Bir deliyle aramda tek bir ayrým var. Ben deli deðilim. -Salvador Dali |
|
||||||||||
|
Kürt sorunuyla ilgili çeþitli görüþler ileri sürülmüþ ve gerek aydýnlar arasýnda gerekse de devletin tepe noktasýnda sert tartýþmalar yaþanmýþtýr.Bazý aydýnlar ve devlet adamlarý Kürtleri ve kürt sorununu yok sayarak devlet merkezli görüþü temsil etmiþtir. Bazýlarý ise-Turgut Özal gibi- ilkin sorunu kabul etmiþ sonrada çeþitli açýlýmlar yaparak sorunun üzerine gitmiþtir.Kürt sorunu ve terör eylemleri çözülmeye çalýþýlsa bile,sorunun nedenleri yerine sonuçlarý üzerinde durarak büyük bir hata yapýlmýþtýr.Bu yazý ise kürt sorununun nedenleri üzerinde durarak zihinlerde oluþan ideoloji kirliliðini daðýtmaya katký amacý gütmektedir. “… Osmanlý Ýmparatorluðu’nda etnik kimlikten kaynaklanan önemli bir Kürt sorunu yoktu.Ama sorunun tohumlarý vardý ve bunlar moderleþme süresince belirginleþecekti.” Tohumlar moderleþmeyle ekildi ve Cumhuriyetin kurulmasýyla devam edip tek parti döneminde ise kökleþti denilebilir. Türk Modernleþmesi ve Getirdikleri Tarihçiler arasýnda çoðunlukla kabul edilen görüþ türk moderleþmesinin baþlangýcýnýn 1.meþruyitiyet olduðudur.Modernleþme 1908 den itibaren artýk Ýtthat ve Terakki Cemiyetinin elinde büyümeye devam eder.Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Ýttihat ve Terakki zihniyeti aynen devam edip kendisini CHP’nin Tek parti dikatatörlüðü altýnda devam ettirir.Ýlerlemeci,pozitivist ve tepeden inme zihniyet Müslüman Türkleri rahatsýz ettiði gibi Kürtlerin de sert muhalafetiyle karþý karþýya kalmýþtýr.Fakat yeni düzene karþý çýkýþ kendisini esas kürt mulafetinde belirgenliþtirir.Sabah Gazetesinde köþe yazarý olan ayný zamanda sosyoloji alanýnda doktora yapmýþ Sayýn Emre Aköz’le röpörtajýmda ,Aköz Türk modernleþmesinin Kürtler açýsýndan dört önemli sonucunun olduðunu ve bunlarýn Kürtler ile Devletin arasýndaki baðlarý kopardýðýný söylemiþti. Aköz’e göre bunlar; dinsel bað,ideolojik bað,temsil baðý ve ayanlarla devler arasýndaki baðdan oluþuyordu. Kürtler ve Türkler ayný dine(Ýslam) mensup iki halk ve halifelik makamý tüm Müslümanlan topluluklarý olduðu gibi bu iki halký da birleþtirip iç içe geçmesini saðlayan önemli bir kurumdu.Halifelik 1924’de TBMM tarafýndan kaldýrýlmýþ o ana kadar devlete sadakatini göstermede kusur etmemiþ olan-birkaç küçük çaplý isyan haricinde-Kürtler Halifelik kurumunun kaldýrýlmasýyla birlikte devletle arasýndaki dinsel baðlarýn tamamen kopmasýyla birlikte devletten de uzaklaþmýþlardýr.Ýlk büyük tepki Þeyh Sait isyanýyla ortaya çýkmýþtýr.Ýsyan her ne kadar Türk ordusu tarafýndan bastýrýldýysa da sorunu kökeninden halledememiþ ve yeni isyanlarý engelleyememiþtir.Þeyh Sait isyanýný dinci bir isyan olarak görenler olduðu gibi,bunun kürt milliyetçiliði ekseninde gerçekleþtiðini düþünenlerde vardýr. Osmanlýnýn devamý olarak(Resmi ideoloji olarak red edilse bile) kurulan Türkiye Cumhuriyeti,Ýmparatorluk yerine kendine Ulus-Devlet modelini seçiyor ve her vatandaþ türk olarak kabul ediliyordu.Resmi ideolojiye göre ne Kürt ne de bir baþka ýrk bu topraklarda yaþýyordu. Kürtler kendisini yok sayan yeni devletle ters düþmüþ ve böylece aradaki ideolojik baðda kopmuþ oluyordu.Hilafetten önce kaldýrýlan saltanat ise yerini merkezden yönetimin güçlü olduðu üniter devlet sistemine býrakmýþtýr. “Daha önce meclisteki kiþileri yerel temsilciler oluþtururken daha sonra bu kiþiler M.Kemal tarafýndan diðer bir deyiþle merkezden seçilmiþtir.” Güneydoðu Anadolu ve Doðu Anadolu Bölgesinde ise durum daha belirgindir.Kürt yerel temsilciler ellerinden alýnan bu politik gücü kaybetmenin acýsýný haklý olarak yaþamaktadýr.Sonuç olarak Kürtlerle Devlet arasýndaki temsil baðý da ortadan kalkmýþtýr.Buna baðlý olarak ayanlar ise bu merkezi yapýlanma sonucu ellerindeki gücü kaybederek ekonomik çýkarlarýný koruyamamýþlardýr. Bütün bu aradaki baðlarýn kopmasý bugün karþý karþýya kaldýðýmýz kürt sorunu ve terör eylemlerini açýklar niteliktedir.Peki bugüne kadar uzayan bu sorunlarýn bir çözümü var mý? YARIN “Çözüm AKP’nin baþarýsýnda ve sivil-asker iliþkilerinin normalleþmesinde yatmaktadýr.” Emre Aköz’ün görüþüne katýlmamak mümkün deðil!Bugüne kadar sorun hep askeri yöntemlerle yani hep zor kullanýlarak ertelenmiþ ve kalýcý bir çözüm bulunamamýþtýr.Her þeye raðmen çözüm önümüzde durmaktadýr.Aslýnda çözüm çok basit.Devletin aldýðý þeyleri geri vermesi ve kopardýðý baðlarý tekrardan daha saðlam bir þekilde oluþturmasý en mükemmel çözümdür.Bu kadar açýk bir çözüm hala neden uygulanmamaktadýr?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Demir, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |