Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarını düşünmedim. Tersine yaşam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onları seçti. -Juliette Binoche |
|
||||||||||
|
O niye diyorum?Ben dinleyince kürt mü oluyorum.Ya da bir kısım Kürtlerin siyasetlerine mi alet oluyorum.Belki sözlerinin çoğunu anlamıyorum ama beğenip de dinliyorsam bundan size ne? Soruyorum İngilizce şarkı dinliyor musunuz diye. Arada beğendiğim olursa dinlerim diyor. Peki sizin dinlediğiniz İngilizce şarkıyla benim dinlediğim Kürtçe şarkının farkı ne söyler misiniz bana? Yoook, orada dur bakayım sen.İkisi de çok farklı şeyler. (Hey Allah’ım çattık ya.) Bakın bey efendi sizin için çok farklı anlamlar taşıyor olabilir ama ben beğendiğim, dinlerken de zevk aldığım için dinliyorum.Benim için bir farkı yok yani.Ben size İngilizce şarkılar niye dinliyorsunuz diye meydan okumuyorsam sizin de buraya gelip bana ahkam kesmeye hakkınız yok. Ya hemen kızma.Otur bakayım ben bu konuyla ilgili düşüncelerini öğrenmek istiyorum. Hangi konuyla ilgili?(Aslında hangi konuyla ilgili olduğunu biliyorum; ama sorduğu sorunun yersizliğini ve gereksizliğini belki bir daha düşünür diye soruyorum.) Ya işte türk kürt meselesi.Eee bir de sen taaa oralara kadar gittin.Ne olurdu şöyle buralara yakın olsaydı.Tam da içlerine düştün ya. (Kendimi zor tutuyorum.)İçlerine düşmek derken, ne kadar kaba laflar bunlar.Ben kimin içine düştüm ki.Onlar insan değil mi bey efendi?Allah aşkına bir kere kalkıp gelip gördünüz, bir kusur buldunuz da mı bunları konuşuyorsunuz anlamıyorum.Ben şahsen, sizin tabirinizle onların içine düşmüş biri olarak çok iyi insanlar olduğunu düşünüyorum.Gidip gören içlerinde yaşayan biri olarak. Bakın başta söyleyeyim siyasetle aram iyi değildir.Kendimce bir görüşüm vardır ama bu da beni ilgilendirir.Hem söyler misiniz bana? Doğarken hangimize soruldu,Türk mü, Kürt mü, Çerkez mi doğmak istiyorsun diye.Hiçbir sual sorulmadan dolayısıyla seçme hakkımızı kullanmadan geldiğimiz bir dünyada kalkıp Kürtler diye ayırım yapmaya hiç mi hiç hakkınız yok. Evet ülkede bölücü faaliyetler yürüten Kürtler vardır.Bilmem farkında mısınız? Aynı amacı güden Türkler de vardır. Az buçuk Kürtçe biliyorum.Arkadaşlarımdan Kürtçe öğrenmek de beni mutlu ediyor.:) Zaten onların konuştuğu Kürtçede şehir şehir değişiyor.Yani bunda zararlı olan bir şey göremiyorum.Onlar muhabbet ederken ortaya çok kibar Kürtçemle bir şeyler söyleyip gülüyorsak bunun ne gibi bir zararı var ki. Beni dinliyor.Hayret!...Susup beni dinleyebiliyor yani.Taramalı tüfek gibi laflarını sıralıyordu az önce.Galiba biraz yumuşadı. Bakın Hatay’dan (arap arkadaşlarım) Sinem, Zülfikar Batman’dan (kürt) Tuba( canımmm) , Emoş Van’dan (kürt) Nazif Mardin’den (kürt) Kania Adıyaman’dan (kürt) Ayşe Bingöl (zaza ben kürt değilim deyip durur) Bilal Ayvalık’tan (türk) Sevda Mersin’den (türk) Mehmet… Yani bu böyle gider. . Ben bunları şimdi size söylerken kürt, türk, arap diye belirtirken bile utanıyorum. O kadar kozmopolit bir yer ki.Bu kültür insanı çok da güzel zenginleştiriyor.Tabi sizin bunu anlamanız için önce bu düşünce yapısını değiştirip o insanlarla oturup konuşmanız gerekiyor. Ama bu kafayla onlarla oturmayı geçin aynı havayı solumaktan bile gocunuyorsunuz. Bir türk olarak oralara gittiğimde hiçbir şekilde sorun yaşamadım.Aksine bütün misafirperverliklerini gösterdiler.Ama söyler misiniz? Oralardan kalkıp buralara gelseler aynı şeyi biz yapabilir miyiz onlara? Daha geçen sene görevi dolayısıyla doğudan buraya gelmiş bir komşumuz (kendileri kürt) çocuklarının okulda arkadaşları tarafından dışlandığını söylüyor. Sizce o çocukların mı aklı eriyor kürt diye ayırımcılık yapmaya yoksa evde konuşulan sizin gibi düşünen ebeveynlerin mi lafları bunlar? Bilmenizi istediğim her toplum da iyi kötü şeyler oluyor.Ama bunu kürt diye genele mal edersek aralarındaki güzel insanları tanımaktan vazgeçmiş oluruz diyorum.( Derin bir nefes alıyorum.) Galiba haklısın diyor.O zaman söz alıyorum senden.Bir gün yolum düştüğünde o taraflara, o arkadaşlarınla ben de tanışmak istiyorum. Eyvallah buyurun gelin diyorum… Çağla GÖKDENİZ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ÇAĞLA GÖKDENİZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |