“Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır” diyen devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bundan 70 yıl önce bir sonbaharda hazan yapraklarının toprakla buluşması gibi, arkasında genç bir cumhuriyet ve bu cumhuriyetin gözü yaşlı yetim evlatlarını bırakarak ebedi istiratgâhına çekildi.
***
Selanik 1881,
Ahşap konakta genç çiftlerin Mustafa adında bir yavruları hayata merhaba der.
Ahşap konak ve sakinleri mutludur; tâ ki, Mustafa 6-7 yaşlarına gelip babasını ebedi âleme uğurlayıp çiftlikte karga kovalayıncaya kadar.
İlk keşif matematik öğretmeni ile başlar: Mustafa zekidir, çalışkandır, başarılıdır. Kemâli için “Kemal” olmalıdır.
Mustafa’nın hayat serüveni, Mustafa Kemal olması ile hızlanır.
Mustafa Kemal, asker bir milletin ferdi olarak, öğrenim hayatını askeri okullarda başarı ile tamamladıktan sonra genç bir subay olarak orduya katılır.
Birinci Dünya Savaşı’nda başta Çanakkale olmak üzere çeşitli cephelerde düşmana karşı kahramanca savaşır.
Savaş sonrası işgale uğrayan ülkenin kader adamı olarak 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkıp Kurtuluş Savaşı’nı başlatır.
Yurdumuzun düşman işgalinden kurtuluşundan sonra cumhuriyeti ilan eder ve TBMM’de yapılan seçimle Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanı seçilir.
Türkiye’nin ufkunu açmak, ekonomik gelişmeyi, kültürel kalkınmayı sağlamak amacıyla birçok alanda yeniliklerin öncüsü olur. Birkaç örnek sunacak olursak:
1. Ekonomik alanda:
İzmir İktisat Kongresi, İş Bankası’nın kuruluşu, Uçak fabrikasının kuruluşu (Kayseri), Sümerbank Basma Fabrikası (Nazilli), Bursa dokumacılık fabrikası, Ankara çimento fabrikası, Demir yolarının Isparta ve Erzincan’a kadar ulaştırılması…
2. Siyasi alanda:
Saltanatın kaldırılması, cumhuriyetin ilanı, çok partili siyasi yapı ile demokrasi denemeleri…
Öyle ki, birçok konuda Tanzimat’tan beri örnek kabul ettiğimiz batıda bile, henüz kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmamışken, genç cumhuriyette bu hak kendilerine tevdi edilmiştir.
3. Kültürel alanda:
Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Ankara Devlet Konservatuarı…
4. Sosyal ve hukuki alanda:
Medeni kanunun kabulü, soyadı kanunu…
Vs…
***
Tarih: 10 Kasım 1938
Sonbaharda ağaç yapraklarına ayrı bir renk cümbüşü katılmış…
Yapraklar birer birer, süzüle süzüle inmekte köklerinden tutunduğu toprağın sıcak kucağına…
Boğazdaki martıların seslerinde bir hüzün mü var ne?..
Dolmabahçe Sarayı’ndan bir haber…
İşte o haber:
“-Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, benim en önemli eserim dediği cumhuriyeti ve cumhuru geride bırakarak hayata gözlerini yumdu.”
…
10 Kasım 1938 tarihinde hayata gözlerini yumduğunda henüz 57 yaşındaydı.
1881’de Selanik’te Mustafa olarak başlayan hayat, Mustafa’nın Kemal olmasıyla hızlandı. Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşımızda yokluklara, tükenmişliğe, teslim alınmışlığa rağmen, milletimize bir kez daha kahramanlık destanı yazdırdı.
Türk gençliğine genç bir cumhuriyet armağan eden Mustafa Kemal Atatürk, gençliğin de çalışkan, kültürlü, başarılı, aktif, katılımcı niteliklere sahip olmasını arzulamakta idi.
Sevgili Çocuklar,
Değerli Gençler,
Bugünün küçükleri, yarının büyükleri olacağı için, Atatürk’ün yaşamından alacağınız ibretlik dersler, geleceğe güvenle bakmanızı ve hayatta başarılı olmanızı sağlayacaktır.
Sizlere düşen görev; büyük lider olmanın bilincinde olup, derslerinize çok çalışarak, gelecekte kendinize, ailenize ve toplumunuza yararlı birer fert olmak olmalıdır.
Eminim bu yönde atacağınız adımlar öğretmenlerinizi, ailenizi ve çevrenizdeki herkesi mutlu edecektir.
Atatürk’ün de sizden beklentileri bu yöndedir:
“Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.” (http://www.tsk.mil.tr/anitkabir/atasoz.htm)
Selam ve muhabbetle.