Sevginin bulunmadýðý yerde us da arama. -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
“Karpuz kabuðu” denilince aklýnýza ne gelir? “Bu da nerden çýktý” diye sormayýnýz lütfen/hemen cevaplayayým… Geçenlerde, - mesai arkadaþlarýmla- yemekte karpuz çýkmýþtý. Aþçý (siz buna kibarca ahçý da diyebilirsiniz) karpuzlarý kocaman dilimlerle, kabuðunu soymadan servis yapmýþtý… Ayný soruyu orada da sormuþtum… Kimi; “Karpuz kabuðundan gemiler yapmak/Ahmet Uluçay’ýn filmi…” Kimi; “Halk arasýnda deniz mevsiminin geldiði habercisi” þeklinde yorumlarken, Kimisi de: “Eþeðin aklýna karpuz kabuðunu düþürmek” deyimden bahsetti. Örnekleri çoðaltabiliriz… Hatta soru sorduðumuz kiþilerce ayrý cevaplar alabiliriz. Lakin “Karpuz kabuðu” denilince benim aklýma… Hatta her karpuz yediðimde hep o aným aklýma gelir… Sanýrým yedi-sekiz yaþlarýndaydým. Evet evet mübalaða etmiyorum (hatta konuyla ilgili aðabeyimi bile þahit gösterebilirim) Yedi-sekiz yaþlarýndaydým… Çünkü henüz ilkokula (o zamanlar ‘ilkokul’ derdik; þimdi ‘ilköðretim’…) bile baþlamýþ deðildim. Merhum babam bize (‘bize’ diyorum; aðabeyimle ikimizi kastediyorum…) Özel (özel çünkü o yaþlardaki çocuklara göre “orak” yok) iki tane orak yaptýrmýþtý. Düþünün, henüz ilkokula baþlamayan bir çocuk buðday deriyor… Ellerim/ellerimiz nasýl nasýr... O yaþlarda kaþýk tutmayý beceremeyen eller orakla tanýþmýþtý. O yaþlarda doðru dürüst kaþýk tutmayla tanýþmayan ellerimizi babamýz orakla tanýþtýrmýþtý … Ve yorgunlukta þerha þerha olmuþtu dudaklarýmýz… Yýrtýk-pýrtýk bir pantolon ve mavi renkte bir tiþört vardý üzerimde… (O zamanlar mavi rengi çok severdim; hâlâ seviyorum. Çünkü gökyüzü ve deniz hâlâ mavi. Mavi ki özgürlüðün ve barýþýn simgesi…) Ve dudaklarýmýz susuzlukta… Ýþte öyle bir halet-i ruhiye ile suya gönderdiler babam beni… Çeþme uzak… Çeþme buðday derdiðimiz yere uzak. Kan-ter içinde, -sanýrým- bir saat yol yürüdüm. Çeþmenin baþýnda… Çeþmenin baþýnda o gün “Aðalar” gelmiþ. (Günlerden pazar günü veya cumartesi olmuþ olacak ki…) Aðalar o gün karpuz yemiþler çeþme baþýnda ve kabuklarýný orada býrakývermiþler. Ben o gün “Aðalar” gitsin diye tam bir saat bekledim. Aðalar gitsin de geride býraktýklarý karpuz kabuklarýndan yiyeyim diye… Lütfen gülmeyiniz. Karpuz kabuklarýný ne yerse yesin …ben de o gün karpuz kabuklarýndan yedim. Nasýl mý? Anlatamam, anlatýlmasý imkânsýz bir þey. Bir taraftan yorulmuþ diðer taraftan susamýþým, öyle ki susuzluktan içim yanýyor…. Ve biliyor musunuz, Aðalarýn içini yedikten sonra terk ettikleri o karpuz kabuklarý… Hele hele -aðalar yerken- bir iki santim yukarýdan alýp o kýrmýzý bölümden biraz býrakmýþlarsa… o kýrmýzý bölüm ile kabuðun sert bölümü arsýnda kalan o sulu bölüm var ya… Ay o ne kadar lezzetliydi öyle… Annemin memesini emer gibi emdim o karpuz kabuklarýný… Ýþte o gün bu gündür nerede ve ne zaman karpuz yersem veya karpuz kabuðunu görürsem, kemirerek yediðim o karpuz kabuklarý aklýma gelir hep… Not: Lakin o günkü karpuzlar þimdiki karpuzlara benzemiyordu. Kabuklarý siyaha çalan koyu yeþil, çekirdekleri simsiyah… Tadý mý? “Anzer Balý” gibi olurdu. Þýrasý bile koyu ve yapýþkandý. Þimdi öyle mi? Þimdi ne karpuzundan ne de insanýndan…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þevket Baþýbüyük, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |