Sonucu değil Caliban,ben hep süreci sevdim, gün olurda toplarım semereseni diye çabalamadım hiç bir zaman, çabanın bizzatihi kendisini sevdim. Bir şairin şiirini, bir yazarın romanını ya da öyküsün her ne ise yazrken verdiği uğraş, haracadığı emek ve uykusuz kalınan gecelerdir işin aslı bana sorarsan, sevişmenin kendisidir güzel olan boşalmak değil Caliban. Eserini bitiren her sanatçı, elinden oyuncağı alınan bir çocuğa benzer, bu mu idi diye düşünür bunca çabanın bedeli, büyük bir boşlukta hisseder kendini ve dört elle yeniden başlar çalışmaya, güzel, daha güzel, daha da güzel şeyler yaratmak için, oysa daha güzel olan hatta en güzel olan o çabanın ta kendisidir be dostum. Ne hissedebilir ki Caliban orgazma olan bir insan, ama ne güzel, ne tatlı ne de zevklidir değil mi sevişme denen sürecin kendisi, dokunmak Caliban , koklamak, öpmek, tenin tende erimesi, ikinin bir olması, sevişmek yani, hep sürsün istemez mi insan, saatlerce günlerce hiç boşalmadan.
Büyük yaratıcıların çoğunun da söylediği gibi hiç bir sanatçının en çok sevdiği eseri bitmiş olanlardan hiç biri değildir, yeni başladığı ve henüz bitmemiş olan eseridir ve biter bitmez o da kaybedecektir o ayrıcalığını. Eğer aksi olsa idi hiç bir sanatçı yeni bir eser yaratmaya soyunur mu idi sence.