“Yahudilerin toplumsal özgürlüðü, toplumun Yahudilik'ten özgür kýlýnmasýyla saðlanýr.” (Yahudi Sorunu Hakkýnda, Karl Marx, 1844 Deutsch-Französische Jahrbücher)


Roma imparatorluk olmadan önce henüz bir cumhuriyetken en büyük rakibi Akdeniz'deki liman kenti “Kartaca” idi. Romalý senatör Kato, Kartaca'nýn Roma için büyük bir tehdit olduðunu senatoya anlatabilmek için konuþmasýna her seferinde “Carthago delenda est” (Kartaca yok edilmelidir) söylemi ile baþlardý. Öyle ki artýk bu Kato için bir saplantý haline gelmiþ, senatoda alay konusu bile olmuþtu.

Fakat son gülen Kato oldu. Tarih Kato'nun haklý olduðunu ortaya çýkardý. Akdeniz'deki ekonomik ve kültürel rekabet diplomatik yollardan çözülemeyince Hannibal komutasýndaki Kartaca ordularý Roma'ya kadar ilerledi, bir çok katliamlar ve kýyýmlar yaþandý, Roma ordularý büyük bozguna uðradý.

118 yýl süren savaþlardan sonra (ÝÖ 264 - ÝÖ146) Roma güçlükle Kartaca'yý ele geçirdi, kent yakýlýp yýkýldý ve tarih sahnesinden silindi.

Günümüzün Kartacasý Ýsrail olabilir mi? Ýsrail Yahudi þeriatý ile yönetilen terörist bir devlettir. Anayasasý Tevrattýr. Demokrasi sadece bir araçtýr, bir tramvaydýr. Ýsrailli korsan yöneticiler çoktan o araçtan inmiþlerdir. 31 Mayýs 2010 günü Ýsrail'in Gazze yardým konvoyuna yaptýðý insanlýk dýþý saldýrý, katliam, cinayet, vahþet, barbarlýktýr. Bu saldýrýnýn ayrýntýlarýna girmeyeceðim. Ancak þunu söylemek istiyorum:

Herþeyin bir zamaný vardýr. Zaman itidal zamaný deðildir. Mustafa Kemal düþman güçlerine karþý ne itidal, ne hoþgörü, ne de diplomasi göstermiþtir. Savaþmýþtýr. Ýsrail'in en þiddetli þekilde, gerekirse zorla, gerekirse savaþla cezalandýrýlmasý gerekmektedir. Bu iþler van minit, tu minitle geçiþtirilemez.

Ancak, her kim Ýsrail ile savaþacak ise þu acý gerçeði iyi bilsin: Daha savaþ uçaklarý kalkmadan hava alanlarýnda yok edilecek, donanmalarý denize açýlmadan batýrýlacak, uçaksavarlar çalýþmayacak, füze kalkanlarý çökecek, ordusu harekete geçmeden felç olacaktýr. Ordusunun tüm haberleþme sistemi kitlenecek, birlikleri kýpýrdayamaz hale gelecektir. Tanklarýn paletleri un ufak olacak, zýrhlý birlikleri kurabiye gibi daðýlacaktýr. O ülkenin ne kadar þanlý bir tarihi olursa olsun, askerleri ne kadar kahraman olurlarsa olsunlar hiç bir þey fark etmeyecektir.

Çünkü eðer siz, tüm telekom, iletiþim ve haberleþme aðýnýzý yabancý þirketlere peþkeþ çekmiþseniz; çünkü eðer siz sözde NATO gücü diye Ýsrail'in bir numaralý destekçisine ülkenizde üsler vermiþseniz; çünkü eðer Muavenet destroyeriniz ortak askeri tatbikat sýrasýnda ABD füzesiyle yanlýþlýkla (!) vurulmuþsa; çünkü eðer siyasetçileriniz, iþ adamlarýnýz, asker ve bürokratlarýnýz ABD ve Ýsrail ile "al gülüm ver gülüm" çýkar iliþkisi içindeyse; çünkü eðer bir bahaneyle ordunuzun en gizli sýrlarýný kapsayan “Kozmik Oda”nýz deþifre edilmiþse; çünkü eðer ordunuzda Sabetayist ve Mason subay ve generaller varsa ve bunlar genel kurmay baþkanlýðý gibi çok kritik görevlere de rahatça gelebiliyor ve kimse bunu umursamýyorsa; çünkü eðer ABD sizin tüm istihbarat sisteminizi, kalp atýþlarýnýzý, cinsel mahremiyetinizi ve kaçamaklarýnýzý bile izleyebiliyorsa...

sizin savaþý kazanmanýz imkansýzdýr, olanaksýzdýr, mümkün deðildir, beyler, efendiler. En kahraman, en savaþkan, en güçlü ordu bile bu durumda baþarýlý olamaz. Üç beþ çapulcuyla baþ edemeyen bir ordu en son teknolojiyle donatýlmýþ bir orduyu yenebilir mi? Gazze yardým konvoyuna yapýlan saldýrýya eþzamanlý olarak, Ýskenderun Deniz Üs Komutanlýðý'na teröristlerce roketatar ve uzun namlulu silahlarla düzenlenen baskýnla (6 asker þehit, 7 asker yaralý) verilmek istenen mesaj iþte budur.

Ýmdi ne diyelim? Ýsrail ile hangi devletin baþa çýkabileceðini bilemem ama Ýsrail bu politikalarýný sürdürmeye devam ederse, kendisini çok korkunç bir sonun beklediðini öngörmek için kahin olmaya gerek yoktur. Rüzgar eken fýrtýna biçer. Fýrtýna eken, kasýrga biçer. Kasýrga eken, sonsuz yokoluþu biçecektir.

Ýsrail'in Avrupa Birliði, Ortadoðu ve dünyanýn bir çok ülkesinde, hatta o çok güvendikleri Amerika Birleþik Devletlerinde bile Nazi bayraklarýnýn yeniden dalgalanmaya baþladýðýný görmesi yakýn bir gelecekte kaçýnýlmaz olacaktýr. Ve maalesef o zaman krematoryumlar sadece tek bir ülkede kurulmayacaktýr...