Öyle yaşamalısın ki ölünce mezarcı bile üzülsün. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Ben Orhan Gencebay’ın bilinen besteleri kadar bilinmeyenlerni de çok severim. Orhan Gencebay bestelerini sevmeyen yok gibidir. Bir ara oyuncu Levent Kırca bir Orhan Gencebay parodisi yapmıştı. Orhan Gencebay sahnede şarkı söylüyor, masalarda çeşitli düşünce (genellikle siyasi) ve farklı müziklerden hoşlanan insanlar oturuyordu. Herkesi toplamıştı yani. Bir masa da boş duruyordu. Bu masa yanılmıyorsam klasik müzikten hoşlananlarındı ama yakından bakınca o masanın da dolu olduğu, utandıkları için Orhan Gencebay’ı masanın altından dinledikleri anlaşılıyordu. Evet klasik müzik dinleyicilerinin bile Orhan Gencebay’ın arabesk müziğinden hoşlandıkları bir gerçektir. Neden derseniz, doğu müziği olduğundan daha çok güzel olduğu içindir ve bizim karakterimize, duygularımıza çok iyi hitap eder. Peşinden onu taklit eden birçok arabeskçi çıktı ama hiçbiri onun gibi olamadı. Onda bir farklılık vardı. Şarkıları arabesk olarak nitelense bile ilk zamanlarında kullandığı ana müzik aleti sazdı. Asıl bu özelliği onu başkalarından farklı yaptı. Ünlü olduğu zamanlarda Türkiye’de sağ sol çatışmalarının olduğu dönemdi. Bestelerinde bundan da etkilendiğini kabul etmek gerekir. Aynı zamanda karşılık görmemiş sevgileri de bestelerinde dile getirdi. Bu iki etkiyi birlikte ele alınca ortaya zengin, üst sınıf insanlardan çok ezilmiş, sıradan insanlara hitap eden bir müzik çıktı. Şimdi gelelim asıl konuya. TRT Kurumu yıllarca Orhan Gencebay’ı ve şarkılarını Türk müziği değil diye yasakladı, engelledi ve bastırmaya çalıştı. Biz onu yıllarca 45’lik 33’lük plaklardan, kasetlerden dinledik. Radyodan çalınması yasaktı. Evet, kurum müziği iyi ve kötü olarak değil, arabesk, türk, batı müziği, klasik müzik diye ayırıyordu. Sonra ne oldu? TRT bunu yapmakla ne kazandı? Yavaş yavaş bu yasak delinmeye başladı. Orhan Gencebay önce yılbaşı geceleri bir iki parça çalmak üzere TRT Tv ekranlarında görünmeye başladı. Özel kanalların çıkmasından sonra yasakların pek bir anlamının olmadığı anlaşıldı. Çünkü iyi olan şeyleri insanlara unutturmak mümkün olmuyordu. Ve şimdi, 2009 yılında, bir Kasım ayının bir Pazar günü TRT1’de bütün bir program ona ayrılıyor. Bütün dünyadan programı izleyenler mesajlar gönderip programa katılıyorlar. Orhan Gencebay da telefonla programa bağlandı. Orhan Gencebay ve TRT… Bu ikisini 40 yıl önce bir arada düşünmek bir hayaldi. TRT bunun gibi birçok sanatçıya, müzisyene yasak uyguladı. Hele bir tanesi var ki ibrettir. Bir türk batı müziği şeklinde söylenen ‘Sultan-ı Yegâh’ta geçen ‘ı’ harfi ‘i’ olacakmış. Bu nedenle tek kanal radyoda ve tek kanal TV’de yayınlanmıyordu. Doğru ya, ülke güvenliğini korumak için radyomuz ve TV’miz de tek kanaldı. Orhan Gencebay’ı da dinlemek kültür yozlaşması olarak görülüyordu. Böyle olmasının kaynağı ta Atatürk zamanına gider. Yani 1938 öncesi. Bir yıl boyunca radyolarda Türk müziği çalmak yasaklanmış. Bunun bir etkisi de saz aşıklarına uygulandı. Radyoda ve Tv’de tek saz ile türkü söylemek yasaktı. Yani Aşık Veysel’in radyoya çıkması ve türkülerini söylemesi olanağı yoktu. Orhan Gencebay, artık yaşayan efsane olmuştur. O da Aşık Veysel gibi –ama arabesk ile birlikte- Anadolu’dan yetişmiş bir saz şairi oldu. Belki bir de bu nedenle diğer saz şairlerinden korkulduğu gibi ondan da korkuldu ve bastırılmaya çalışıldı. Hepsinin ne kadar boş korkular olduğunu şimdi çok daha iyi görüyoruz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |