Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
Brüksel’deyim. Etrafı izlerken, Ankara’lı bir arkadaşımın sözleri gelmişti aklıma. Bana demişti: « Brüksel’i hiç sevmedim, çok pis » Türk vatandaşlarımızın yoğun olduğu bir mahalle. Her taraf çöp içinde ve yer yer dağınık. Köşeler hacet kokusu, insanın beynini dağıtıyor. Vatandaşlar, sanki bu durumu benimsemiş gibi, şikayet eden yok. Sokaklarda ki bu ilkel durumla, evlerin durumlarında benzerlik var gibi. Oturulan yere Türk mahallesi demek daha uygun. Şehrin merkezinden oldukça uzakta. Durumlarından şikayet etmeyen bu vatandaşlarımız, dışlanmanın ve yabancı olmanın vermiş olduğu psikolojiyle farklı boyutlarda yaşıyorlar gibi. Brüksel’de de anlaşılıyor bu. İnsanı insan yapan hususlar, buralarda da çok gerilerde kalmış kanımca. Ve oldukça kalabalık olan bu vatandaşlarımızın yaptıkları işler de aynı; genelde inşaat, esnafcılık ve dönercilik yaygın. Burada da aklıma yine yıllar önce Metz’e gelen ve bir kaç yıl önce kaybettiğimiz değerli yazar Duygu Asena’ gelmişti. Metz’i gezmiş, Türk vatandaşlarımızı ziyaret etmişti ve ardından « Metz et kokuyor « diye bir yazı yazmıştı. Yıllar sonra O’nu çok iyi anlıyorum şimdi. Bir Türkiyeli olarak şehrin çok ötesine konulan bu vatandaşlarımız için endişe duysam da adı yaşamak olsun. Daha sonra, Brükselin merkezinde gözüm Türk marketleri ve buna benzer bir şeyler arıyor. Ama hiç bir şey göremiyorum. İnsanların kalabalık olduğu bu yerde gelip gidenleri izliyorum. Yine vatandaşlarımızdan bir tane göremiyorum. Sanki o kenar semtte karşılaşmadım o Türkiye’li vatandaşlarımızla. Nehir boyunca her ulustan ihtiyacını giderecek mola yerleri var. Gözlerim yine bizimkileri arıyor, ama neredeler? Dikkatimi ekmek fırını çekiyor. Mis gibi buğday kokusu! Susamlı simit ve taze ekmek kokusu! Nefis, dayanılır gibi değil. Türk kültürünü tanıtan bir başka meslek diye nefes alıyorum… Seviniyorum. Bu durumda kültürel gelişmenin boyutlarını düşünüyorum. Kapalı kalmanın ve kendini sadece etnik olarak görmenin ve dışlanmanın fikirleri ürkütüyor beni. İnsan, sosyal bir varlık olduğuna göre, her yerde insan olarak yaşayabilmelidir diyorum. Daha sonra « Atatürkçü kültür ve düşünce derneği »ne giriyorum. İki uçta, ama farklı nitelikte fikirlerle yaşayan Türkiye’liler arasında ne kadar fark olduğunu görüyorum. Bir durumda seneler önce geldiği zihniyetle yaşayan bizimkiler, diğer tarafta günümüz insan tipiyle kareli pencerelerden dünyayı genişçe gören bizimkiler… Bilginin ve kültürün gücüne, kendini geliştirmenin toplumla ve kendisiyle bağlı olduğuna bir kez daha inanıyorum burada… Türkiye’den insanlarımız Avrupa’ya gelmek için ne kadar çaba sarfediyorlar. Oysa hiç bir şey dışardan görüldüğü gibi değil. Avrupa ve Avrupa’lıları göklere çıkaran ve onlara değer veren bizleriz. İnsanların gelişmesi kendi çabası ve toplumlar içerisinde ki bağlarından öte, sistemin, sosyetenin ve gelişmekte olan Türkiye gibi ülkelerin kendi öz kültürleri içirisinde dayattığı yaşam şartlarıyla da sağlanmakta ve yaratılan değerler kendi öz kültürüyle doğmaktadır diyorum ve buna yine bir kez daha inanıyorum. Brüksel 06/08/2008/ Sevgili Özbek
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Sevgili Özbek, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |