..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir insan bir kaplaný öldürmek istediðinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediðinde buna vahþet diyor. -Bernard Shaw
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Musa Takçý




11 Mayýs 2008
Sen Hiç Öðretmene Benzemiyorsun  
Musa Takçý
Birkaç gün içinde gerekli hazýrlýklarýmý yapýp, evdekilerle vedalaþýrken hüzünlendiðim tek þey, annemin göz yaþlarý olmuþtu. O an içinde bulunduðum ruh hali gerçekten çok karmaþýktý. Hiç görmediðim, bilmediðim bir memlekete gidiyordum. Kim bilir nelerle karþýlaþacak, neler yaþayacaktým? Otobüse binip Hakkari’ye doðru yol alýrken derin düþüncelere dalmýþtým. Yol boyunca neler düþünmedim ki?... Sanki geçmiþ ile gelecek arasýndaki bu noktada ciddi bir dönüþüm yaþýyordum. Yeni bir dönem baþlýyordu hayatýmda…


:BABJ:
Hakkari’ye tayinimin çýktýðýný öðrendiðimde doðrusu çok þaþýrmýþtým. Bu beklemediðim bir olaydý. Þaþkýnlýkla birlikte bir de korku sarmýþtý içimi. Elbette ki bu korkunun en büyük sebebi, o tarihlerde týrmanýþa geçen terör olaylarýydý. Ýçimdeki endiþeleri belli etmemeye çalýþsam da baþta anne babam olmak üzere çevremdeki herkes bunu fark ediyor ve bana moral verici þeyler söylüyorlardý. Söylediklerinin birçoðu doðru da olsa, o an benim için bir anlam ifade etmiyordu.

Birkaç gün içinde gerekli hazýrlýklarýmý yapýp, evdekilerle vedalaþýrken hüzünlendiðim tek þey, annemin göz yaþlarý olmuþtu. O an içinde bulunduðum ruh hali gerçekten çok karmaþýktý. Hiç görmediðim, bilmediðim bir memlekete gidiyordum. Kim bilir nelerle karþýlaþacak, neler yaþayacaktým? Otobüse binip Hakkari’ye doðru yol alýrken derin düþüncelere dalmýþtým. Yol boyunca neler düþünmedim ki?... Sanki geçmiþ ile gelecek arasýndaki bu noktada ciddi bir dönüþüm yaþýyordum. Yeni bir dönem baþlýyordu hayatýmda…

Uzun ve bir o kadar da yorucu bir yolculuk sonrasý Hakkari’ye inmiþtim. Hakkari’de ilk dikkatimi çeken þey, insana aczini bir tokat gibi hatýrlatan devasa daðlar olmuþtu. Arazi gerçekten çok ilginçti. Bir dað yamacý ancak bu kadar dik, bu kadar uçurum olabilirdi. Bir avuç þehir, dört bir yanýný sarmýþ bu devasa daðlar arasýnda eziliyordu adeta. Bu tablodan etkilenmemek imkansýzdý þüphesiz. Sokaktaki yüzlerden de rahatlýkla okunabiliyordu bu. Bakýþlardaki endiþe, korku ve belirsizlik dalga dalga yayýlýyordu caddelere.

O gece ayný kaderi paylaþtýðým bir öðretmen arkadaþla orta halli bir otelde kalmýþtýk. Onun durumu da benden farklý deðildi. O kadar ortak kaygýlarýmýz olmasýna raðmen, doðru dürüst konuþup, rahatlayamamýþtýk bile. Sessizliði tercih etmiþtik. Yapacak bir þeyimiz yoktu artýk. Bundan sonra bizi bekleyen bir akýþ vardý. Bize düþen de o akýþa kapýlmak ve bu süreçteki rollerimizi yerine getirmekti. Ýlk rolümüz ise ertesi gün “depo tayini” olduðumuz okullara gidip göreve baþlamak ve asýl görev yerlerimizi öðrenmekti. O gece bitmek bilmemiþti. Hele o akþam Çukurca taraflarýnda iki ilkokulun yakýlmasý haberi, adeta içimizde kaynayan korku kazanlarýnýn altýna bir iki odun daha atmýþtý.

Ertesi gün büyük bir heyecanla “depo tayini” olduðum okula giderek, göreve baþlamýþ ve bu arada asýl görev yerimin Yüksekova’ya baðlý bir köy olduðunu öðrenmiþtim. Heyecaným daha da artmýþtý. Þimdi de Yüksekova’yý, daha doðrusu, görev yapacaðým köyü ve okulumu merak ediyordum. Vakit geçirmeden Yüksekova’ya hareket etmiþtim.

Yüksekova’ya indiðimde biraz olsun rahatlamýþtým. Çünkü burasý, Hakkari gibi deðildi; geniþ bir ova ve düzenli bir þehir vardý karþýmda. Çok katlý apartmanlar ve sokaklardaki lüks otomobiller de kaçmamýþtý dikkatimden. Kalmýþ olduðum otel de sýradan bir otel deðildi. Sabah ilk iþim Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðüne gitmek olmuþtu. Buradaki iþlemleri hallettikten sonra ilçede ‘hizmet içi eðitim kursu’nda olduðunu öðrendiðim okul müdürümü aramaya baþlamýþtým. Biraz zor olmuþtu ama bulmuþtum. Tanýþma merasiminden sonra içimde bir çýð gibi büyüyen sorularý bir bir sormuþtum. Özellikle köy hakkýnda söyledikleri beni bir hayli rahatlatmýþtý. Köyün güvenli oluþu, þimdiye kadar önemli bir terör olayýnýn olmayýþý, sevindirici haberlerdi.

Ayný gün akþamý midibüsle köye gitmiþtik. Yanýmda oturan köylü ile sadece bir iki kelime konuþabilmiþtim. Akþam karanlýðýnda yol bitmek bilmiyordu. Hiçbir yer göremiyor, konuþulanlarýn hiçbirini anlamýyordum. Sýkýlmaya baþlamýþtým. Yaklaþýk bir saat sürmüþtü bu yolculuk. Arabadan indiðimizde her yer karanlýktý. Sadece uzaklarda belli belirsiz titreyen ýþýklar görünüyordu. Akþam misafir olduðumuz evde az da olsa Türkçe konuþmalar olmuþtu. Bana sadece adýmý, memleketimi ve babamýn mesleðini sormuþlardý. O akþam dikkatimi çeken en önemli þey, o güne kadar görmediðim silahlar olmuþtu. Duvarda asýlý silahlar yetmiyormuþ gibi, arada bir dýþarýdan gelen köylülerin sýrtlarýnda da silah vardý. Nereye baksam silah görünüyordu...

Sabah ilk iþimiz müdür beyle okulu gezmek olmuþtu. Okul iki ayrý bina þeklindeydi. Binanýn birinde lojman da vardý. Derslikleri gezerken güzel þeyler düþlemiþtim. Yakýnda burada ders anlatacaktým. Yýpranmýþ sýralarý, boyasý gitmiþ kara tahtayý, yer yer tavanda sallanan örümcekleri farklý bir merakla izliyordum. Müdüre nerede kalacaðýmý sorduðumda, ‘müdür odasý’nda kalabileceðimi söylemiþti. Çünkü evli olduðu için lojmanda kendisi kalýyordu.

Okullarýn açýlmasýna tam bir hafta kalmýþtý. O sürede, gerekli olan eþyalarý temin etmiþ ve küçük bir odaya, müdür odasýna yerleþmiþtim. Her þeyim 7-8 metrekarelik bir odadaydý. Birkaç gün sonra okulumuza bir öðretmen arkadaþ daha gelince odada hareket edecek alan kalmamýþtý.

Okullarýn açýldýðý gün heyecaným doruk noktasýndaydý. Beþinci sýnýflarý okutacaktým. Sýnýfa girdiðimde bana bakan onca göz beni daha da heyecanlandýrmýþtý. Pýrýl pýrýl minik yüreklerle karþý karþýyaydým artýk. Onlarý en güzel þekilde yetiþtirmek, hayata hazýrlamak bizlere düþüyordu. Bir an nasýl bir sorumluluk altýnda olduðumuzu, iþimizin ne kadar zor olduðunu düþünmüþ, adeta gözüm korkmuþtu. Bir yanda mesleðe yeni baþlamanýn heyecaný, bir yanda bölge þartlarýnýn bilinçaltýmýza yerleþtirdiði ön yargýlar, bir yanda farklý bir kültürel çevrenin þartlarý ve bir yanda da her þeyden habersiz, pýrýl pýrýl, ilgiye, sevgiye muhtaç çocuklar... Elbette ki iþimiz çok zordu, ama bir yerlerden baþlamak gerekiyordu.

Ýlk zamanlar en büyük sorunumuz dildi. Konuþtuklarýmýn büyük bir bölümünü anlamadýklarýný, verdikleri tepkilerden anlýyordum. Ama bakýþlarýyla o kadar güzel anlatýyorlardý ki içlerindeki sevgiyi, öðrenme isteðini… Kýsa sürede öyle ýsýnmýþtýk ki birbirimize; aramýzdaki iletiþim sorunu da böylece çözülmüþtü. Öðrenciler okula da büyük bir istekle gelmeye baþlamýþlardý.

Aradan iki ay geçmiþti. Bu iþe alýþýyordum galiba. Kendimi okula, öðrencilerime verdikçe zevk alýyor, kendimi daha iyi hissediyor; hepsinden önemlisi, gereksiz endiþelerden kurtuluyordum. O günlerde yaþadýðým bir olay beni mesleðime daha da baðlamýþtý: Müzik dersinde hep beraber eðlenceli bir þekilde þarký söylerken, öðrencimin biri parmak kaldýrarak, “Öðretmenim, sen hiç öðretmene benzemiyorsun” demez mi! Hemen öðrenciyi yanýma çaðýrarak, “Açýklar mýsýn kýzým, ne demek istedin, neden öðretmene benzemiyorum?” dediðimde, kendinden emin bir vaziyette, “Öðretmenim, sen de bizim gibi þarký söylüyorsun, oynuyorsun, gülüyorsun, bizleri güldürüyorsun, bizim gibi davranýyorsun.” demiþti. Bu açýklamaya diðer öðrencilerin de katýldýðý yüz ifadelerinden belli oluyordu. Öðrencimin bu sözleri çok hoþuma gitmiþ ve ayný zamanda da þu an ismini hatýrlamadýðým yabancý bir eðitimcinin þu sözlerini anýmsatmýþtý: “Öðretmenler, eðer baþarý kazanmak istiyorsanýz, çocuklara çocukça yaklaþýnýz.” Evet, onlardan biri olmak zorundaydým. Onlara bir þeyler verebilmenin, onlarý hayata hazýrlamanýn ve içlerindeki yetenekleri açýða çýkarmanýn en önemli yolu, onlarýn seviyesine inebilmekti. Onlarýn seviyesine inebilmek de, ciddi öðretmen pozlarýna girilerek baþarýlabilecek bir þey deðildi. Ýnanarak, isteyerek, severek bu rolü yapmak gerekiyordu. Ve bu rolü galiba yavaþ yavaþ baþarýyordum…

Aradan uzun yýllar geçti. Bu sürede mesleki anlamda çok güzel þeyler yaþadým, geride çok güzel anýlar býraktým. Ama o ilk günlerin, ilk defa bir sýnýfa girmenin heyecanýný hiçbir zaman unutamadým. O günleri düþündükçe içimi tatlý bir huzur kaplýyor. Birçok olumsuzluklara raðmen sürdürdüðümüz mücadeleyi gururla hatýrlýyorum.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Serkeþ Hasbi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Hayata Karýþmak [Þiir]
Kýzýla Boyanan Günler [Þiir]
Açýlacak Kapýlar [Þiir]
Dostluk Üzerine [Deneme]
Ön Yargýlarýmýz [Deneme]
Bakmak ve Görmek [Deneme]
Þiir Sanatý ve Türk Þiiri [Ýnceleme]
Öz Güven Duygusu [Ýnceleme]


Musa Takçý kimdir?

Yazmayý ,bir yaþam biçimi haline getirmeye çalýþan ve bu alandaki ustalarý takip eden bir yazar adayý. . .

Etkilendiði Yazarlar:
yazýn anlamýnda hafýzalarda yer eden yerli yabancý tüm yazarlar


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Musa Takçý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.