Yaşam hoştur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiştir. -Asimov |
|
||||||||||
|
Anna Perenna I Atlarımı ay`da sulamaya gitmiştim ben de, Orda kaldılar.. Şimdi kanatlarımı bulamıyorum Gördün mü Perenna? Perenna, ah Perenna Seni bilmeyen anlamayan şehir yıkılsın! Olimpos`un tanrıları adına Çık artık gizlendiğin saraydan Ay, yüzünü görsün! Sarhoş Roma`dan mı çekinir Sümerler Likya`nın yalçın bayırlarına ulaşamaz ki oklar Bulutlara gömülmüş başımı ne zaman kaldırsam Bir sevdalı türkü benim kalbimi yoklar, Perenna, senin gözlerin için Olbia`nın şovalyeleri birbirine giriyorlar! Falez köklüyor kralın yağdanlıkları Salyalı yüzlerinde gözü dönmüş bakışlar Esmer tenini yalıyor ha bire, ben utanıyorum O tombul, boynuzu kırık öküzü Balçar`ın anlattıklarından tanıyorum. O Balçar ki Boylu poslu bileği bükülmez Peçenek Attila ile Alplerden inmişti Roma`ya Şimşek gibi şehre giren atlıların rüzgarından Neron olsa senin eteğine saklanırdı Ramses bile utanırdı firavunluğundan O yalamıkçı dilleri dinlediğinde! Ama bu tombul, boynuzu kırık öküz utanmadı Ah Perenna Seni görmeseydim keşke gözlerinle Tutuşturmasaydın bozkırlarımı Perenna, Yalçın kayalıkların yarığındaki can eriğim Seninle böyle mi karşılaşacaktık Olimpos`un sarhoş gecelerinde Neler vermezdim seni bulmak için, Termessos`un sahilini gözyaşların döğerken Gözlerin Akdeniz kadar derin. Perenna Adını tanrıçalardan alan kraliçem Ay yüzünü yalamıyor eskisi gibi Akdeniz Şiir soluklu kanatların nerede? Nerde her akşam dudağından dökülen içli ezgiler? Hadi gel, Bizans’ın kulakları çınlasın Ah Perenna Seni anlamıyorum Tarihler boyunca da anlamadım hiç Bana gel dediğin zaman kaçtın Ama neden kaçtın? Platonik sevdaların vardı biliyorum Biri bendim Biri! Bu ayrılıklar kavuşmalar çıkmazında İçinin Çin seddini özleyen yiğitleri Gelmeyince, işte gelemeyince Tiksindin Romanın salyalı sokaklarından Sıktıkca sıktı seni platonik sarmalı Ah Kraliçem Ala gözlü desem değilsin, Bozkırda toza belenmemiş ellerin, Bir de Akdeniz gözlerin, Düşlerimdesin.. Bana sakın ihanet etme Perenna Olimpos`un tanrıları şahidimdir Kılıcım gök çıkar kından Kırmızı gelir Ah Perenna Sen bakma güneş batarken bulutların Erguvan olduğuna Onlar hep beyazdır bembeyazdır Git, Akdeniz kadar derin gözlerinden Akdeniz kadar sıcak yüreğini getir Sen bu sarhoş kentin kraliçesi olacağına Olimpos`ta yeşil bir oyluma gir! Palmiyeler korusun güneşten tenini. Rüzgarlar okşasın ellerini Sevsin şiir… Ah, Anna Perenna... Bir kızıl kan buğusunda göklerim Çırpınıyorum Çıkamıyorum ben de Sen mi beni beklersin ben mi seni beklerim? Atlarım ay’da kaldı Kanatlarım sende! ... yitikozan
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Durmuş Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |