Cabal Babil

Molla Hatice - 1

İstanbul a gelin gidiyorsun dendiğinde çokta şaşırmamıştı, 30 lu yaşlarını yaşıyordu, gitmek de istiyordu içten içe, belkide bu bir kaçıştı, yaşadığı köyün en sevilen ve en ağırbaşlı kadınıydı, bu nedenle Hatice adının başına molla lakabını almıştı. Hiç tarla sürmemiş, hiç odun kesmemişti dağdan, elleri hamur kokmazdı farklı olduğunu

Merdiven

"Suyun hayali daha muhteşemdir suyun kendisinden" cümlesini ilk okuduğumda anlamamıştım pek, içine çektikçe beni, biraz da onu geç tanımanın hüznüyle ve aradaki zamanı kapatmak istercesine satırlarının arasına bırakıverdim kendimi

Vatman Şakir Bey

Vatman şakir bey, Kocaman iki kanadı olan, üzerinde kapıya yakışan demirden dökme büyük bir anahtarla açılıan kilidiyle, bizi koruma görevi dışında bizden bir parça gibi, bizimle yaşayan, sokak kapımızın karşısında duran divanın üzerine babamın evden çıkma vakti geldiğinde, onun ancak iki küçük çocuğun kaldırabileceği ağırlıktaki deri ceketini, iki

Yazıların Sessizligi

Sanmak ın içinde acz, korku, cehalet vardır.olmak ın içinde yücelik yaşar. Yaratılan herşey ona ulaşan her insan tarafından tekrar yaratılırlar, her insan ve her nesne her başka canlı gözüyle yeniden varolurlar. her canlının gözünden giren ışık bir sürü yerde, ruhta, akılda, zayıflıkta, güçlülükte, vicdanda, içgüdüde kırılarak yeni haliyle

Kapı Gıcırtıları

Bütün bu gıcırtılar tamamen benim kapımdan çıkanlardır, komşulardan özür
Herkesle herşeyi herkesle aynı şeyi yaşayamazsın.

Molla Hatice - 2

Mutfakta bir süre daha kaldı, İstanbul a tekrar gelme kararını nasıl aldığını düşündü, kasabanın en büyük konağı nın alt kat penceresinden bakarken su dolduran iki kadının birbirlerine İstanbul dan Şakir beyin Hatice hanımı istediğini Hatice hanımın Şakir beyin yüzüne bile bakmayacağını konuştuklarını duymuştu, düşündü, bu konuşmaları, içeri girip

Başa Dön