Evlilik iki kişilik bir hayatın parçasıdır. Sevginin kadının ve erkeğin tek yapma safsatasının aksine evliliklerde ve sevginin kendisinde teklik yoktur. sevgi de teklik edebiyatın iyimserliğinden kaynaklanan güzellik temennisidir. Birazda abartmasıdır. Edebiyat sevginin temeline ayrılıklarla süsleyerek sevgiyi öylesine yüceltmiştir ki sevgiye dair her şey kulağa etkileyici hale gelmiştir. Sonrasında sevgi sempatik maskesi adı altında çeşitli anlamlara bürünerek kadın erkek ilişkisinde olmazların arasına girmiştir ki sevgi tek başına bir şeyi haleden bir kahraman olmuştur.

Sevgi kadın erkeğin yakınlaştırma aracıdır. Evliliğin kendisi değildir. Sevgi insanı değiştirmez. Karşılıklı bir ısınma eylemidir. Değişim hareketi değildir. Seven ve severek evlenen kaç erkek kadın değişime, dönüşüme uğramıştır. Değişim sadece bir beklenti, iyi niyet olarak görülmelidir. Yoksa insan duygusal etkilerle karakterini, huyunu hemen terk etmiyor.

Sevgi anlatıldığı gibi kurtarıcı olsaydı evlilik sonrası ailelerin kurduğu yuvalar cennet bahçesine dönüşmesi gerekirdi. Aksine sevgiyle başlandığı söylenen evliliklerin çoğu cehennem kazanlarına dönüyor. Evliliğin parçası çocuklar tuhaf mahlûklar olu veriyorlar. Ve sevgi evlilikler için yeterli olsaydı kadın erkek ve çocukları birbirine yabancılaşmazdı.

Sevgi evlilikleri birleştirseydi kadın erkek arasında fırtınalar kopmaz, çatışmalar yaşanmaz, egolar su yüzüne çıkmazdı. Aksine egolar dibe doğru iner, farklılıklara saygı duyulur, farklılıklar üzerine ortak bir hayat inşa edilirdi.

Sevginin tek başına her şeye gücü yetseydi, kötülükler, ihanetler, iki yüzlülükler, acımazlıklar, saygısızlıklar olmazdı. Dünya ve evlilikler iyilik ve güzelliklere boğulurdu.

Sevgi tek başına kaldığında çaresiz bir yetim ve öksüzden farkı yoktur. Sevgi yalnız güçsüzdür. Adı vardır kendisi yoktur. Sevginin varlığı kadın erkeğin bakışıyla hayat bulur. O zaman sevgi hayatlara düzen getirir…

Sevgiye nelerin can verdiğini, varlığıyla nelere nasıl renk ve hayat verdiği hem başka bir yazının konusu hem de kadın ve erkeğin artık düşünmesine ve hissetmesine kalmıştır.


Osman tatlı
osmantatli@gmail.com