Herkes ayný notayý söylediðinde uyum elde edilmiþ olunmuyor. -Doug Floyd |
|
||||||||||
|
Kabul edilebilinir hiçbir tarafým yok. Ama bu hiç umurumda deðil. Bütün çeliþkiler baþlýyor bende, adýný andýðým an. Hayýr yalan söyledim. Oyun oynuyoruz. Tek kiþiyle oynanan ama iki kiþinin kazandýðý bir oyun. Tanrýsal bir þeytanlýk var bu oyunda. Her yolculuk baþa dönüþtür. Ýlgi çekici bir yazýya baþlýk olabilecek bu cümle yolun deðerini artýrmaktan öte bir anlam içermemektedir. Oysaki yol ne kadar deðersizleþirse yolcu o oranda deðer kazanacaktýr. Yolcu kendine çarpmadýkça yolun deðeri anlaþýlmayacaktýr. Bütün olay kendine çarpmakta çözülür. Kendine çarpmayan kiþi uçurumdan düþemez. Uçurumdan düþmeyen uçurumlar yaratamaz. Nereye gittiðinizin bir anlamý yoktur. Asýl önem arz eden husus yolcunun yola ait olmasýndan kurtulmasýdýr. Sizlere söylüyorum. Kendimi iyi hissediyorum. Ýyi olmak için nefretin sýnýrlarýný iyi bilmek ve bu sýnýrlarý zorlamak gerek. Her sýnýr ihlali iyi geliyor bana. Nefret etmekle baþlar kendimize yolculuklarýmýz. Bu yolculukta en temel sorun nereye varmak istediðinizden ziyade nerde durmak istediðinizdir. Durmak istemezseniz yücelmek için çok neden göreceksiniz. Durursanýz yola çýktýðýnýz için üzülürsünüz. Yola çýkmamýþsanýz sevgi içinde kendi nefretinizde boðulursunuz. Yola çýkmak hayatýn bitiþine doðru bir hamle iken yoldan çýkmak hayatýn merkezine doðru atýlmýþ bir ifade tarzýdýr. Hayatýn bitiþi anlamsýz korkulardan çok, çok istekli ama gerekli korkularýn zavallý korkaklýðýný içinde barýndýrýr. Yoldan çýkmak önceden çizilmiþ, belirlenmiþ ya da üzerinde anlaþmaya varýlmýþ pek de dik olmayan bir duruþu kabul görmemek buna baðlý olarak kendi bacaðýndan deðil yüreðinden asýlmayý ve orada asýlý kalmayý gerektiren bir ön kabullenmedir. Yolun en mutlu yolcularý kendisine en çok yalan söylemeyi becerebilenlerdir. Yalancý bir mutluluk deðildir bu. Sadece sýradan bir mutluluktur. Ama þu unutulmasýn ki her zaman için yolu çizen kazanacaktýr. Yalan söylemeden yolda kalmayý tercih eden kaç soylu ruh var aramýzda. Zaaflarýmýzý kendisine var olma nedeni yapan ve kendi içince zaaflarýmýzdan cephanelik oluþturan onlar ve diðerleri neden sadece sayýsal deðer olarak bir anlam taþýrlar. Anlaþýlmayý beklemek hem anlaþýlmaya hem de beklemeye yapýlabilinecek en büyük kötülüktür. Eðer anlamak mümkün olsaydý yaratýlýþa gerek kalmazdý. Ýnanmayanlar ilk insana sorabilirler. Anlaþýlmayý beklemek tarihi yok saymakla eþ deðerdir. Biraz tarih bilgisi olan birisi anlaþýlmak istememeyi arzu edecektir. Zira tarihteki savaþlar anlaþýlmamanýn ürünü iken tarihi kiþiliklerde ise hala anlamadýklarýmýz ayaktadýrlar. Güçlünün zayýfý yok etmek istemesi anlaþýlýr bir þeydir ama zayýfýn güçlüye direnmesi anlaþýlýr bir durum deðildir. Bahaneler sadece kiþiyi haklý çýkarýr. Ama bahaneye sahip hiçbir kiþi haklý deðildir. Gerçi sadece hayata býrakýlmak ya da itilmek tek baþýna geçerli bir bahanedir. Tarýmdan elde edilen her ürün sadece köylülüðü resmileþtirir. Cümleyi þöyle de somutlaþtýrabiliriz. Hayattaki duruþunuz ne kadar patlýcanla beslendiðinizle açýklanabilir. Eðer bir ömür boyu yediðiniz patlýcan sizin aðýrlýðýnýzdan fazlaysa siz kendi aðýrlýðýnýzýn yerine patlýcanýn aðýrlýðýný almýþsýnýz demektir. Doðru yoktur; ne hissettiðin doðrudur. Bu cümle belki biraz bencil, biraz kendince bir cümle ama bireyi kendine býrakan bir cümle. Zaten tarihsel geliþim süreci toplumum kurallar içerisine toplanmasýndan ibarettir. Birey iman ettiði oranda emin olur yaþamýndan. Reklamlarla gideceði yer gösterilen, dizilerle hayata tutturulan, tarihle nerde duracaðý gösterilen, magazin programlarýyla hayallere itilen,öte korkusuyla pasifleþtirilen, ideolojilerle toplumdaki köþesine býrakýlan bir birey doðrunun ne olduðunu bilseydi hiçbir þey hissetmezdi. Þiirin bile kurallarýnýn olduðu bir yerde doðru ancak kalabalýk tarafýndan belirlenir. Trafik kurallarý ne kadar çok olursa hayat o kadar sýkýþýr.Doðruyu ayakta tutan gerçek budur.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ömer yavuzcan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |