..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler > M.NİHAT MALKOÇ




21 Ocak 2008
Vefatının 30. Yılında Trabzonlu Tarihçi Osman Turan  
M.NİHAT MALKOÇ
Değerlerimiz ve değerlilerimiz ne çabuk unutuldu. Sanki gözlerimiz bağlandı, kulaklarımız tıkandı, idraklerimiz zincire vuruldu. Son senelerde büyüğü küçüğü tanımaz olduk. Tarihimize ve bu ülkenin temel dinamiklerine sırt çevirdik. Bu memleket için gece gündüz fikir üreten ve çalışan kişiler ölünce kimse onları hatırlamaz oldu. Aslında kişi maddeden dünyadan ayrıldığı zaman değil, hafızalardan silindiği, hatırlanmadığı zaman ölür.


:CJJI:
M.NİHAT MALKOÇ

     Değerlerimiz ve değerlilerimiz ne çabuk unutuldu. Sanki gözlerimiz bağlandı, kulaklarımız tıkandı, idraklerimiz zincire vuruldu. Son senelerde büyüğü küçüğü tanımaz olduk. Tarihimize ve bu ülkenin temel dinamiklerine sırt çevirdik. Bu memleket için gece gündüz fikir üreten ve çalışan kişiler ölünce kimse onları hatırlamaz oldu. Aslında kişi maddeden dünyadan ayrıldığı zaman değil, hafızalardan silindiği, hatırlanmadığı zaman ölür.

     Trabzon’dan çıkan, bütün Türkiye’nin tanıdığı ve sevdiği bir ilim ve kültür adamı olan Osman Turan’ın ölümünün 30. yılını geride bırakmış bulunuyoruz. Fakat bunun farkında olan insanların sayısı bir elin parmakları kadar bile değil. Çok çabuk unuttuk bize Selçuklu ve Osmanlı tarihini öğreten ve bu sahalarda eşsiz eserler veren büyük tarihçimizi… Gerçi öğrendiğim kadarıyla 19 Ocak 2008’de Ankara’da Milli Kütüphane Konferans Salonu’nda kendisi için bir bilgi şöleni düzenlendi. Fakat ben bunu yine de yeterli saymıyorum. Daha geniş katılımlı sempozyum ve ilmî toplantılarla anılmalı ve anlatılmalı Prof. Dr. Osman Turan… O, yaşadığı sürece milleti ve memleketi için yaptığı çalışmalardan dolayı bunu fazlasıyla hak ediyor. Onun için yapacaklarımız vefanın henüz ölmediğini ispat edecektir. Fakat bu imtihanda ne yazık ki başarılı olamadık. Şahsen bu konuda özellikle Trabzon’da hiçbir çalışma yapılmamasını yadırgadım. Zira Osman Turan Trabzon’un yetiştirdiği bir değerdi. Trabzonlular bu değerlerini ne çabuk unuttular; bunu anlamakta zorlanıyorum.

     Merhum Osman Turan’ın 1914’te Trabzon’un Çaykara ilçesine bağlı Soğanlı köyünde başlayan çileli hayatı 1978 senesinde son bulmuştur. Yani O, 64 sene yaşamış fakat yaşadığı seneleri dolu dolu geçirmiştir. Kanaatimce 64 yılda belki iki asırlık iş yapmıştır. Bu da gösteriyor ki mühim olan ömrün uzunluğu değil, ne yolda ve nasıl harcandığıdır. Bu değerli ilim adamı babası Hasan Ağa’yı Birinci Cihan Harbi’nde Kafkas Cephesinde kaybetmiştir. Yani o bir şehit çocuğudur. Osman Turan, ilkokulu Çaykara’da, liseyi Trabzon ve Ankara’da bitirdi. Ankara Üniversitesi Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesinden 1940’ta mezun oldu. “On İki Hayvanlı Türk Takvimi” adlı eseriyle doktor oldu. Doktora jürisinin başkanı Prof. Dr. Fuat Köprülü idi. 1944’te doçentliğe, 1951’de de profesörlüğe yükseldi. 1948’de Paris’te toplanan Şarkiyatçılar Kongresine “Selçuklu Türkiye’sinde Toprak Hukuku” adlı tebliği ile katıldı. 1948–1950 yılları arasında Londra ve Paris’te incelemeler yaptı. 1954 yılında Trabzon’dan milletvekili seçildi. Milletvekilliği 27 Mayıs 1960’a kadar sürdü. Yassıada’da 17 ay tutuklu kaldı. Daha sonra beraat etti. 1964’te Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcısı seçildi. 1967’de tekrar Trabzon’dan milletvekili oldu, 1969’da siyasetten çekildi. Biyografisinden de anlaşılabileceği gibi O, çok zorlu ve yorucu bir ömürle cedelleşmek zorunda kalmıştır.

Osman Turan, aramızdan ayrılıp ebedî âleme göçene kadar araştırmaya ve yazmaya devam etti. Ölüm döşeğindeyken de yazma çalışmalarını sürdürüyordu. O, bizlere tarih muhtevalı zengin bir külliyat bıraktı. Yazdığı eserler, alanlarında ilk olma özelliğini taşıyordu. Özellikle Selçuklular üzerine kaleme aldıkları dünya çapında kıymeti haizdir. Onun tarih külliyatı olmasaydı bugün pek çok bilgi ve belgeden mahrum kalacaktık. Turan’ın yazdığı eserlerin en önemlileri yayınlanış tarihine göre şunlardır: “Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar” (1958), “Selçuklular Tarihi ve Türk İslâm Medeniyeti” (1965), “Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi Tarihi” (1969), “Din ve Lâiklik”, (1971), “Türkiye’de Siyasî Buhranın Kaynakları” (1964), “Selçuklular ve İslâmiyet” (1971), “Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi” (1973), “Türkiye’de Komünizmin Kaynakları” (1965), “Türkiye’de Manevî Buhran” (1978), “Vatanda Gurbet” (1980), “Tarih Akışı İçinde Din ve Medeniyet” (1980)…Bu eserler sahalarında büyük boşluklar doldurmakta, Türk kültürüne ve tarihine ışık tutmaktadır.

KTÜ bünyesinde inşa edilen kültür merkezine Osman Turan’ın adının verilmesini önemsemekle beraber Trabzonluların bu kıymetli ilim adamına olan manevî borçlarını hakkıyla ödediklerine inanmıyorum. Ölümünün 30. yılında kendisine rahmet diliyorum.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve şairler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
Yunus Emre'de Hoca (Öğretmen) Sevgisi
"Bir Lâhza-i Teahhur" ve İkinci Abdülhamit-2
Eğitimci - Yazar Halit Ertuğrul'u Dinlerken...
Doğumunun 100. Yılında Üstad Necip Fazıl Kısakürek
Şinasi Özdenoğlu'nun Türkiye Sevdası
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri
Mehmet Akif Irkçı Değildir
Garib Ozan Bir Işıktı
Ziya Gökalp'in Manevî Dünyası

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
beklenen Nesil
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
Türkçenin Berrak Sularında…
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatımızdaki Yeri
Vali Recep Yazıcıoğlu ve "Köprü"nün Hikâyesi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.