..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacı değil miyiz!" -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Sağlık > M.NİHAT MALKOÇ




2 Ocak 2008
Bir Tiryakinin Son Sözleri  
M.NİHAT MALKOÇ
Sigarayla dostluk kurduğum ilk günler her şey ne kadar da güzel görünmüştü bana. Şunu itiraf edeyim ki aslında sigaradan keyif filan da almıyordum. Çevremde sigara tüttürenlerin cakasına kurban oldum da denebilir. Sanki o laneti içince büyüyordu insanlar… Çevremizdekiler onlara daha farklı bakıyordu. Büyük olmanın alâmeti gibi algılanıyordu sigarayı ağızda tutmak, öylece konuşmak… Etraftaki kızlara hava atmanın yolu da sanki sigaradan geçiyordu. Bu duygularla ellerim titreyerek, cebimde biriken bozuk paraları büfeciye uzattım. Filtresiz bir Bitlis istemiştim burma bıyıklı, sert mizaçlı adamdan. Paketi uzatırken de küçümser bakışlarla baştan aşağı süzmüştü beni. Bu benim sigaraya adım atışımın ilk merhalesiydi. Yaşım kemale ermediği için gerçekleri göremiyordum.


:CABC:
M.NİHAT MALKOÇ

     Sigarayla dostluk kurduğum ilk günler her şey ne kadar da güzel görünmüştü bana. Şunu itiraf edeyim ki aslında sigaradan keyif filan da almıyordum. Çevremde sigara tüttürenlerin cakasına kurban oldum da denebilir. Sanki o laneti içince büyüyordu insanlar… Çevremizdekiler onlara daha farklı bakıyordu. Büyük olmanın alâmeti gibi algılanıyordu sigarayı ağızda tutmak, öylece konuşmak… Etraftaki kızlara hava atmanın yolu da sanki sigaradan geçiyordu. Bu duygularla ellerim titreyerek, cebimde biriken bozuk paraları büfeciye uzattım. Filtresiz bir Bitlis istemiştim burma bıyıklı, sert mizaçlı adamdan. Paketi uzatırken de küçümser bakışlarla baştan aşağı süzmüştü beni. Bu benim sigaraya adım atışımın ilk merhalesiydi. Yaşım kemale ermediği için gerçekleri göremiyordum.

     Uzun süre özentiyle paket taşıdım mintanımın cebinde. Duman içerisinde olmaktan hoşlanmasam da, nikotini canım çekmese de kendimi, büyüdüğümü onunla ispat etmeye çalışıyordum. ‘Ben asla tiryaki olmam’ diye de kendimi ve çevremi sözde rahatlatıyordum. Gerçekten de bu melun maddeye alışacak gibi görünmüyordum. ‘Ben asla sigaraya alışmam’ iddialı düşüncesine sahiptim. Tiryakilik ve bağımlılık kavramları havsalamdan uzaktı. Dumanını içime çekince boğulacak gibi oluyordum. Öksürüğüm etraftan yankılanıyordu. Onun içindir ki dumanı ağzımda biriktirip üflüyordum. ‘Ben dudak tiryakiliğinden öteye gitmem’ diyordum kendi kendime. Tiryakilik hikâyelerine de içten içe gülüp geçiyordum.

     Geçen zaman çok şeyi değiştirdi hayatımda. Kokusundan nefret ettiğim sigara, hayatıma iyiden iyiye girmeye başladı. Sigaraya bakışımda köklü değişiklikler oldu. Artık onsuz yapamıyordum. Gösteriş merakıyla başladığım bu illet, kanıma girmişti. ‘Sigarayı yakan aslında kendini de yakar’ düşüncesi ilk gençlik yıllarımda bana uzaktı. Fakat geçen zaman bana bunu gösterdi. Her sigara yakışımda biraz da sağlığımı, umutlarımı, kendimin ve sevdiklerimin geleceğini yakıyordum. Fakat bunun farkına vardığımda artık çok geç olmuştu. Çünkü zamanla roller değişmiş, ilk yıllarda kontrolümde olan sigara, beni kontrol altına almıştı. İnanmak istemesem de ben bir tiryakiydim. Üstelik dudak tiryakisi filan da değil…

     Gençliğimde kuş gibi çıktığım yokuşlar zamanla kâbusum olmuştu. Üç katlı apartmanın merdivenlerini çıkınca komaya giriyordum. Gece öksürükleri ve hırıltıları sadece eşimi değil, komşuları da rahatsız ediyordu. Nefes darlığı çekmeme rağmen bu kötü arkadaştan birkaç gün üst üste ayrı kalamıyordum. Zihnimden eski bir şarkının ‘ne seninle ne sensiz” dizesi geçiyordu hep… Dost sandığım sigara, beni dik yokuşlarda yapayalnız ve çaresiz bırakıyordu. Fakat tuzağına düşürmüştü beni bir kere. Hayatımın bir parçası olmuştu. Sapsarı olmuştu inci gibi bembeyaz dişlerim… Yürürken bacaklarım, yazarken ellerim, okurken dudaklarım titriyordu. Sabahları kalktığımda ağzımda hep bir acılık hissediyordum.

     Geçen zaman aleyhime işliyordu. Sigarayla süren yirmi yıllık zorunlu birlikteliğim beni hayat yolunda yaya bırakmıştı. Doktora gitmiş, tedaviye başlamıştım. Doktor; çektiği akciğer röntgenimi bana göstermiş, mevcut durumu uzun uzun izah etmişti. İçimde avuç dolusu zehir saklıydı. Zifir bağlamıştı akciğerlerim. Fakat bununla da kalmamış, korktuğum başıma gelmişti. Sigaradan neşet eden akciğer kanseri hücrelerimin dengeli çoğalmasını bozmuş, adeta bir köstebek misali yuvalanmıştı. Kanser vücuda yayılıyordu. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de kangren olan ayağım kesildi. Ben sigarayı bırakamadım, fakat sigara beni ayaksız bıraktı. Artık her geçen gün hayattan biraz daha kopuyordum. Hayata tutunacağım dallar sert rüzgârlarda kırılmış. Çok yalnızım, sevdiklerim de terk etmiş beni.

     Şimdi karanlık köşe başlarında korku ve tedirginlik içerisinde ölümü bekleyen umarsız bir hayal avcısından farksızım. Artık sigarayla yollarımız ayrıldı. Fakat iş işten geçti bir kere. O, yapacağı hainliği yaptı, beni benden kopardı, başka kurbanlar seçmek için vazifesine döndü. Gençler, siz siz olun, iradenize sahip olun, o lanetlinin tuzağına düşmeyin. Onun sahte gülücüklerine kanmayın. Benim gibi kor ateşlerde yanmayın. Hadi atın elinizden onu…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sağlık kümesinde bulunan diğer yazıları...
Veremle Savaş
Kanserin Son Kurbanı: Neriman Üçüncü

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Okul ve Hapishane
Arif Nihat Asya'nın Doğumunun 100. Yılı
Gevheri'nin Hayatı ve Şiirleri
Vatan Sevgisi İmandandır
Yusuf Has Hacip'in Şâirlere Bakışı
Trabzonlu Edebiyat Tarihçisi Nihat Sami Banarlı
Yapraklar Dökülür Kasımlarda!..
Bir On Kasım Sabahı
Memleket Havası ve Köprübaşı Tv Sitesi
İlköğretim Okulları ve 100 Temel Eser

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Menzilin Mübarek Olsun [Şiir]
Alev Denizlerinde Mum Kadar Çaresizim… [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
Sizin Kafanız İyi Mi? [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Aslan Aksoy Abimiz [Şiir]
Filistin İçin Ne Yaptın? [Şiir]
Berceste Mısralar - 303 [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.