Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalınamayanı anlatıyor. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
KISKANÇLIK Bu hikayenin yazarı benim, kahramanı da sensin. Sana bugün 29 yaşında olmanı söyledim, sen de 29 yaşında güzel bir kadın oldun. Bu kadar başarılı olmanı beklemiyordum, sen aklını kullanarak hep beklediğimden fazlası oldun. Dergide çalışmaya başladığın günü hatırlıyorsun değil mi? Diplomanı alalı bir ay bile olmamıştı ve dergi çalışanları gidici olduğuna inanmıştı. Ama sen beş sene içerisinde sıfırdan editörlüğe yükseldin. Aferin… Sana verdiğim aklı gereğinden iyi kullandın belki ama tarafımdan bahşedilen güzelliğini çöpe attın. Ben seni dünyaya biblo olasın diye güzel yapmamıştım, güzelliğin senin pasaportundu. Gitmek istediğin erkeği belirleyecek ve güzelliğini göstererek kalbine kolayca girecektin. Korkarım sana tanıdığım bu hakkın değerini bilemeden yaşlanacaksın. Seni kız kardeşinden farklı yarattım. Annen ve baban onun deli dolu halleriyle meşgulken, sen daha ağırbaşlı , kendinden emin, ayakları yere basan adımlarınla kendi yolunda gidecektin, kardeşin yardıma ihtiyaç duyduğunda sana gelecekti. Çoğu zaman olduğu gibi, bu sefer de planım doğru işledi ve kız kardeşin Güneş yirmili yaşlarında karşı cinsle yaşadığı ilk sorunda sana geldi. Dün akşam siz kardeşinle yemekteyken aranızda bir konuşma geçti. Bana dün akşamı hatırlamadığı söyleme. Daha üzerinden sadece on üç saat geçti .Saat yedi gibi Boğaz’da bir balık restorandaydınız. Hatta yemekten sonra otoparka gittiğinizde arabanızı koyduğunuz yerde bulamamıştınız. - Ekin, yeryüzünün en mükemmel adamı Cuma günü derste bize on dokuzuncu yüzyıl şiirlerinden birini okudu. - O adam her kimse seni çok güzel kandırmış ufaklık. Mükemmel diye bir şey yoktur, mükemmel adam hiç yoktur. - Mükemmel adam var bayan kız kurusu. Sen görmüyorsun. Her kadın için bir tane mükemmel adam , her erkek için bir tane mükemmel kadın vardır. Ve insan ömrü kendi mükemmelini aramakla geçer. Bu sözleri Güneş’e sana iletmesi için ben öğrettim. Akıllıydın, Sibel’den daha akıllıydın. Eğer direk senin beynine kodlasaydım bu düşünceyi, çabalayarak öğrenemeyecektin. Sana ipuçları verdim. Bundan sonra bu ipuçlarını takip edeceksin. Bugün günlerden pazartesi. Yarım saat sonra uyanacaksın. Gözlerini açar açmaz aklına ilk gelen şey bugün adını hatırlamadığın kozmetik firmasının dergiyle sponsorluk konusunda konuşacağı toplantı gelecek. Yataktan kalkacaksın. Kız kardeşinin odasının önünden geçerken onun uyuduğunu fark edeceksin. Mutfağa girip güzel bir kahvaltı hazırlayacak, Sibel’i uyandıracaksın. Kahvaltınızı hızlı hızlı yaptıktan sonra sen her zamanki becerinle yarım saat içerisinde masayı toplamış, üstünü giyinmiş ve yola çıkmış olacaksın. Bu süre içersinde Sibel hala pijamalarıyla ne giyeceğine karar vermeye çalışacak. Arabana binecek ve dergi binasına doğru süreceksin. Radyoda en sevdiğin şarkı çalarken, ağaçların dallarından arabanın camına düşen beyaz çiçekler sana mevsimin bahar olduğunu hatırlatacak. Sen kıyafetlerinin hafifliğinden bahar aylarında olduğunu biliyor olacaksın. En sevdiğin şarkı bitecek ve arabanın arıza sinyali yanmaya başlayacak. Birkaç saniye içerisinde kenara çekecek ve Emek Fırını’nın önünde uygun bir yer bulup duracaksın. Ne olduğunu anlamadığın için servis çağırmaya karar vereceksin. Aklına dün gece yemekten sonra otoparkta arabanı bulamayışın gelecek. Arabanın yerini değiştiren otoparkçıdan şüpheleneceksin. Servisi aramak üzere telefonunu çantandan çıkaracaksın. Tam o sırada ekranda 8.33 yazacak. Numarayı telefonunda kayıtlı olarak göremeyince evde bir kağıt üzerinde yazılı olabileceği aklına gelecek. Sibel’in sana kıyasla ne kadar geç hazırlandığını bildiğin için evde olduğuna emin bir şekilde Sibel’e telefon açacak ve servisin numarasını isteyeceksin. Sibel’in aklı Cuma günü şiir okuyan “mükemmel” edebiyat hocasında olduğu için, sana: -Burda iki tane numara var. Hangisini istiyorsun?, diyecek. Sen de: - Söyle ikisini de, diyeceksin. -0212 3457970 bu servisin numarasıymış. 0589 3489065 bu da Gökhan Bey diye birinin, diyecek Sibel de. Sen elindeki kağıda 0212 3457970 Servis ve 0589 3486590 Gökhan Bey, yazacaksın ve Gökhan Bey’in sponsor firmanın genel müdürü olduğunu hatırlayacaksın. ***** Gökhan pazartesi sabahı bir önceki gece yaptıkları futbol maçının verdiği hamlıkla uyanacak. Yataktan çıkmak istemeyecek ama toplantısı olduğunu hatırlayınca hızlıca kalkacak. Yalnız yaşayan bir adama ait olduğu her şekilde belli olan evinin mutfağına girecek ve bir kaseye cornflakes ve sütü boşaltacak. İlk lokmayı ağzına götürmek üzereyken telefon çalacak. Yatak odasına gidecek ve çalan telefonu açacak. Annesi dün gece evde bulamadığını çok meraklandığını o yüzden sabah sabah aradığını söyleyecek. Gökhan annesinin telaşlı halini sevimli bularak gülümseyecek. Elinde telefonla mutfağa doğru gittiği sırada annesi ona kahvaltıda ne yediğini soracak ve aldığı cevaptan memnun olmayan bir şekilde evlenme zamanının geldiğini söyleyecek ve bu şekilde daha ne kadar yalnız yaşayacağını soracak. Gökhan da : - Sana layık kızı bulduğum gün evleneceğim anneciğim, diyecek ve annesinin gönlünü yapmış şekilde bu muhabbete son verecek. Telefonu kapatırken saatin 8.02 olduğunu görecek çok oyalandığını düşünerek hızlıca giyinecek ve on dakika içerisinde evi terk edecek. Yolda giderken telefonunu mutfak tezgahının üzerinde unuttuğunu hatırlayarak geri dönecek, telefonunu alacak ve yoluna devam edecek, bu süre içerisinde tam tamına yirmi iki dakika kaybedeceğinden, Emek Fırını’na uğrayıp yarım kalan kahvaltısını tamamlamak üzere poğaça almaya vakit bulamayacak. Basıp gidecek. ***** Önce servisi arayacak ve arabanın arıza yaptığını ve Emek Fırını’nın orda beklediğini söyleyeceksin. Servis aradıktan kırk altı dakika sonra Emek Fırını’nın orda olacak. Sen servisi beklerken iş yerine telefon açacak ve arabanın bozulduğunu bu sebeple toplantıya geç kalacağını söyleyeceksin. Bu söylediğin bile yalan olacak çünkü toplantıya hiç gidemeyeceksin. Sonra Gökhan Bey’i arayıp ona da toplantıda bulunamayacağını bildirmenin nazik bir hareket olacağını düşüneceksin. Numarasının yazılı olduğu kağıda bakarak telefonun tuşlarına basacaksın. Telefona çıkan bayan kendisinin Gökhan Bey olmadığını söyleyecek. Kapatacaksın. Ve benim senin için yarattığım “mükemmel” erkeği tanıma fırsatı gitmiş olacak. Ben sana Gökhan’ı tanıman için bir başka şans daha vermiştim. Eğer evden yirmi dakika daha önce çıkmış olsaydın, arabanın bozulduğu anda Gökhan yanından geçiyor olacaktı. Tek başına arızalı aracının yanında bekleyen güzel bayanı görünce geç kalmasını umursamadan yanına gelecekti ve tanışmış olacaktınız. Ama bu sabah biraz oyalandın. Dün akşam yemeğe çıkmayıp da evde yeseydiniz, arabanı bilmediğin bir otoparka teslim etmeyecek ve de bozulmasına izin vermeyecektin belki de. Böylece bu sabah da her sabahki gibi işine zamanında yetişecek, toplantıdan men olmayacaktın. Dergi binasında tanışma bahanesiyle elini tutup, ışıl ışıl gözlerle sana gülümseyen kalın sesli adama aşık olacaktın ve aşka inancın olacaktı. Sen akşam yemeğini bilinçsizce tercih ettin. Olmadı. Dürüst olmak gerekirse Ekin ben sana on iki kelime önce yalan söyledim. Senin Gökhan’la tanışmanı istemeyen benim. Biz Tanrılar hep böyle miydik bilmiyorum. Ben göreve geldiğim günden beri böyle çalışıyorum. Birbirini tamamlayan iki insan yaratıyorum sonra onları eşlerini görebilecekleri kadar yakın yerlere yerleştiriyorum ama asla tanışmalarına izin vermiyorum. Pişmanlıklarınızla kavrulun istiyorum. Hayır gene yalan söyledim. Kadınları güzel yapan da akıllı yapan da benim. Bunun nedeni mi? Rekabeti severim. Böyle kadınları yendikçe attığım kahkahalar gezegeninizde gök gürlemesi olarak biliniyor güzelim. Senin de, diğerinin de erkekleri benim. Tanrı’nız bir kadın, doğru bildin bebeğim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Duygu Biricik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |