Benim yaradýlýþýmda fevkalade olan birþey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk |
|
||||||||||
|
Çok uzak ülkelerden birinin ücra bir köþesinde, eþeklerin yaþadýðý, adý üstünde Eþekistan diye bir memleket varmýþ. Yalnýz buranýn nalbantý, iyi bir nalbant deðilmiþ. Nal çakarken hoyrat davranýr, eþeklerin toynaklarýný acýtýrmýþ. Ýnatçýymýþ da, yapýlan uyarýlarý hiç mi hiç dikkate almaz, eþeklerin ayaklarýný telef etmeye devam edermiþ. Tabi böyle özensiz nallama yapýlmasý , eþeklerin çok canýný yakýyormuþ, hatta yolda yürümelerini bile zorlaþtýrýyormuþ. Öyle bir gün gelmiþ ki, eþeklerin sabrý iyice taþmýþ, toplanmýþlar, sorunlarýna bir çözüm aramýþlar. Biri “Nalbant ölsün!” demiþ, “Ölsün.” demekle ölünmez tabi, bir baþkasý acýlar içinde zorlukla ayaða kalkýp “Nalbantý, ülkenin en kuzeyindeki karlý buzlu bölgeye sürdürelim, periþan olsun” demiþ. Can havliyle her birinden deðiþik öneriler gelmiþ. Neyse, sonunda bir çaresini bulup kötü nalbanttan kurtulmuþlar. … Eþeklere acý çektiren kötü nalbant gidince yerine, yenisi gelmiþ. Ama Eþekistan halký ne görsün? Kötü nalbanttan kurtulduk, derken, yerine gelen eskisinden daha kötü, ondan da zalim deðilmiþ mi? Hem bu inadýna, çekici dikine dikine vurup canlarýný daha çok yakýyormuþ. Neredeyse eskisini arar hale gelmiþler. Eþekleri almýþ mý bir düþünce? “Zar zor kötüsünden kurtulduk, peki bu daha kötü çýktý, bundan nasýl kurtulacaðýz” diye. … Neyse ki, bunu göndermeleri korktuklarýndan kolay olmuþ. Ötekinden kurtulmayý baþardýlar, deneyim de kazandýlar ya, ikincisini de ayný yöntemle uzaklaþtýrýp, ondan da kurtulmuþlar. … Yalnýz ülkede nalbantýn bolluðu varmýþ. Eþekisten halký “Oh kurtulduk!” diye derin bir nefes alýp rahatlayamadan üçüncüsü gelmiþ. Üçüncü de üçüncüymüþ hani ; aman aman aman! Bu tam anlamýyla iþkenceci. O nasýl nalbantlýk öyle; çekici dikine dikine vurduðu yetmezmiþ gibi, her seferinde dönüp bir de kaval kemiðine vuruyormuþ. Eþekistan halký çekiþ darbelerinden bitmiþ tükenmiþ, yolda yürüyemez hale gelmiþ. Eþekler þimdi de bundan nasýl kurtulacaklarýný düþünmeye baþlamýþlar. Hemen bir toplantý düzenlemiþler. Zulmün büyüklüðü karþýsýnda çaresiz, eþeklerin hepsi toplantýya katýlmýþ. Acýyla, “Aaah!”, “Oof!”, “Yandýýým!” sesleri arasýnda yine öneriler yapýlmaya baþlanmýþ. Ancak soruna köklü bir çözüm bulunamamýþ; konuþtukça, dertleþtikçe gelecek dördüncü nalbantýn yapacaðý zulmü düþünüp içleri kararýyormuþ. … Sonunda o güne kadar hiç aðzýný açmayan bir bilge kiþi söz almýþ: - Arkdaþlar, demiþ, kýrk tanesini de kovalasak kýrkbirinci gelip zulmedecek, kovalamak çözüm deðil. Eþeklerin hepsi ona dönmüþ “Eeee?” demiþler, “Çözüm ne ola ki?” Bilge yanýt vermiþ: - En iyisi bizler eþeklikten kurtulalým!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |