..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Güzellik her yerde karşılaşılan bir konuktur. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Hulki Can Duru




26 Mayıs 2010
Tarihin Çarklarını Geriye Çevirmek  
Hulki Can Duru
Karşı devrimciler, gericiler, şeriatçılar, dinciler kendiliğinden yok olmaz. Ne ülkemizdeki gericiler, ne küresel egemenler, ne de ABD'nin Irak ve Afganistan'daki işgal güçleri tarih sahnesinden, demokratik yollardan, ya da seçimle, veya BM kararlarıyla, veya kendi istekleriyle çekilmeyecekler, yenilgiyi kabul etmeyecekler, son mevziye kadar direnecekler, savaşacaklardır. Seçim olsa bile hile yapılması yüksek bir olasılıktır..


:AIAI:
Tarihin çarkları geriye dönebilir mi? Evet dönebilir: işte İran, işte Türkiye'nin içinde bulunduğu durum. İşte “Yeni Dünya Düzeni” denen kandırmaca.

Türkiye'de 1938den sonra “devrim” süreci bitmiş, “karşı-devrim” süreci başlamıştır. Şimdilerde bu karşı-devrimi allayıp pullayıp “postmodernlik” olarak millete yutturuyorlar. Millet ve aydınlar da bunu yutuyor.

Yönetimde “küresel misyon ve vizyon” üstlenmiş, ABD ile “eşbaşkanlık” bileşkesinde olan ve “başkanlık” sistemine geçmeyi hayal eden bir zihniyet vardır. Bu zihniyet halkın gözünde saygınlığını yitirmeye, oy kaybetmeye başlarsa seçime gider mi? Gitmez. Neden? Çünkü o zaman hem küresel misyon ve vizyon yatar, hem de bu o partinin intiharı olur.

E o zaman ne olur? Çok basit: Seçimlerin ertelenmesi veya iptal edilmesi için gereken her türlü plan devreye sokulur. A planı uygulanır, o tutmazsa B planı, olmadı C planı, ta ki tutana kadar! Tarih bunun örnekleriyle doludur.

Ve bu şekilde iktidar el değiştirmeden sürdürülür... Çünkü zaten iktidardaki partinin hakkı, halkı ve hukuku umursamaz söylem ve eylemlerine baktığımızda bunların iktidardan asla gitmeyecekmiş gibi davrandıklarını görmüyor muyuz? Çünkü, iktidardan seçimle giderlerse bir daha asla yeniden yönetime gelemeyeceklerini biliyorlar. Bu onlar için bir yokoluş olacak. Bunu kim kabul edebilir?

Eğer bunların demokratik yoldan “kuzu kuzu” gideceğini zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Bu kadar yıkım, kadrolaşma, tarikatlaşma o zaman boşa mı gidecek? Muhalefetin vurguladığı gibi siyasal yollardan elde ettikleri haksız kazançları, emekten çaldıklarını, gemicikleri, havuzlu villaları geri vereceklerini mi sanıyorsunuz? Yüce Divan'da yargılanacaklarını mı umuyorsunuz? Karşımızdaki karanlık güç ve arkasındakiler sandığımızdan çok daha tehlikelidir. Gülünecek ve dalga geçecek zaman değildir. Muhalefet ve vatansever güçler birleşmelidir.

FORS MAJÖR OLASILIKLAR
Bir ülkede seçimlerin ertelenmesi veya iptal edilmesi için gerekli Fors Majör durumlar nelerdir? Olasılıkları sayalım:

1.Ülkenin savaşa girmesi
2.Siyasal suikastlar
3.Ülke çapında büyük ekonomik kriz
4.Ülke çapında terörün tırmanışa geçmesi
5.Ülke çapında salgın hastalıklar
6.Askeri darbe
7.Dinci darbe
8.Doğal Afetler

Bunların ayrıntılarına girmeye gerek görmüyorum, çünkü bu ülkede nelerin olup bittiğini açıkça görmekteyiz. Her an, her şey olabilir.

Karşı devrimciler, gericiler, şeriatçılar, dinciler kendiliğinden yok olmaz. Ne ülkemizdeki gericiler, ne küresel egemenler, ne ABD'nin Irak ve Afganistan'daki işgal güçleri tarih sahnesinden, demokratik yollardan, ya da seçimle, veya BM kararlarıyla, veya kendi istekleriyle çekilmeyecekler, yenilgiyi demokratik yoldan kabul etmeyecekler, son mevziye kadar direnecekler, savaşacaklardır. Seçim olsa bile hile yapılması yüksek bir olasılıktır.. Bunlar iktidarda iken seçime gitmek pek akıllıca görünmüyor. Tüm partilerin katılacağı bir seçim hükümeti kurulmalıdır.

Tüm ülkede cumhuriyetin yeniden yapılandırıldığını, barış ve düzen sağlandığını varsaysak bile bunlar her türlü geriye dönüş için çabalamaya devam edeceklerdir. Bu kaçınılmazdır. Çünkü nasıl cumhuriyet ve laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldilerse, aynı şekilde, dün olduğu gibi, yarın da cumhuriyet ve laiklik karşıtı eylemlerini sürdüreceklerdir.

Emekçi halkın çıkarlarını korumak için dolandırıcılar, rüşvet yiyenler, kalpazanlar, teröristler, vatan hainleri, çeteler, kamu düzenini bozan, aksatan resmi görevlilerin hoşgörülmemesi, cezasız bırakılmaması gerekmektedir. En büyük yanılgı hoşgörüsü olmayan inanç ve öğretileri hoşgörmektir. Hoşgörüsü olmayan hoşgörülemez.

YIKILMAZ KALE
Gerçekten yıkılmaz olan kale nedir? Kuşkusuz, ulustur, vatan sevgisidir, yurt sevgisidir, Türklük bilincidir, halkın yüzyıllardır süregelen gizli gücüdür.

Din değildir. Din insanları böler. Din bizi bu dünyadan uzaklaştırır, rehavete, tevekküle, arabesk bir hayal alemine sürükleyerek mücadele gücümüzü zaafa uğratır. Din karşı devrimcilerin ve küresel egemenlerin elinde kitleleri uyuşturmak için kullandığı bir sömürü aracı haline dönüşmüştür. Din bu durumdan kurtarılmalıdır. Kurtarmak mümkün değilse o zaman, günü geldiğinde, küresel egemenler ve yardakçılarıyla birlikte o da kaçınılmaz olarak yok edilecektir. Marx “din halkın afyonudur” derken bu gerçeğe dikkat çekmek istiyordu. Hiçbir ülke dine sarılarak kurtulamaz.

Türkiye görünmez bir saldırıya uğramış ve görünmez bir işgal altındadır. Ülkenin bu durumda olmasının nedeni gerici bir partinin iş başında olmasıdır. İktidarın bu kadar gözü kara olmasının nedeni de halkın cehaleti ve bilgisizliğidir. Halkın bu kadar cahil ve bilgisiz olmasının nedeni uygulanan ekonomi-politikalardır. Halk bu kadar cahil ve bilgisiz olmasaydı postmodern gericilerin iktidara gelmesi de mümkün olamayacaktı. Dış güçlerin de ülkemize karşı küçümser ve tepeden bakmalarının altında yatan budur.

Ama tüm dünya ve işbirlikçiler şunu unutmasın biz Türkler düşmanlara karşı kanımızın son damlasına kadar savaşmış, yitirdiğimiz toprakları geri almış ve büyük bir utku kazanmış bir milletiz. Bunu Kurtuluş Savaşında kendi ruhumuz ve gücümüzle yaptık. Şeriatı ve hilafeti tasfiye ederek bunu yaptık. Gerekirse yeniden yaparız. Çünkü, “korku üzerine egemenlik kurulamaz."

 Bu ulus hiçbir zaman bağımsızlıktan yoksun yaşamamış, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.  Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası emekçi halkın gücü ve devrimdir.

NOT: Bu yazıyı 15.3.2010 da yazmıştım. Başlığı “Seçimler Yapılmayacak” idi. Son gelişmeler üzerine yeniden yorumlayıp paylaşmak istedim.
 
 

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Aklın yolu birdir
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
26 Mayıs 2010
Üstadım,aklımdan geçenleri aynen ifade etmişsiniz. Bunlar öyle bazılarının kabul ettiği gibi seçim kaybedip kuzu kuzu gitmezler. Demokrasi kendi söylemleriyle ifade edersek sadece bir araçtır. Arzu ettikleri rejimi gerçekleştirebilmek için adım adım ilerliyorlar. Dikkatimi çeken nokta bu güne kadar bir adım bile geri atmamış olmalarıdır. Kararlılar ve gitmemek için akla hayale gelemeyecek şeyler yapabilirler. Direnecekleri kesin. Çünkü normal yollarla giderlerse yapılanların hesabını kolay kolay veremezler. Kesinlikle aptal değiller, yaptıklarının hepsi bilerek, bilinçli bir şekilde gerçekleştirilmiştir. . . Yazınızı için teşekkür ediyorum. Güzeldi. Ellerinize sağlık. Saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un 14 Nisan 2009 Tarihli Değerlendirme Konuşmasının Eleştirisi (I)
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un 14 Nisan 2009 Tarihli Değerlendirme Konuşmasının Eleştirisi (Iı)
Koçan Devrimi (!) ve Postmodern Saksofon Demokrasisi
Cahil, Kara Cahil, Zırcahil…
Ordo Ab Chaos Stratejisi
"The Economist" Dergisine Mektup
Israel Delenda Est?
2012 Nobel Barış Ödülü Avrupa Birliğine Verildi!
G… Kılı ve Siber Teröristler!
Terörü Çözme Süreci mi Dediniz?

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Paganlıktan Gelme Bir Tapınma Şekli: Namaz (2)
Mevlana'nın Kimyası
Cinsel Saldırı Suçu ile Tecavüzden Yargılananların Hadım Edilmesi Yasa Tasarısı
Mevlana ve İslam
Paganlıktan Gelme Bir Tapınma Şekli: Namaz
Köpekliğin Aşkı ve Varoş Kültürü
Çağdaş Gericilik: Postmodernizm
Dinin Ahlaksızlığı, Yahut, Ahlaksızlığın Dini
Ka, Kar ve Kars
Haksızlığa Kesinlikle Karşıyım

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elsa'nın Gözleri [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan - II [Şiir]
Albatros [Şiir]
Yeryüzü Rüzgarları [Şiir]
Kraliçe ve Bahçıvan [Şiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Şiir]
Malta Şahinlerine [Şiir]
Uçan Ayakkabı [Şiir]
Havanın Ölümü [Şiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Şiir]


Hulki Can Duru kimdir?

Başlıca yapıtları: Eski Kule Müziği (şiir) Geometrik Aydınlık (şiir) Havanın Fen Noktası (şiir) Tartaros Paradigması (eleştiri) Teslis Sendromu (eleştiri) Nano Kutsallık (eleştiri) Sevgili Kutlu Yaşam (öykü) Kuşku Bilinci ve Eleştiri (eleştiri)

Etkilendiği Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.