..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Eðer bir kelebeði sevebiliyorsak, týrtýllara da deðer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Fantastik > Alparslan Nas




7 Kasým 2008
Bedreka  
Alparslan Nas
"Alfred; biz çürüyüp daðýlmýþ kemikler olduktan sonra, yeniden hayata döndürülecek miyiz?"


:BJGH:
Sâhi, cevap neydi?

Ýki aydýr her gece ayný rüyayý görüyordu. Yine uyanýverdi daha gün doðmadan. Yataðýndan fýrlar fýrlamaz ellerinin titrediðini, kalbinin hýzlý hýzlý çarptýðýný hissetti, koþtu ve masasýnýn üzerindeki mumu yaktý. Aydýnlýk, onu biraz olsun rahatlatýyordu. Hemen sonra banyoya girip, yüzünü yýkadý, dönüp pencere kenarýnda duran sandalyesine oturdu, ve kulaðýnda kimbilir kaçýncý defa ayný dua çýnlamaya baþladý.

... insan kendisinin baþýboþ býrakýlacaðýný mý sanýyor ...

Baþýný aniden masasýndan yana çevirdi, gözü Michel Foucault’nun kitabý Surveiller et Punir üzerinde duran lysergic acid diethylamide maddesine eriþti, ve küp þeker büyüklüðündeki bu maddeden eline bir adet alýp, yaklaþýk yirmi saniye boyunca onu seyretti. Yirmi saniyeyi birkaç saniye geçmiþti ki odanýn kapýsý çalýndý. Bu sesle irkilen El Bakunî, koþar adýmlarla içki dolabýna gitti ve oradan geliþigüzel bir viski kaptý. Masasýyla yataðý arasýnda duran, ýsýtma görevini þimdiye kadar hiç gerçekleþtirmemiþ sobanýn üzerindeki, dibinin küflendiðini bir buçuk ay önce farkettiði kadehinin içine viskiden döktü. Kapý hala çalýnýyordu. El Bakunî viskisinden tam bir yudum alacaktý ki, beyninin içinde o duanýn yeniden çýnladýðýný duydu. Duvarla tavanýn birleþtiði o sessiz çizgiye çevirdi gözlerini.

... o akýtýlan meniden bir sperm deðil miydi ...

Dýþarýdaki adam her kimse, odanýn kapýsýný yumruklamaya baþladý. El Bakunî, bunu duyarak irkildi, viski kadehine lysergic acid diethylamide maddesini koymasýna müteakiben, bir dikiþte içkisini bitirdi. Kapýya vurulan yumruklarýn þiddeti giderek artýyordu. O ise buna aldýrmadý, masasýnýn üzerindeki kitaplarý birþey ararcasýna teker teker karýþtýrmaya baþladý. Baþýnýn aðýrlaþtýðýný hissediyor, gözlerinin önünden ne olduðunu bilmediði resimler geçiyordu. Kitaplarý karýþtýrmayý býraktý ve gülümsedi. Duvarla tavanýn birleþtiði çizgiye baktý yeniden. O soðuk doðru parçasýndaki sessizlik yerini Sergei Rachmaninoff ve Johannes Brahms’a býrakmýþtý. Kafasýnýn içinde yankýlanan dua ise onu terketmemiþti hâlâ.

... sonra bir embriyo oldu, derken Allah onu yarattý ve düzgün bir þekle soktu ...

Elleri titriyor, tüyleri diken diken oluyor ve bedenini müthiþ bir soðukluk kaplýyordu. El Bakunî, dýþarýdaki yabancýnýn çýðlýklar kopararak kapýya bedeninin var gücüyle yüklenmeye baþladýðýný duydu. Yeniden masasýndan yana dönerek, bütün kitaplarý yere fýrlattý. Masayý kenara çekti, eðildi, cebinden çýkardýðý anahtarla yerde durmakta olan kilidi açtý. Bu odanýn altýnda bulunan bodrumun kapýsýydý. Kapýyý açar açmaz simsiyah bir boþlukla karþý karþýya kaldý. Midesi fena halde bulanýyordu. Kusmamalýydý. Gözlerinin önünden geçen renklerle karanlýðý aydýnlatmaya uðraþtý. Baþýný aþaðýya, yerin altýndaki küçük odaya çevirdi. Titremesi feci bir hal almýþtý. Öylesine terlemiþti ki uzun saçlarýndan sular, damla damla aþaðýya dökülüyordu. Dýþarýdaki yabancý durmaksýzýn haykýrmaya devam ediyordu. Kapýyý kýrmak üzereydi. El Bakunî, baþýný çevirdiði yerin altýndan týkýrtýlar iþitti. Saçlarýndan dökülen su damlalarýnýn oluþturduðu ufak birikintiye doðru bir yaratýk yaklaþýyordu. Yaratýk, suyu içmeye yeltendi. Bir kafasý vardý. Onu yukarýya, El Bakunî’den yana çevirdi. Sapsarý bir çift göz ýþýldýyordu.

... sonuçta ondan erkek ve diþi iki tür var etti ...

El Bakunî, duanýn beyninde yeniden yankýlanýyor olduðunu farketti. Sapsarý bir çift gözü görmesinin akabinde bodrum kapýsýný sertçe kapattý. Ayaða kalktý ve pencerenin önünde durmakta olan aynaya baktý. Yüzünün mosmor olduðunu, ve bedeninin delicesine titriyor olduðunu gördü. Sað elinin parmaklarýný avucuyla birleþtirdi, ve tüm gücüyle uzun týrnaklarýný etine batýrdý. Kan gördü. Dýþarýdaki adam ise haykýrmaya devam ediyor, olanca gücüyle kapýya yükleniyordu. El Bakunî pencereden dýþarýya bir göz attý, karþý cephede durmakta olan daðýn eridiðini farketti. Daðýn erimesiyle eþ zamanlý olarak, gözlerinin önünde saniye saniye geçmekte olan resimlerden birini yakaladý, ve onun içine girdi. Dar ve uzun bir koridorda yürümeye baþladý. On adým kadar ötesinde, koridorun sol kenarýndaki duvarýn önünde, iskemlede oturan þiþman ve yaþlý bir adam gördü. El Bakunî bir suç iþlemiþ olduðunu hissediyor ve þüphe çekmemeye uðraþýyordu. Sakin adýmlarla adamýn yanýndan geçti. Yürümeye devam ederken baþýný hafifçe arkaya çevirdi. Duvar kenarýndaki iskemleden kendisine bakan sapsarý bir çift göz gördü. Önüne döndü. Yürümeye devam etti. Birkaç adým attýktan sonra tekrar baþýný arkaya çevirdi. Adam ayaða kalkmýþ, sapsarý gözlerini kocaman açmýþ, kendisine bakýyordu. Adýmlarýný hýzlandýrarak yürümeye devam etti. Arkasýna baktý. Yaþlý adam kendisine doðru koþuyordu. O da koþmaya baþladý. Arkasýndan adamýn inlemeye benzer sesini duyuyordu. Uzun ve dar koridor boyunca beþ dakika kadar koþtu, yolun sonunda geniþ bir alana vardý. Üst kata çýkan merdivenleri gördü, ve hýzlýca týrmandý. Soluk soluða kalmýþtý. Soðuk soðuk terliyordu. Aþaðýya baktý, adam yoktu. Sýrtýný merdivenlere döndü, þöyle bir etrafýna bakýndý. Tekrar arkasýna döndüðünde, merdivenlerin tam ortasýnda oturmakta olan yaþlý bir kadýn gördü. Kadýnýn saçlarý bembeyaz, beline kadar uzun, elleri ve yüzü kýrýþ kýrýþtý. Kadýn aniden yüzünü El Bakunî’den yana çevirdi, ve sapsarý gözleriyle ona baktý. El Bakunî yeniden uzun ve dar bir koridor boyunca tüm hýzýyla koþmaya baþladý. Yaþlý kadýn aðzýndan salyalar saçarak onu kovalýyordu. El Bakunî durmak zorunda kaldý; koridorun sonuna gelmiþti, önü boþluktu, bulunduðu yer oldukça yüksekteydi ve eðer atlarsa, ölecekti. Arkasýna döndü, sapsarý gözlü yaþlý kadýn ona yetiþmek üzereydi. El Bakunî kendisini boþluktan sýrtüstü aþaðýya býraktý. Yaþlý kadýn, koridorun sonuna gelmiþ, yukarýdan ona bakýyordu. Kýrýþmýþ ve titreyen ellerini yüzüne doðru götürdü, parmaklarýyla sapsarý gözlerini yerlerinden söktü ve El Bakunî’ye doðru fýrlattý. Göz yuvalarýndan çýkan kana aldýrmaksýzýn, gülümsedi ve ninni gibi birþeyler fýsýldamaya baþladý. Bu bir duaydý. El Bakunî, bu duayý çok iyi biliyordu.

... bütün bunlarý yapan, ölüleri diriltmeðe güç yetiremez mi ...

El Bakunî yere tam düþecekti ki, bir rüyadan uyanýr gibi aniden doðruldu. Pencereden dýþarýya bakýyor olduðunu gördü. Hemen ardýndan pencerenin önündeki aynaya baktý. Yüzünün yerinde bir boþluk vardý. Sergei Rachmaninoff ve Johannes Brahms kulaðýnda çýnlamaya devam ediyor, gözlerinin önünden binbir adet renk geçip duruyordu. Dýþarýdaki yabancý adam haykýrmaya devam ediyordu, kapýnýn kýrýlmasý için yarým dakikadan az bir süre vardý. Odanýn altýndaki gizli katta ise týkýrtý sesleri artmaya baþlamýþtý. El Bakunî ise daha önce hiç olmadýðý kadar titriyordu; üþüyor, terliyor, soluksuz kalýyor, kalbinin teklediðini hissediyordu. Midesinde þiddetli bir aðrý vardý ve onda kusma isteði doðuruyordu. Beyni ise patlayacak gibiydi, kafatasýna müthiþ bir baský yapýyordu. Gözleri giderek bulanýklaþýyor, yerlerinden fýrlayacakmýþçasýna genleþiyordu. Upuzun týrnaklarýyla deldiði sað el avuç içi kanamaya devam ediyordu. Dizlerinin altý giderek hissizleþiyordu, ayaklarý yerinden sökülmüþ gibiydi, acý duyuyordu. Bacaklarý onu taþýyamayacak kadar güçsüzleþti ve olduðu yere çöküverdi. Bir kez daha duvarla tavanýn birleþtiði o sessiz çizgiye çevirdi gözlerini. Gülümsedi. Aklýna Ölüm geldi. Bu onun yaþama devam etme güdüsünü güçlendirdi; arda kalan son kuvvetiyle yerde daðýnýk duran kitaplarýnýn arasýndan birini seçip çýkardý. Friedrich Nietzsche’nin bu kitabýnýn adý Also sprach Zarathustra idi.

Dýþarýdaki yabancý kapýyý kýrdý. Orta boylu, hafif þiþman, kel, tombul yanaklý, siyah takým elbisesinin içine beyaz bir gömlek giymiþ, siyah kravatlý, yaþlýca bir adamdý bu. Ýçeri girmek için sarfettiði efordan dolayý kan ter içinde kalmýþtý. Bir an önce kendini toparlayarak, birkaç adým gerisinde yerde durmakta olan çantasýný alýp, odaya girdi. Yerde gözleri kapalý, hareketsiz uzanmakta olan El Bakunî’yi gördü. Çantasýný açtý, ve içinden bir kamera çýkardý. Üç, iki, bir, kayýt diyerek yerde yatmakta olan bu adamý videoya kaydetmeye baþladý. El Bakunî’nin iki eliyle göðsüne sýký sýkýya yaslamýþ olduðu kitap iliþti gözüne. Kitaba tam dokunacaktý ki, El Bakunî aniden gözlerini açtý ve kanlý sað eliyle kendisini kameraya çeken adamýn sol bileðini sýkýca kavradý. Adam irkildi, kanýnýn donduðunu hissetti. El Bakunî’nin þu sözlerini duyabildi:

Alfred; biz çürüyüp daðýlmýþ kemikler olduktan sonra, yeniden hayata döndürülecek miyiz?

Sâhi, cevap neydi?


2007 - istanbul



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn fantastik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hayyat

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Metal Bir Çiçek Gibiyken Gözyaþý [Þiir]
Soru [Þiir]
Anlam Arayýþ [Þiir]
Ayrýlýk [Þiir]
Seni Susmalýyým Artýk [Þiir]
Baskýn [Þiir]
Bir Ayna Var Bakmalara [Þiir]
Kuyrukluyýldýz [Þiir]


Alparslan Nas kimdir?

?

Etkilendiði Yazarlar:
?


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Alparslan Nas, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.