..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Özgürlük sevdası insanın başkalarına duyduğu sevgidir; güç sevdası insanın kendine duyduğu sevgidir. -Hazlitt
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Meslekler & İş Yaşamı > Cafer ŞAHİN




21 Ağustos 2008
Benim Asgari Ücretlim İşini Bilir  
Cafer ŞAHİN
Asgari ücretle çalışan insanların karşılaştıkları sorunlar ve sıklıntılar


:BIEH:
Yakın siyasi tarihimizde, büyük bir devlet ve siyaset adamından sadır olmuş, ama her tarafa lastik gibi çekilebilecek türden bir vukuatlı söz vardır ya hani
“Benim memurum işini bilir”

8.Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal’ın birtakım ezeli ve ebedi hasımları, uzun bir metnin arasında cımbızla çekip aldıklarını tahmin ettiğim bu siyasi duvar sözünü, bin bir itinayla işleyip dişleyip sonracığıma bir güzel yaldızlayıp ve akabinde cilalayıp neredeyse bir Atasözümüz kadar parlatmışlardır!

Sanki Rahmetli Özal böyle demekle rüşvet illetine bulaşılmasına kerhen onay vermiş ve hay aklımla bin yaşayayım işte memuruma rahat bir yaşam formülü geçinebilmeleri için ikinci bir kaynak gelir ne var bunda der gibisinden bu hususta memurlara yeşil ışık yakmış…

Külliyen iftira harbiden yalan, ama ben şuna hayret ediyorum mütemadiyen, bugüne kadar hiçbir Allahın kulu çıkıp da “Ey Millet elhak doğrudur Turgut Özal böyle bir söz sarf ermiştir amma bununla asla ve kat’a rüşvet rezaletini kastetmemiştir hiç Onun gibi bir insan böyle bir pisliği ve illeti teşvik edebilir mi el insaf el izan!” diyememiştir…

Ama işte ben söylüyorum, Özal gibi ulvi ve mümtaz bir şahsiyet toplumların kokuşmasına ve çürümelerine sebebiyet veren “Dön baba dönelim” ve “kitabına uydurma” kepazeliğini teşvik eder mi hiç, buna imkan ve ihtimal var mı?

Olsa olsa “Benim memurum işini bilir” demekle bir takım yan gelir yollarını anımsatmış olabilir, nedir bunlar, memurun köyünde arazisi vardır bakamadığı bu arazisinden ve bahçesinden toprağına iyice bakmak sayesinde ek gelir elde etmesini, yahut kimi memurların çalışmayan hanımlarının bir takım elişi takı eşyası ve giyim tasarımlarıyla evin bazı ihtiyaçlarının karşılamasını yahut bekar bi kızı varsa bunun için hali vakti yerinde bir damat seçerek zengin bir dünürle hısım falan olmasını yani bu gibi meşru kazanç yollarını teşvik etmiştir aksi halde başka türlü düşünmek Rahmetli Turgut Özal’a karşı büyük bir edepsizlik ve insafsızlıktır…

Bu zaruri açıklamayı yaptıktan sonra gelelim asıl konumuza, yani Asgari Ücretli denilen, ismiyle müsemma en düşük ücretle çalıştırılan ve kolay kolay kimsenin aklına gelmeyen, mucizevi bir yaşam savaşı veren ve geçimlerine kimsenin akıl erdiremediği cefakar ve fedakar isimsiz kahramanlara…

Ülkemizde asgari ücretlilerin gerçekten de hali pür perişan.En zor ve en ağır işlerde, hiç durmamacasına cansiperane bir şekilde çalışan ama tabiri caizse hiçbir hükümet tarafında insan yerine konulmayan bu insanlar gene de her şeye rağmen sessiz sedasız, gürültüsüz patırtısız kimseye pek sezdirmeden ağır aksak geçinip giderler…

Çoğunun aileleri kalabalıktır. Evleri kiradır. Köylerle kasabalarla bir bağlantıları yoktur! Gene çoğu asgari ücretlilerde sadece evin reisi çalışabildiği halde aldığı ücretin neredeyse yarısına yakın bir miktar olan kirasını, faturalarını, çocukların okul harçlarını aslanlar gibi öder bununla da kalmaz, mutfağını yiyeceklerle evini beyaz ve diğer muhtelif eşyalarla bir güzel donattıktan sonra inanılması zor ama ceplerinde de biraz mütevazı harçlıkları da kalır üstüne üstlük…

Yiyecek derken kastettiğimiz varsıl sofralarını süsleyen cicili bicili envai çeşit yiyecekler ve kırmızı et, enginar, brokoli, kivi, muz, havyar, mantar değil hani..
Ekmek, bulgur, makarna, patates, soğan turp havuç, Arnavut biberi falan…
Ucuzluğu esnasında haftada on beş günde bir iki kılçıklı balık
Gene armut yok, ayva yok, nar yok, çocukların gelişimini sağlayacak süt yok…

Bu alınabilenlerle bile onların bir ayın sonunu nasıl getirebildiklerini anlayabilmek akla ziyan… Ama bu koşullarla ve bu kısırdöngü içerisinde her ayın sonunu getirebildikleri de bariz bir gerçek…

Gazetelerde, televizyonlarda onlarla ilgili hiçbir müspet haber bulamazsınız!
Çalışma ve maliye bakanları, her zaman asgari ücretlilerin her kayıt ve şartlar altında geçinebilecekleri inancına bihakkın inanarak plan ve projelerini hayata geçirirler…

Hükümetler, memurlarının ağzına zaman zaman cüzi zamlarla da olsa bal çalmayı ihmal etmez Ama iş asgari ücretlinin ücretini tespit etmeye gelince hararetli tartışmalar, atışmalar, ardı ardına kalabalık toplantılar vs.vs.

Oysa her şey işin başından bellidir zaten. Yüzde kaç verileceği ve gene bir sürü vebale girileceği gün gibi barizdir ama gelin görün ki illa da danışıklı kavgalar her seferinde işin tuzu biberi olacaktır. Bu olmazsa olmaz bir kuraldır hatta çok iddialı bir açıklama olacak ama bir gelenektir!

Yok Türk İş böyle diyor, falan böyle filan böyle aaa hükümet bu defa sürpriz yapar bakın görün yüzde 50…

Sonra gün gelir devran döner o yüzde elli diye umut edilen yüzde üçü beşi geçmez ve her seferinde olan gene garibim asgari ücretliye olur!.

Benim asgari ücretlim, gizli kasalarına altın, döviz saklayamaz, hisse senedi borsa gibi şeylerin adını bilir sadece, ihale ve iş takipçiliği yapmaz, eh garibandır ya o sebepten mafyacılıktan da tırsar, inşaat, otomotiv gibi kıyak işlerin zaten semtinden geçmez, ihracat, ithalatın adını bilmez…

Gece gündüz, vardiyalı vardiyasız, yarı aç, yarı mutlu, uykusuz, her an işten atılma korkusu ve stresiyle çalışır ancak benim asgari ücretlim…

Benim asgari ücretlim Allah ne verdiyse yer, içer, giyer harcar…
Ne grev, ne eylem yapar,
Kendi âleminde, buruk bir yaşam telaşıyla geçinip gider

Benim asgari ücretlim işini bilir!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın meslekler & İş yaşamı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Faideli Kızlar

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Höyüğün Arkası
Saman Alevi Şiirler
Ba" de Harab Ul Afra
'Kağıt Bebekler Kraliçesi'nin Hazim Sonu ve Bugünkü Ünlülerin Benzer Halleri
Selamün Aleykürt
Hayat ve Mazi
Kızların Cep Telefonlarını Toplatalım
Barış Manço'yu Anarken
'Prim Ödülü' de Verebilir Misin Ey Devlet Baba?
Ali Ekberçiçek

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kafa Kağıdı [Şiir]
Aşk Serenadı [Şiir]
Benimle [Şiir]
Ayasofya Açılacak [Şiir]
Cunta Dede [Şiir]
Gandi Kemal [Şiir]
Deli Kıza Serenat [Şiir]
Gurbet Biter [Şiir]
Ağır Aşklar [Şiir]
Geri Dönmek [Şiir]


Cafer ŞAHİN kimdir?

Dünyaya edebi ışıltılar saçmak için gelen biri olmak harikulade bir duygu,söz saltanatının sultanı olmak,mülk saltanatının sultanı olmaktan daha üstün ve muteberdir ŞAİR-YAZAR CAFER ŞAHİN Malatya'nın yetiştirdiği en önemli Şair ve Yazarlardan biri olarak kabul edilen Cafer ŞAHİN, Hekimhan ilçesinin Kurşunlu Beldesine bağlı Güçlü(Eski adı Zahmettn)Köyünde doğdu. . . İlköğrenimini köyünde tamamlayan Şahin, daha sonra Malatya İmam-Hatip Lisesine devam etti ve bu okuldan mezun oldu. Kazandığı Açıköğretim Fakültesi İktisat Bölümüne devam etmek yerine, kendisini tez zamanda büsbütün sanata adamak yolunu seçti. . . Genellikle serbest vezin tarzında şiirler yazan ve şiirleri usta işi eserler olarak nitelenen Cafer ŞAHİN, az olmakla beraber kafiyeli şiirler de kaleme almış ve bu tarz şiirlerde de başarısını kanıtlamıştır. . . Şiirlerini GÖLGEMLE SÖYLEŞİ ve NE BİLİYORSAN ANLAT adlı şiir kitaplarında toplayan Şair, bunun yanısıra Deneme, Hikaye ve senaryo çalışmalarında da bulunmuş ve bu çalışmalarını şimdilik sanal ortamda pek çok sanat ve edebiyat sitelerinde yayımlamıştır. . . 2001 yılında ilk defa katıldığı bir Makale Yarışmasında Türkiye İkinciliği derecesiyle çok önemli bir başarıya imza atmıştır. Edebiyat dünyasına "YÜREĞİMİ İYİ SAKLA" adlı şiiri gibi, sevilmenin de ötesinde bütün Türkiye'de adeta birer marka olmuş şiirler kazandıran Yazarın iki adet yayımlanmış, biri Şiir, biri de deneme olmak üzere basıma hazır iki kitabı bulunmaktadır. . . çeviri Cafer Sahin MALATYA CURRENT AUTHOR POET POET-WRITER CAFER ŞAHİN Malatya is known as one of the authors raised the most important poet and Cafer Sahin, Hekimhan spot in the town of Lead Strong (Zahmettn old name) was born in the village of . . . Falcon completed primary education in the village, then continued in Malatya Imam-Preacher High School and graduated from this school was. Rather than to continue winning the Open Education Faculty of Economics Department, chose to devote himself to art . . . Generally, the thesis also entirely free-verse poems written in the style and ingenious works of poetry known as Cafer Sahin, at least, although had written poems and rhyme in poetry of this kind of success has proved . . . NARRATIVE INTERVIEW and what I know my shadow's poems by the poet gathers books of poetry, as well as the trial, the story and screenplay, and this work is found in the studies of art and literature of many sites published in a virtual environment . . . Article Competition for the first time in 2001 with the participation of Turkey has achieved a significant degree of second place. Letters to the world "GOOD SAVE my heart" as his poem, almost a brand in Turkey was to be loved beyond all winning author of two published poems, one poem, one of which has two books ready for printing, including the trial . . .

Etkilendiği Yazarlar:
Divan Edebiyatı şairleri,Cumhuriyet dönemi şairlerinden,Necip Fazıl,Cahit Külebi,Attila İlhan vs.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Cafer ŞAHİN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.