Bugün içinde bulunduðumuz politik ve toplumsal durumumuz Türkiye’de bizzat yaþayan bir çok insanýn düþündüðünün aksine pek de iç açýcý deðil. Tabi bunu onlara anlatmak bu gerçeði düzeltmenin tek yolu aslýnda. Türkiye’de seçimler yaklaþýyor ve yurtdýþýnda Televizyonlar ve gazeteler aracýlýðýyla bu maratonu takip ederken Türkiye’nin bazý gerçeklerine gülmek, bazýlarýna ise aðlamak geliyor içimden.

Özellikle Ýstanbul’daki Kadir Topbaþ ve Kemal Kýlýçdaroðlu çekiþmesini izlerken bazý noktalar beni zorlamaktan öteye gidiyor, beni çýldýrtýyor. Kadir Topbaþ seçmenin nabzýný yoklarken, televizyonlara göðsünü gere gere pozlar veriyor. Bir yandan ise Kýlýçdaroðlu’na cevap vermeye çalýþýrken Ýstanbul’un belediye baþkanýnýn neden böyle birisi olduðunu düþünmemize yol açýyor. Sayýn Topbaþ ‘mükemmel’ projesi metrobüsleriyle gurur duyuyor. Politikacýlarýn atasözü hatýrlamakta zorlandýklarýný bilsem de iki tanesini Sayýn Topbaþ’a armaðan etmek istiyorum. Sayýn Topbaþ, ‘herkes gidiyor Mersin’e biz gidiyoruz Tersine’, ‘Ayranýmýz yok içmeye, metrobüsle gidiyoruz…’ Neyse, son kýsma gerek yok...

Televizyonlara bakarken, ve istisnalar haricinde çoðu politikacýmýzý dinlerken artýk þaþýrmýyor fakat kendimi sinirlenmekten de alý koyamýyorum. Ýnternette okuduðum yorumlar ve belediye baþkaný adaylarýmýza yapýýlan yorumlarla da gerçekten çok þaþýrýyorum. Örnek olarak, bir kaç gün önce Sayýn Kýlýçdaroðlu’na bir vatandaþýmýzýn yaptýðý yorum beni gerçekten çok duygulandýrdý. Çok dokunaklý bu yorumundan çýkardýðým derslerle politika hayatýmý baþlamadan bitirdim. Seçmenimiz, Kýlýçdaroðluna ‘Dosya açmayý býrak, projelerini anlat!’ diye baðýrýyordu. Gerçekten benim duygularýmý Sayýn Kýlýçdaroðlu da paylaþmýþ olmalý. Böyle bir seçmen zihniyetini ancak üçüncü dünya ülkelerinde bulabiliriz heralde. Yolsuzluk dosyalarýna halkýmýz çok alýþtýðý için heralde seçmenimiz ‘Ha, bir yolsuz az, ha bir yolsuz fazla’ mantýðýyla yola çýkmýþ olduðunu görebiliyoruz. Ýnternetteki saygýdeðer yorumcularýmýz da seçmenimize destek oluyor, bununla da kalmayýp gerçekten kesinlikle yapmamasý gereken birþeyi yapmýþ olduðundan gerçekten utanç duyan Sayýn Kýlýçdaroðlu ile ‘Ha, ha evet! Dosya býrak! Ha, ha, ha!’ diyerek dalga geçiyorlardý. Ben bu seçmeni bu entellektüel bakýþ açýsýndan dolayý kutlamak istiyor, bu yorum üstüne Kýlýçdaroðlu’nu siyasetten çekilip bu adaylýðýný ve koltuðunu bu seçmenimize devretmesini arz ediyorum.

Metrobüslerimizden çok mutluyuz. Tabi ki mutluyuz. Fakat ben Ýstanbul’un hatta ÝETT’nin son vermiþ olduðu mutlu haberle sevincimizi daha da arttýran Metrobüslerin anadoluya ulaþtýðý haberiyle gerçekten daha da ‘berhudar’ oldum. Ulaþým sorunumuza derinden bir çözüm getirilmiþtir. Tabi kendimizi kandýrmayý býrakýrsak iyi olacak. Metrobüs Ýstanbul ve Türkiye için uzun dönemli bir çözüm olmamakla birlikte israftan baþka birþey deðildir. Bu rahmetli Trugut Özal’ýn ülkemizi asfaltlaþtýran petrol ekonomisinin bir yeni israf projesidir. Türkiye’nin raylý sistemlere ihtiyacý vardýr ve Türkiye’nin yapmýþ olduðu petrol ithalatýný azaltmasý gerekmektedir. Bu Türkiye’nin ithalat oranýný azaltmak için gerekelidir. Bu cari açýðýmýzýn azalmasý için gereklidir. Fakat yýllardýr gelen bu petrol ekonomisi zihniyeti bizi borç bataðýndan çýkmamamýz bazýlarýnýn ekmeðine bal sürmemizi deðil bal olmamýzý saðlamýþtýr.

Kemal Kýlýçdaroðlu’nun projeleri yokmuþ seçmenimiz öyle diyordu. Sayýn Kýlýçdaroðlu 80 kilometrelik yeni metro sistemi projesiyle biraz olsun benim duygularýma tercüman oldu, fakat takdire þayan internet yorumcularýmýz beni bu projeyi de ‘ülkemizin baþka derdi yok mu?’ þeklindeki küçümseyerek yaptýklarý yorumlarla da bir hayli güldürdüler. Bir ülkenin yaptýðý ithalat fazlasý o ülkeyi borca iter ve bu borç o ülkeyi fakirliðe iter. Ýþte bu nedenle metrobüs kýsa dönem bir yatýrým olmaktan öteye gidememektedir. Fakat, gözlerimizdeki perdeler ithal, ve cari açýk büyüyor, ve artýk yerli malý kullanmalý.

Seçim yarýþýnda bir parti kazanacak fakat önemli olan soru pek klasik olan ‘sonunda ülkemiz kazanacak mý?’ sorusu geliyor. Fakat ülkemizde tabiki öncelikle deðiþmesi gereken temellerimizdeki eksikliklerdir. Ülkemizdeki eðitim eksikliði, okuma oranýnýn düþülüðü ve kültürel eksikliklerimizdir ve bunun yol açtýðý kötünün iyisini veya direk olarak kötüyü, iyiye tercih etmemizi oluyor. Ýþte bu gerçek, hem onlarý kendimize daha yakýn görünüyor, hem de onlarý savunmamýza sebep oluyor. Metrobüs’le övünen Sayýn Topbaþ, asfalt yollarýmýzý seçim nareleriyle perçinleye dursun, metrobüsle çýktýðýmýz tuvalet yolculuðumuzu yüzde yediyüzlük petrol ithalat ihracat farkýmýzla tuvaletten daha vahim hangi yerlerde bitireceðimizin meraký içerisindeyim.

Utku KOÇAK
08.03.2009
Londra