Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk |
|
||||||||||
|
biraz çocuk olmak ! beş taşta kuyruğu uzun ve renkli …ve acıdan nem kapmış kırmızı olmadan gök kubbenin altından viran şehirler bırakıp ardına simlenmiş uğultusuyla bir bulutun göğsünde yeşil gözlü baharın yapraklarını sıvazlayıp az da geleceğin nokta kadar belirsizliğine aldırmadan yekvücut, tıka basa midesi dolu bir adam gibi mavi patiskalı işçilerin nasırlarına basmadan …ve bayat simit buğusunda kokmadan taze gıcırdamadan fabrika kapıları sabah inmeden sütçü ibriklerine düşün yollara.. bilirsin..! savaşlar petrol yüzlü çocuklar doğurur martı renkli tenler zenci bebekler gibi gülümser ışığa oysa düş ! mavi bir delik değildir okyanusta vericiliğiyle akar su, bir kirpikten yanağa çeliğe gölge masum yüzdür hançere rengini veren o da bir cenindi bereketiyle düşen toprağa hayat, doğumla ölüm arasında basit bir hikaye sedefkar ustanın çerçevesinde, acemi bir ressam tablosu bildiğimizi zannettiğimizde bilmediğimizi anladığımız andır ölüm süreye mahkum şiddetin kiri ellerimizde yürüyün biraz!! birkaç adım daha ileri.. süt dolu bir memeden akan kandır yaşadıklarımızın ederi.. meçhuldür doğru / benliğimizle savaşan hak etmiş çocuk atom bombasını! topraklar hak etmiştir bereketsizliği! Filistin de bir anne Irak ta yeni gelin Cezayir de bir köylü Yemen de kundak da bebek hak etmiştir ölümü ! hunharca diyemeyiz pişkinliğinde adaletin.. eksik dişleriyle medeniyetin doğrusu.. biraz yaklaşmak lazım düşlere her annenin aynı sancıda doğurduğu her bebeğin aynı hıçkırıkta doğduğu her insanın aynı havayı soluduğu doğumla, ölüm arasındaki o basit hikâyede bin ayaklı topraklar yaratmak! iki ayağa rağmen düşün yollara gelecek belirsiz bir nokta umut, buruşturup attığımız kirli bir mendil önümüzde açık kapılar içi cesetlerle dolu odalar işkencelerde yırtılan diller tırnaklarımızda morarmış suskunluk benliğimizle savaşan bir ikinci yüz cansız bedenlerden ördüğümüz duvarlar yıkılır bir gün, yıkılır elbet.. oysa ! beyaz yelkenleriyle bir gemi ____________ve liman tahta bavulda ninemizin siyah beyaz resmi ____________beyaz sakalıyla şekerci dede işte ! acemice çizdiğimiz bu resim ____________solacak bir gün ____________solacak elbet..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent Saral, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |