Mektubum sanırım fazla uzun oldu, çünkü daha kısa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal |
|
||||||||||
|
kuyruk yolmak,kuyruk bulamak,kuyruk taramak, kuyruğunu kısmak,kuyruğuna basmak,kuyruk takınmak...Deyimler sözlüğünde yer alanlardan bazıları bunlar.Bunların anlamını az buçuk biliyoruz hepimiz. Beni şimdilik ilgilendireni ise sonuncusu.Yani kuyruk takınmak!Neden mi? Geçen gün haberleri izliyordum bir TV kanalından. Kanal hangi kanaldı,unuttumBu ülkeyi yöneten üç bacaktan birisi konuşuyordu:Vızıldayanı!..Anlarsınız ya, iktidar ortaklarından biri.Bir hayli şaşırdım aslında. Eskiden böyle konuşmazdı bu,dedim.Ne oldu da sözcükler arasındaki molalar tükendi!...Eskiden böyle miydi ya?Cümlesinin sonunda ne söyleyecek diye merak ederken,cümlenin başını unutuyorduk vallahi!Anlaşılan o ki;bir şeyler olmuştu tek bacağa, hızlanmıştı nedense?İyi de olmuştu hani!En azından anlayabiliyordum konuştuklarını..kaçırmıyordum cümleleri yani.Aynen şöyle diyordu: “Bu ülke AB’ne girmek istiyorsa eğer,insanlarımız kuyruklardan kurtarılmalıdır.(aslında düğümlemeliyiz olacaktı ya,neyse!..)Nedir bu kuyruklar size söyleyeyim: 1-Vize kuyruğu(fakirliğimi,garipliğimi hatırladım.Aynen Orhan Veli’nin dediği gibi.) 2-Muayene kuyruğu(yüreğimin sızısı arttı birden,hatta öldüm..) 3-Banka kuyruğu(emekli olmamdan dolayı gözlerim yaşardı,keşke hiç söylemeseydi,dedim kendi kendime..) 4-Sınav kuyruğu(çocukları ve işsizleri düşündüm; ağladım nihayet..) Aallah allah!..Bunlar doğruydu ama,gene de bir terslik vardı işin içinde!.Ters olan bunları sıradan bir vatandaşın ağzından değil de;kuyrukları bize reva görüp takan birisinin ağzından duymaktı.Kesin buydu bana ters gelen şey.Sıradan bir vatandaş söylese; aferin,ağzına sağlık demek kolaydı da;bu kuyrukları yaratan,sonra da yüzsüzce bunlardan kurtulmamız gerektiğini bas bas bağıran bu kişiye ne denilebilirdi ki!Hem neden bizi düşünmüyordu sanki bunu söylerken!Ya alıştımsa,ya vazgeçmek istemiyorsam..değil mi yani? Hem güldüm,hem de küfür savurdum alenen.Ucu biraz da bana dokundu bu küfrün.Kendimi matah sanıp verdiğim oya yandım birden ve, bir daha sandık başına gitmemeye yemin ettim.Ama,milletvekilliğine adaylığımı koyarsam,işler değişir tabii..Yeminimi bozar,bir oy hakkımın yerine bir yolunu bulup binlerce oy kullanırım kendim için.Söz!kuyrukları çoğaltmam,düğümlemem,uzatmam,kalınlaştırmam kökünden keserim;millet de kuyruksuz yaşar.Oraya buraya takılmaz vallahi!..Zaten bu ülkenin tek bir sorunu var bana kalırsa;BİR KUYRUK BERBERİNİN OLMAMASI!İnşallah benden daha keskin makaslısı,daha usturalısı,daha ustası,daha taraklısı,daha eli çabuğu çıkar da ortaya,rahatlarım ya!..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |