..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığmızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır. -Arthur C. Clarke
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > eylül




18 Nisan 2010
Assassin's Tango  
Hayat ve Aşk

eylül


İçime kök salmış bir ağacın büyüdüğünü hissetmek gibi bana olanlar... Derinimden dayanılmaz bir sızı dalga dalga dışıma çıkmaya çalışıyor. Yutkunamadığım nefesimin toprak kokusunda boğulacağımı düşünüyorum. Kilitliyorum kapımı ve anahtarı gömüyorum sessizliğime. Bekliyorum. Olacakları bekliyorum... Bir adım ötemde ışık. Gözlerim kamaşıyor, kör oluyorum. Sadece bekleyişi hissederek yaşıyorum, yaşıyorum... İçimde bir ağaç büyüyor, hissediyorum...


:BADA:


ve yaşlı adam der:
"Böyle olacağını bilmiyordum. Kim neyi, ne bilir ki?.. Hayatının baharında ömür sonsuz, yıllar upuzun sanırsın.
Kör, deli, sersem bir gençlik rüzgarı savurur seni. Yolunu arar durursun, kah tutunarak, kah el yordamıyla.
Bütün dünyanın seni beklediğine inanmışsın, "ben geldim!" diye haykırdığında uğultulu bir sessizlik yıkılır
üstüne. Bakınırsın etrafına, o kadar çok sen var, her biri güneşe uzanmış birer ağaç fidanı gibi. Sen de
kendine bir avuç toprak arar durursun. Köklerin bir başka köklere sarılır bir anda-uyanırsın...
Tohumların, meyvelerin dökülür, dalların onun dallarına uzanır, yaprak yaprak dökülür seneler, bir de fark edersin:
bahar tutsak kalmış gövdenin içindeki gizli sığnağında... Oysa kabuk tutmuşsun, yanındaki fidanlar sana bunu hep hatırlatır...
Kabuk tutmuşsun, altında gözyaşın birikir. Bir gün kocaman bir boşluğa sarılacağın söylenmedi ki sana... Çakıl taşları gibi
batacağını bilmezdin ki göz yaşların... İçinin buz tuttuğu sanılacağını bilmezdin... Oysa daha dün gelmemiş miydin?.. Bugün gitmen
beklendiği fark edersin..."


ve çocuk der ki:
"Ben, çağrıldığım için geldim. Bazen adımın fısıldandığı o geceyi sen inkar etsen de... Sana muhtaç, kendimi bulmak için geldim.
Elimden tutup bana yürümeyi, konuşmayı, hayatıma giden kapıları bulmama yardım et diye geldim. Seni sevmeyi bilmiyorum,
sana ihtiyacım var... Beklemek için geldim; yüreğimin gelişini. İçinde sana olan sevgim, hislerimin tümü orada, yüreğimi beklemek için
sana geldim. Sen, elimden sımsıkı tut, öğret bana bu hayatın siyahını-beyazını, iyisini-kötüsünü. Öğret bana sevinci ve öfkeyi. Adaleti
öğret bana, yokluğu ve varlığı. Sadece bedenimi kollayıp büyütme, sadece merhamet duyma. Gerçekten sahiplen beni, tutunduğumda
seni acıtsam bile... İçindeki yaşam suyunun son damlasını bana içirip gittiğimde üzülme, kupkuru kaldığını görmediğimde yıkılma,
ben sana gelmiştim, unuttun mu?.. Bu yüzden sımsıkı tut beni, gidene kadar..."


ve Aşk der ki:
"İçindeki müziği duyduğunda, kemanın sesi kalbine ok misali saplanırsa, bir daha, bir daha duymak istersen o benzersiz melodiyi benden uzak olamazsın.
Gözlerin ağlayıp, yüzün güldüğünde bil ki kanındayım. Üşüdüğünde bile için sıcacıksa, ateşimin bekçisi olduğunu bil, söndürme... Üstüne üstüne gelse de
hayat, ona yakalanmamak için sıkıntıları göze alırsan, bana sımsıkı sarıldığını bil. Unutma; dünyanın tüm zenginlikleri benim gözümde bir avuç külden ibaret.
Beni ruhunun güzelliği ile beze. Gözlerime yıdızları indir, bedenime yağmuru. Bir kere yazıldıysam ömrüne sabrını ben ile sınama... Yok başka bir Aşk,
yok başka bir gerçek, bir son yok... Ah, bir kere tutuldu mu yüreğin o muhteşem hisse, insan küçücük kalır, yok olur. Kendini öyle bir diyarda bulursun ki,
anlatılamaz. Muhteşem bir yere uçuyor bulursun kendini. Bir defa koklanmamış çiçeklerden peri tozu bulaşır yüreğine, Aşk olursun... "

ve "insan":
"Yerini hep yadırgarsın. Gelişini beğenmez, gidişini hiç düşünmezsin. Herkesten bir fazlan var, nedense... Hesapları hep senden yana, eksiklik
hep başkalarında. En çok sen seversin, en iyi sen bilirsin... Acıların en kralını sen çekersin, bu sebep ile başkalarını da iyi ezersin. Düşünmek-vakit kaybı.
Nezaket-zayıflık(!). Aşk-var mı? Bir de yaşlanmak olmasa... Kolay değil çünkü burayı bırakıp gitmek. Başkalarına meydanı bırakmak ne demek?..
Hak, hukuk-para ile değil mi? Vefa-iş bitene kadar değil mi? Hatır- gramı ne eder? Parasız pulsuz, kimsesiz yaşanır mı?.. Hayatı yaşayacaksın; her güzelden
makas alıp, her havaya ayak uyduracaksın. Etrafında dört dolananları hor görmekten sakınmayacaksın, hoşluk senin hakkın çünkü. Nereden geldiğini unutacaksın, böyle adam olduğuna inanacaksın. İnanacaksın, inandığınla yaşlanacaksın. Bir bakacaksın: hepsi boş... Senden o kadar çok var ki, anlayacaksın...
İçinde yüreğini çürüttüğünü anlayacaksın. Katıla katıla ağlayacaksın... Nefesin kaldıysa..."


eylül

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Teşekkür
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
18 Nisan 2010
Güzel bir deneme olmuş.Ellerinize,yüreğinize sağlık.Saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın beklenmedik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Vurgun
Gecenin İçinden Gelen Sesler
Salkım Söğüt Hayat
Ah, Be Hayat!
Ölüm Bana Bu Kadar Yakın Olmamıştı - 4
Delirium
Kelimeleri Terk Etmek Zor
Suskun
Pusuya Düşmek Gibi
Yüreğimin Üşümesi

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Derin Hikayeler, Kısa Karşılaşmalar
Yusuf'un Şarkıları
Gülümseme Çiçeği
Melek
Çocukluğumun Yeşil Durağı
Yolculuk 2
Derin Hikayeler, Kısa Karşılaşmalar
Tesadüf
Derin Hikayeler, Kısa Karşılaşmalar
Derin Hikayeler, Kısa Karşılaşmalar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Eylül [Şiir]
Şimdi Aşk [Şiir]
Bir Şey Daha... [Şiir]
Teselli [Şiir]
Araf’ta [Deneme]
Hikayeler [Deneme]
Eksik [Deneme]
İnsan [Deneme]
Hayat/zaman [Deneme]
Bir Hayat Nasıl Ysşanılmaz Kılınıri [Deneme]


eylül kimdir?

yolcu

Etkilendiği Yazarlar:
insan, hayat


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.