Tarihten öğreniyoruz ki tarihten hiçbir şey öğrenmiyoruz. -Hegel |
|
||||||||||
|
Molla Hatice. Abisi Hatip Mehmet efendi köyün imamı aynı zamanda nahiyede katiplik yapardı ve imamlığına sanki tezatmış gibi görünsende günümüzde bu tezatlık dahada belirgindir koyu bir cumhuriyet halk partiliydi. Ama abisi İstanbul da Şakir efendi ile evlenmesini uygun görümüş, nede olsa orada devlet işinde çalışan vatman şakir beydi, geçinir giderlerdi. İstanbul a geldiğinde önce tanıdığı eş dostlarının evine yerleşmişti, evlendirildiği adamı hiç görmemiş ve tanımıyordu, ama evlenmişti artık en sıkı gerçeklerin arasında yinede yeni hayatının neler getireceğini merak etmedende geçemiyordu. Gri takım elbiseler içinde mavi gömlekli bir adam kapıdan içeri girdiğinde kocasının geldiğini anlamıştı, artık gitme zamanı gelmişti yeni evine. Kızıltorakta bahçe içinde 3 katlı bir köşke vardıklarında vatman şakir bey cebinden çıkardığı kocaman bir demir anahtarla büyük kapıyı gürültüyle açtı bavulları ağır ağır içeriye taşıdı, girişte uzun zamandır silinmediği aralarında topak oluşturmuş tozların sıkıştığı tahta döşemeli bir açıklık, köşede gelişi güzel yerleştirilmiş bir divan , kenar örtüsü yatağın altına sıkışmış ve yer yer pas tutumuş somya ayağı, geldiği köyün en gözde kadınının beyninde bir fotograf makinseinden daha hızlı resmedilmişti bile. Şakir beyin üst kata çıkışını tahta merdivenlerin gıcırtısından anlıyordu, Karşı duvara farklı aralıklarla çakılmış çivilere tahta askılarla asılmış ve birden çok daha fazla giyildiği hemen belli olan gri takım elbiselerin üzerinden kaydırdı gözlerini, ve tahta bir masanın defalarca yemek yenip silinmemiş kırıntılarında durakladı, tam arkasında duran kapıdan çıkarak mutfağa geçti. Gri bir beton rengine bürünmüş mutfakta yerde duran gazocağına ve üzerindeki içinde ne yapıldıysa temizlenmemiş tencereye baktı, yerden yüksekte duran o zamanların buzolabı görevini gören tel dolap önündeydi, içinde plastik küçük tabaklarda duran zeytin ve sararmaya yüz tutmuş peynirleri seyre daldığında, kapıda iki küçük çocuğun kendini sessizce seyrettiklerini farketti. Çorapları ayaklarından yarı çıkmış, aralarında birkaç yaş farkı hemen belli olan, bakımsız ve solgun yüzlü iki meraklı küçük çocuk tarafından dikkatlice takip ediliyordu. Şakir bey iki küçük çocuğu hafifçe birbirinden ayırarak mutfağa girdi. daha büyük olan çocuğun başını okşayarak -İlhan dedi -buda Yüksel -Abin söylemedimi sana, benim bunlar, anneleri Emine hanım geçen yaz öldü. Haitce hanımın bakışları anlamsızlaşmıştı, Şakir bey bu iki küçük çocuğun üvey annelerinin karşısında kalakalmıştı, katip Ahmet efendinin böyle bir gerçeği söylemediğini farketti, birazda telaşla hemen ilhan ve yükseli omuzlarından hafifçe iterek içerdeki odaya götürdü. Hatice hanım bir anadolu köyünde doğup büyümenin, ama hiç boyun eğmemenin, dimdik herşeye karşı gelmenin, kendini kaçırmaya gelen köy delikenlısı Rafet'i yanındaki iki arkadaşıyla beraber bezirgan ın çitlerine kadar kovalamanın, Ömer efendi yi çok sevmenin, bu aşkı için Abisi karşıısında ona karşı gelmenin bedelini ödemeye bu iki küçük çocuklamı başlayacaktı. Peki Şakir efendi hakkında neler anlatmıştı, bu iki küçük çocuğu söylemeyen abisi Katip Ahmet efendi Şakir beye kendisi hakkındaki sırların ne kadarını anlatmıştı tüm bunları kısa bir zaman ama uzun bir anı yolculuğunda düşündü. Bir bedelmi ödeyecekti, bir hayatmı alacaktı, gri taşlı mutfak, çıktığı tünelin soluk ışığımıydı, yoksa yeni bir tünelin girişimi.......
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Cabal Babil, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |