..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğallık sahip olunan değil, kazanılması gereken bir erdemdir. -Cervantes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Ruhbilim > Hulki Can




17 Şubat 2010
Omega Melancholia (Omo) Sendromu  
"Buruşmuş çehreler, tersiz alınlar..." M.A. Ersoy

Hulki Can


Hastanın yüzü içinde bulunduğu endişe, acı ve ızdırabı yansıtacak bir hal almıştır. Ağız, yanaklar ve kaşlar aşağı doğru sarkmıştır. Yüzünde çok büyük acılar çekmiş, sopa yemiş, ölümlerden dönmüş bir insanın hali vardır. Alın çizgileri derinleşmiş, iki kaşın arasında alın derisi "omega" harfi şeklinde ( Ω ) buruşmuştur. Bu işaret alındaki korügasyon kasının aşırı kasılmayı nedeniyle oluşur.


:DFJF:
BAŞLANGIÇ SAFHASI

Omega melankoli (omega melancholia) sendromu depresif psikoz başlığı altında incelenir. Özellikle yoğun maddi ve manevi baskı altında olan, çöküş sürecindeki iş adamı, medyatik yazar ve siyasetçilerde görülür. İlk semptomlar yoğun depresyon ve stres nedeniyle motor faaliyetlerde artış, hırçınlık, yalancılık ve fikir kaçışı ile belirlenen klinik tablodur. Başlangıçta hasta moral bozukluğu, baş ağrısı, uyuklama ve uykusuzluktan şikayet eder. Göz torbaları dolgundur. Başarı umudu yoktur. Gelecek karanlıktır. Rahat bırakılsa 1-2 hafta deliksiz uyuyabilir. Ama kimse onu rahat bırakmaz.

Bu safhada hasta hiç bilmediği konulardan, psikoloji bilimi, sanat, izafiyet teorisi, hijyen gibi şeylerden söz eder. Dış görünüşte aşırı titizlik, güven, mağrur bir eda, zindelik ve öforik bir neşe artışı görülür. Esvaplar büyük dikkatle ütülenir, pabuçlar cilalanır. Cümleler oturaklı, etkileyici, dilbilgisine uygun söylemlerdir. Çevresindeki yalaka cahil cühela takımı bu sözlerde büyük hikmet ve himmet görürler. Ancak, manyağın (maniac anlamında) cümleleri mercek altına alınınca mantıksal bir yapı oluşturmadıkları, fikir kaçışı, kıvırtma ve yalanlarla dolu olduğu görülür.

Nöbet geldiğinde hasta öfkesini denetleyemez hale gelir, zembereği boşalmış bir oyuncak gibi -aşırı salgı artması nedeniyle tükürük saçarak- nutuk atmaya, bağırmaya, şarkı ve hatta şiir söylemeye başlar. Bağırtıdan dolayı boyun damarları şişer, yüzü pancar gibi olur, sesi kısılır. Bu anlık öfke krizleri diyabetten (şeker hastalığı) de kaynaklanıyor olabilir. Maneviyatı ve moral hudutları yıkıldığı için hak, hukuk, saygı, insanlık, merhamet, diplomasi tanımaz, skandallara neden olabilir.

HASTALIĞIN HAD SAFHASI
Hastalığın had safhasında karamsarlık, moral çöküntü artar, entelektüel kapasite gittikçe azalır. Her şeyi ve herkesi küçümser. Gizlemeye çalıştığı depresyon aşırı güç harcamasına yol açtığından kaslar, kollar, eller, yüz hatları gerilmiştir. Baş dik, gözler canlı, kıpır kıpırdır. Duygusallık artmıştır. Her an herhangi bir yerden gelecek fiziksel saldırıya karşılık hazırdır.

Kendinden emin tavrından ve potansiyel şeker hastalığından kaynaklanan ateşli söyleminden etkilenen çevresindeki cahil cühela takımı kendisini peygamber, Mehdi gibi görebilir, ezanı şerif ve cuma hutbelerinde isminin zikredilmesini, şükür namazları kılınmasını talep edenler bile ortaya çıkabilir. Kendisine "sedefi dürri hilafet, padişahı alem penah, emirül müminin, mehdi ulyaı saltanat" gibi ünvanları da yakıştırabilirler. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Çünkü bu tür arzu ve iştiyaklar hastanın iyice tozutmasına yol açabilir. Hasta gaza gelerek bu söylemleri gerçekleştirmek üzere eyleme kalkışabilir.

Özellikle, bu son safhada hastanın çok tipik bir dış görünüşü ve yüz ifadesi vardır. Dikkatle gözlemlersek vücut öne doğru, bir soru işareti veya parantez biçiminde, bükülmüş, eğilmiş, omuzlar düşmüştür. Gözlerin fıldır fıldır sağa sola oynamasının nedeni, kendini bıraktığında, ani bir havale ile sızarak uykuya dalmaktan korktuğundandır.

Yüzü içinde bulunduğu endişe, acı ve ızdırabı yansıtacak bir hal almıştır. Ağız, yanaklar ve kaşlar aşağı doğru sarkmıştır. Yüzünde çok büyük acılar çekmiş, sopa yemiş, ölümlerden dönmüş bir insanın hali vardır. Alın çizgileri derinleşmiş, iki kaşın arasında alın derisi "omega" harfi şeklinde ( Ω ) kırışmıştır. Bu işaret alındaki korügasyon kasının aşırı kasılmayı nedeniyle oluşur. Bu kırışıklık kalıcı da olabilir. Bu tespiti yapan Prof. Heinrich Schüle bu sendroma "Omega Melancholia" adını vermiştir.

TEDAVİ
Hastanın daha da azıtmasını engellemek amacıyla azı ve köpek dişleri ekstrakt edilerek derhal tespit gömleğine alınması gerekir. Seçkin tedavi tebdili hava ve elektro şoktur. Ne tür tepki vereceği bilinemediğinden duş, banyo, sauna ve hamamdan uzak tutulması gerekebilir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın ruhbilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Modern Çağın Cinleri: Uzaylılar (1. Bölüm)
Modern Çağın Cinleri: Uzaylılar (2. Bölüm)
Lacrymania (Sak) Sendromu

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çağdaş Gagavuz Şiiri
Mevlana'nın Tesettür ve Kadınların Örtünmesine Bakışı
Yahudi, Hristiyan ve İslam Teolojisinde Şeytan ve Şeytanlar (1. Ci Bölüm)
İslamlıktaki Cinselliğin Psikopatolojisi (2. Bölüm)
Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlıkta Kutsal Savaş ve Ganimetler
Yahudi - Hristiyan ve İslam Teolojisinde Cincilik ve Cinlere İnanış
İslamlıktaki Cinselliğin Psikopatolojisi (1. Bölüm)
Yeni (!) Anayasayı Kimler İstiyor?
Yahudi Soykırımı Gerçek mi, Abartı mı? (3. Bölüm)
İslamlıktaki Cinselliğin Psikopatolojisi (3. Bölüm)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elsa'nın Gözleri [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan - II [Şiir]
Albatros [Şiir]
Yeryüzü Rüzgarları [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan [Şiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Şiir]
Malta Şahinlerine [Şiir]
Uçan Ayakkabı [Şiir]
Havanın Ölümü [Şiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Şiir]


Hulki Can kimdir?

Başlıca yapıtları: Eski Kule Müziği (şiir) Geometrik Aydınlık (şiir) Havanın Fen Noktası (şiir) Tartaros Paradigması (eleştiri) Teslis Sendromu (eleştiri) Nano Kutsallık (eleştiri) Sevgili Kutlu Yaşam (öykü) Kuşku Bilinci ve Eleştiri (eleştiri)

Etkilendiği Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hulki Can, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.