben hala anlatacaklarınız olduğunu düşünüyorum.’’ ‘’Evet, evet var..’’ ‘’Buyrun o zaman.’’ ‘’Birkaç gecedir garip rüyalar görüyorum. Kocamı görüyorum. Bir yataktayız, ikimizde çıplağız. Sevişiyoruz. Tam içime girecekken birden yatakta bir başka adamı görüyorum. Kocam sakince bizi tanıştırıyor. Adamın penisi kocamınkiyle aynı hemen hemen. Nedendir bilmiyorum ilk orasına baktım. Yüzünü bile sonra görmüştüm. Sonra kocam geri çekiliyor adam bacaklarımı öperek orta noktaya ulaşıyor ve birden içime giriyor tarif edilemez bir duygu, değişik bir ten. Sonra uyanıyorum. Bacak aramda kokulu bir ıslaklık.. Yatağıma oturup düşünüyorum. Kocamla hiç tam anlamıyla ilişkiye giremediğimizi, bu yüzden bu rüyaları gördüğümü düşünüyorum. Vücudumu seviyorum. Ayaklarım ilk kez bu kadar güzel, göğüslerim ilk kez bu kadar taze, kalçalarım ilk kez bu kadar dolgun görünüyor gözüme, özgürüm diyorum.. ben bir kadınım diyorum ve kadınlığımı kimse engelleyemez diyorum. Tekrar uykuya dalıyorum. Sabah uyandığımda her şey aynı oluyor. ‘’Durumunuz farklılaşıyor. Nermin Hanım bana itiraf etmek istediğiniz bişey var mı?’’ ‘’Bir bardak su alabilir miyim?’’ ‘’Tabii.’’ ‘’İtiraf.. itiraf.. bu rüyalardan sonra kendimi tatmin ediyorum. O kadar güzel oluyor ki..’’ 6- Evde sıradan bir akşam üstü. Nermin her zamanki haliyle televizyon izliyor bir yandan da annesinin hazırladığı tatlıyı yiyordu. Yaşadıkları onu tatlıya vermişti aldığı kiloları da umursamıyordu. Çalan telefonu ilk Serpil farketti. Alo dediğinde birden yüzünün ifadesi değişmişti. ‘’Ne yüzle arıyorsun burayı sen?’’ Tüm aile birden telefonun başına gelmişti. Nermin dahil hepsi arayanın kim olduğunu tahmin edebiliyordu. Nermin olduğu yerde kalmıştı. Ne hareket edebiliyor ne de konuşabiliyordu. Serpilse telefonda hakaretler yağdırmaya devam ediyordu. Ali’de telefonu kapmak için uğraşıyordu. ‘’Terbiyesiz adam, sapık, ahlaksız arama bir daha ablamı.’’ ‘’Abla ver şu ibneyle ben konuşayım.’’ Anneleri ikisini de susturup telefonu Nermin’e uzattı. Suratı bembeyaz kesilen Nermin ahizeyi eline almakta zorlanmıştı. Annesi: ‘’Hadi kızım, hadi..’’ Çocuklar söylene söylene gitmişlerdi. Annesi de.. Telefondaki ses değişik geldi önce ona, tanıması için biraz düşünmesi gerekliydi. ‘’Alo, alo Nermin orda mısın?’’ ‘’Bu.. burda.. buradayım.’’ ‘’Oh şükürler olsun, seni çok özledim. Biliyorum bana kızgınsın sana çok haksızlık ettim ailen de haklı ama ne olur abna bir şans daha ver seni hala çok seviyorum inan bana her şey çok daha iyi olacak Lütfen bana inan. Yarın saat 2 de ilk tanıştığımız çay bahçesine gel. Seni seviyorum Nermin.’’ Telefon kapandı. Kulağında çınlayan sinyal sesine aldırmadan öylece duruyordu Nermin. Sevinçliydi. Ama duruyordu. Umutluydu. Ama duruyordu. Bir süre daha durduktan sonra yarın için hazırlık yapmalıydı ya da yataktan kalktığı gibi gitmek istedi. Yine kararsızlıklar yine çelişkiler girmişti hayatına. Ne diyecekti ona? Yeniden evlilik.. Yeniden kabus gibi bir yatak odası.. Yeniden 3. adam.. Bunlardan çekiniyordu ama gitmek zorundaydı. Zaten geleceğini bildiği için bu kadar kısa sürmüştü telefon görüşmeleri. Gidecekti. Çünkü başka çaresi yoktu. 7- ‘’İlk tanıştığımız çay bahçesine gidip de onu karşımda gördüğümde kalbimin yerinden fırlayacağını sandım. Evlendiğimiz günkü gibiydi sanki, biraz saçları ağarmıştı o kadar. Öpüşüp sarıldık birbirimize benden defalarca özür diledi hata ettiğini, pişman olduğunu söyledi. Orda yeniden evlenme kararı aldık. Hala ilk günkü gibi seviyorduk birbirimizi çok seviyorduk. Artık benden saçma şeyler istemeyeceğini söylerken onu susturdum. Bazı şeylerden kurtulmam gerekiyordu. Benden ne isterse yapacağımı söyledim. Çok şaşırdı. Bendeki büyük değişiklik onu hem şaşırtmış hemde sevindirmişti. Bende zincirlerimi kırdığım için sevinçliydim. Madem artık eskisi gibi değil her şey birilerine bir özür borçluyuz Nermin dedi. Anlamıştım ne demek istediğini. Hani bir çiftten bahsetmiştim size korkudan yanlarından kaçtığım işte onlarla tekrar anlaştık. Bu sefer kaçmayacağıma söz verdim inanmaları zor oldu ama ikna ettik. Tabii önce kocamla ufak bir meselemiz var.’’ ‘’Peki ya sonra?’’ ‘’Sonrasını zaman gösterecek, öyle değil mi doktor?’’ ‘’Elbette.’’ 8- Bir zamanlar terk ettiği evde şimdi yemek hazırlıyor olmak ilginç gelmişti Nermin’e özellikle yatak odalarında geçen onca zevk dolu andan sonra şimdi sıradan bir ev kadını gibi görüyordu kendini ancak hepsinden öte o gece kendileri için özeldi. Daha önce kötü bir deneyim geçirdikleri çift tekrar evlerine gelecekti. İsimleri Tarık ve Zeynep olan bu çift onlara hem partner hemde arkadaş olacak gibi görünüyordu. Evde değişik bir heyecan vardı. Masa güzelce hazırlanmış tüm detaylar tek tek gözden geçirilmişti. Her şey mükemmel olmalıydı. Zaman zaman karşı karşıya geldiklerinde öpüşüyorlardı. Sanki ilk kez tanışıyor gibiydiler. Kapı çaldığında ilk Nermin kalktı. Kapıyı açtıklarında karşılarında Tarık ve Zeynebi gördüler. Aralarındaki buzları çözmüşlerdi. Evlerine misafir ettikleri bu iki insan kendileri için özeldi. Keyifli bir akşam yemeği olacağa benziyordu. Nermin bir açıklama borçlu olduğunu söyleyerek söz aldı. ‘’Ben olanlar için gerçekten özür dilerim. Böyle olmasını istemezdim.’’ Birden kocasına dönüp gülümsedi. ‘’Artık her şey daha farklı, bambaşka bir Nermin var karşınızda.’’ Tarık elindeki şampanya kadehini Nermine doğru uzattı. ‘’Değişime içelim o zaman.’’ Yemek bittiğinde gecenin sürprizine gelindiği anlaşıldı. Kaçamak bakışlar altında herkes kendini hazırlıyordu. Zeynep ve Nermin’in kocası kendilerine buldukları boş odaya attılar. İçerden gülme sesleri geliyordu. Tarık Nermine sarılmıştı. ‘’Bu sefer kaçmak yok değil mi?’’ diye sordu. Nermin genç bir kız gibi suratını büzdü. ‘’Kaçarsam ne olmuş.’’ Cevabu duymaya vakti yoktu. Dudaklarını birleştirdiler. Nermin bir yanda içinde bulunduğu anın zevkini çıkarırken bir yandan da özgürlüğünü kutluyordu. Tarık maharetli elleriyle onu çabucak soydu. Nermini kaldırıp yatak odalarına girdi. Yatağa girdiklerinde Nermin eski halini anımsadı, gülmüştü. Tarık soyunurken gülmesine bir anlam veremedi. ‘’Neden güldün?’’ ‘’Hiiç.. güldüm işte.’’ Tarık içine girdiğinde tüm algıları kapanmıştı. Gece onlarındı. 9- ‘’Alo, Doktor Bey ben Nermin, nasılsınız?’’ ‘’Teşekkürler Nermin sen nasılsın?’’ ‘’Bende iyiyim, yarın kocamla Bodruma Tarıkların yazlığına gidiyoruz 1 hafta kadar orda kalcaz, çok güzel zaman geçircez.. Buraya geldiğimizde de düğünümüz var sizi de bekliyoruz.’’ ‘’Gelmeyi çok isterim. Sorunlarını bu kadar çabuk atlatmana da çok sevindim.’’ ‘’Sayenizde doktor, sizin sayenizde oldu her şey.’’ ‘’Rica ederim ben görevimi yaptım, her şey sende bitiyordu ve bitti de.’’ ‘’Evet, ben sadece bir çapraz tehlikenin içindeydim, tam ortada kalmış bir fare gibi ürkek bir hayatım vardı şimdiyse çok daha başka bir hayatım. Yaşam bir çapraz tehlike galiba doktor.’’ ‘’Herşey gönlünce olsun, iyi tatiller.. düğünde görüşürüz.’’ ‘’A doktor bir şey daha var.’’ ‘’Nedir?’’ ‘’Boşverin, düğünde görüşürüz..’’ Özgün Kaplama
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Özgün , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |