..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Özgürlük sevdası insanın başkalarına duyduğu sevgidir; güç sevdası insanın kendine duyduğu sevgidir. -Hazlitt
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > 21. Yüzyıl > Hülya Akyıldız




26 Kasım 2008
Kelebek Etkısı  
Hülya Akyıldız
Sıradanlıklar içinde yaşanılan bir hayatta sanki kurulmuş programlanmış bir robot gibi yaşarken, hayat etrafımızdan geçip gidiyorken ve biz bunu ıskalarken, neden bir saniye bir dakika durup kendimize bakmıyoruz, etrafımıza bakmıyoruz.


:CBEB:



Sıradanlıklar içinde yaşanılan bir hayatta sanki kurulmuş programlanmış bir robot gibi yaşarken, hayat etrafımızdan geçip gidiyorken ve biz bunu ıskalarken, neden bir saniye bir dakika durup kendimize bakmıyoruz, etrafımıza bakmıyoruz.

Yaşadıklarımızın bizlerde yarattığı duyguyu farketmeye çalışmıyoruz. Hissetmek herşeyi her güzelliği o an, o saniye hissedebilmek... Acıyı, tatlıyı, gülümsemeyi, kızgınlığı, mutluluğu, mutsuzluğu, sevinçlerimizi paylaştığımız gibi üzüntülerimizi de paylaşmayı, paylaşabilmeyi, insanları tanımayı, onlara zaman ayırmayı, canlıları yaradanın yarattığı tüm canlıları ve diğer yaradılanları görmemezlikten geliyoruz. Yaradılan bir varlığın neden yaratılabilmiş olabileceğini ve o yaradılanın evrende ne gibi bir boşluğu doldurduğunu, onun da hesaplanan bir düzen içinde mutlak varolması gerektiğini farkedemiyoruz. Kelebeğin bile kanat çırpışıyla atmosferdeki düzenin zaman içinde dalga dalga yayılarak, birbirine bağlı zincirler gibi Kaos etkisi yapabileceğini farketmiyoruz.

Dünya insanlıktan önce de vardı ve olmaya da devam edecek. Kim bilebilir ki sonzuluğun gücünün neler olabileceğini. Hangi akıl, hangi bilim sonsuzluğun hesabını yapabilir, varsayımlarla yapılan hesaplamalar ezelden beridir var olan ve ebediyete kadar da varolacak bir gücün karşısında doğruluğunu ispatlayabilir. Sıradanlıkla yaşanılan bir dünya da sıradanlık içinde olmayan her bir yaradılmışın evrende varolmasının sebebi varken, biz insanların evrendeki görevlerimizin yemek, içmek, rahat bir hayat, sadece kendi mutluluğu için, bulunduğu dairenin içinde yaşayarak başka dairedeki yaşayanların farkında olmamak. Kendi dairesinde yaptığı etkilerin zaman içinde dağılarak yıllar yıllar sonra etkilerin oluşumunun sonuçlarını farklılaştıracağı , eğer bu etkinin başlangıç noktasında sevgi yoksa bunun sonuçlarının neler olabileceğini farkedebilmek.

Sevgi varoldukça insanlıkta varolacaktır. Sevginin bittiği anda insanların yapabilecekleri tek şey kötülük olacaktır ve kötülüğün de evrende yeri olmamalıdır. Tek bir seven temiz yürek, evrenin gücü olabilir, tek bir sevgi tüm dünyayı tüm insanlığı değiştirebilir... Rüzgarın önünde sürüklenen yaprak gibi olmaktansa, rüzgarın önünde dimdik duran, kökleri güçlü bir ağaç olabilmek. Dalları yaprakları gökyüzüne uzanırken , sonbahar geldiğinde yaprakları kurusa da kış geldiğinde dallarında tek bir yaprak kalmasa bile, bahar geldiğinde yeniden, yine çiçekler çıkacak, yapraklar yeşerecek ve dallar yeşillenecektir. Her an yaşanılan bu olayın sonunun olmadığı gibi, üzüntüler dertlerde her an hayatımızda olacaktır. Önemli olan ise yine yeniden baharın geleceğini, ağacın kökünden aldığı güç gibi bizlerde yüreklerimizde ki sevginin gücü ile yine yeniden yeşerecek ve güneşin ışıklarıyla sevginin gücüyle etrafımıza neşe katacak, tüm dünyayı yüreği sevgi dolu olan, tek bir fert bile güzelleştirebilecektir..


Hülya Akyıldız

.Eleştiriler & Yorumlar

:: merhaba
Gönderen: Hülya Akyıldız / , Türkiye
30 Ocak 2011
Daha önce yorumunuzu okuduğumda size karşılık verecek cümlelerim eksikti şu an yorumuuzu okuyup idrak etmek ve yazdığınız her harfin her kelimenin sonsuzluğun içinde ne kadar güzel anlamlar ifaede ettiğini anlamak bu duyguyu hissetmek mükemmel bir duygu. Çok teşekkür ederim dost yürek. Herşeyin yüreğnizden güzellike olması dileğimle... Saygılar...

:: kelebeğin hayatı
Gönderen: Taner / , Türkiye
30 Aralık 2008
Haksızlığa uğradığı zaman soru sormayı öğrendi .Neydi kelebeğin suçu ? Bu oyunu yaşamak zorunda mı ? Kelebek tarihi yazılırken roller belirlenmişti . Kötüler hep güçlüydü . Bu gücü acaba kötülüklerinden mi alıyorlardı ? Yoksa zorunluluk şansa hükmederken birileri acıları mı icat etti ? Kelebek hep sığındı . Her büyük yokoluşta ,yok olmamayı öğrendi . Çünkü o yokolmamalıydı . O hiçbir şeyin farkında değilken oldu herşey . Seçme şansı olmadığı altenatifinde hazır buldu herşeyi .Geçmişi değiştirme şansı yoktu artık . Ondan önce gelenlerin hazırladığı gerçeği gördü . Kelebeklerin kaderini belirledi o da . Sadece yedi gün ömrü vardı . Birdaha , başka bir defa yoktu onun için . Herşeyi sığdır- malıydı bu ömre . Yeterince kanat çırpabilirse belki bir rüzgar oluşturabilirdi . Kelebeklerin tarihi yazılrken , kelebek etkisi de yazılmıştı ya . Çırpındı durmadan .Niye hala rüzgar çıkmıyor ? Gelecek gemisi yol alırken açık denizde , kelebeğin kanat çırpması için dua ediyor . Henüz fareler kaçışacak bir kara parçası bulamamışken , gemi hala yol alabiliyor . Kelebek bu oyunu yazanı tanımak istedi hep , güçsüz bir kelebeğe niye böylesine zor bir rol verilmişti . Uğradığı her haksızlıkta bunu sorgulama hakkı doğdu ona . Araştırdı . Acaba herkes kendi rolünü mü belirliyor ? Peki öyleyse bu oyunda niye fareler de var ? Başka bir sitede yayınladığım bu yazımla katılmak istedim düşüncelerinizi gayet iyi anlayabiliyorum. İnsan sevgisi toplum içinde üstün bir konuma gelmediği sürece insanlara başkalarını ezerek başarılı olacakları düşüncesini empoze edenler başarılı olacaklardır.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın 21. yüzyıl kümesinde bulunan diğer yazıları...
'Güven' Olmazsa Olmaz...
Zeka ve Akıl
Hayata Tutunmak
İnsan Ne İle Yaşar?
Kimler Aldı?
Bir Bedende Yarım Kalmak.
Sevginin Gücü
Dünya Nereye Gidiyor?

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Nefsin Tuzakları
Kartallar Yüksek Uçar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kelebek Kanadında Hayat [Şiir]
Arş - I Ala`ya Yükselelim Bugun [Şiir]
Seni Yaşatıyorum [Şiir]
Bir Dilek Tut [Şiir]
Ey Sevgili [Şiir]
Seni Düşünürken [Şiir]
Yüreğin Gücü Aşk [Şiir]
Yürek Göçü [Şiir]
Hadi Git Aşk [Şiir]
Düşler Topla Yüreğinle Gülüşlerime [Şiir]


Hülya Akyıldız kimdir?

HAYAT HAN, BEN YOLCU. . .


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hülya Akyıldız, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.