..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Seviyorum, öyleyse varım. -Unamuno
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Popüler Kültür > Hilâl Erboyacı




8 Ağustos 2010
Sosyalleşmek mi Edepsizlik Mi/ Edebiyat Siteleri ve Yorumlar  
Sosyalleşmek mi Edepsizlik Mi/ Edebiyat Siteleri ve Yorumlar

Hilâl Erboyacı


Gün geçtikçe sayıları artan Edebiyat Siteleri’nin yazan, çizen, sesini insanlara başka türlü duyuramayan çoğu amatör şair / yazar için bulunmaz nimet olduğuna inananlardanım.


:BIBC:


Gün geçtikçe sayıları artan Edebiyat Siteleri’nin yazan, çizen, sesini insanlara başka türlü duyuramayan çoğu amatör şair / yazar için bulunmaz nimet olduğuna inananlardanım. Kendini geliştirmeye çalışan , öğrenmek amaçlı bu işe baş koyanları gördükçe de çok mutlu oluyorum. Bunun yanı sıra öyle komik, öyle inanılmaz yorum ve çıkışlar okuyorum ki -ister istemez- ‘Sosyalleşmek mi edepsizlik mi?’ diye sormadan edemiyorum.

Önemli bir güruh, bu işin eğitimini almış insanlara takmış. -Hani herkesin haddini bilmesinden yanayız ya- Pek çok yanlış, pek çok eksik görsek de görmemezlikten geliyoruz.’ Bir edebiyat sitesinde yazıyorsanız edebiyatın ve dilimizin kurallarına uymak zorundasınız .’ bile diyemiyoruz. Hele bir demeye kalkalım, aman Allah’ım bir yığın insan üstünüze geliyor. Verip veriştiriyorlar. Bunları dediğimiz için kariyerimizi kullanmış, ukalalık yapmış, onları ezmiş oluyoruz.

Ne zamandır içime dert oldu, yazayım dedim elim geldi geldi gitti. ‘Neden başka mesleklerde aynı feveranlar olmaz da bizim mesleğimizde böyle şeyler olur?’ diye düşünmeye başladım. Örneğin, bir doktorun tıp konusundaki bilgisiyle benim bilgim bir mi? Ya da bir marangozun işiyle ilgili ne kadar ahkam kesebilirim? Şimdi hemen yanlış anlaşıldığımı bilerek konuyu açmak istiyorum. Bu benim tıpla ya da marangozlukla ilgili konularda kendimi geliştiremeyeceğimi göstermez. Böyle olunca da kendimi geliştirirken ilk yapacağım iş bu konunun erbabına fikir danışmak, inceliklerini sormak ve bu konuda yayınlanmış, yazılmış kaynakları incelemek olacaktır.

Bana çok önemli şairlerin/ yazarların başka mesleklerden olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu konuda da çok haklısınız. Zaten benim sıkıntım bu değil. Araştırmadan, yanlışlarımızı görmeden ya da yanlışlar konusundaki uyarılara kulak asmadan, en azından ‘yazım kuralları’ denen, ‘noktalama işaretleri’ denen birtakım kuralların farkında olmalı insan. Edebiyat arenasında boy göstereceksek oyunu kuralına göre oynamalı. Yazar ya da şair olmak için bir üniversite olmadığını biliyorum. Yani bunun bir mesleki tercih olmadığının farkındayım; ancak yazar ya da şair olma kararına varmışsak bunun önemli bir misyon olduğunun da farkında olmamız gerekmez mi?

Bugün isimlerinden söz ettiğimiz kayda değer şairlerimizin şiirlerinde kullanacakları bir sözcük için aylarca düşündüklerini biliyor muydunuz? ‘ Aynı şeyleri dönüp dolaşıp yazacağıma yazmayı bırakırım.’ diyen dünya edebiyatının saygın isimlerini okudunuz mu hiç? Yazılara/ şiirlere yapılan yorumlarda bile yığınla cümle düşüklüğü yapabiliyorsak, en küçük eleştiride kızılca kıyamet koparıyorsak, en azından edebiyat eğitimi almış ya da bu konuda kendini geliştirmiş insanlardan bir şeyler öğrenmek çabası içinde değilsek, bilgisayarımızdaki –en azından- ‘yazım kılavuzu’na dönüp ‘Bu sözcüğü doğru mu yazdım?’ endişesi taşımıyorsak bu işe hiç soyunmayalım derim ben.

Hele edebiyat gibi insan duygularını öne çıkaran, düşüncelerini söze ve yazıya döken, insanların birbirlerini tanıma ve anlama alanlarını genişleten bir alanda çirkin, kaba, aşağılayıcı hiçbir söyleme izin vermememiz gerek. Nezaketini, saygınlığını, duyarlılığını kaybetmiş bir toplum insanlara hiçbir şey veremez. Eğitimden tutun sağlığa varana kadar her şeyin ranta dönüştüğü bir dünyada en azından edebiyatı bu çıkmazın içinden uzak tutalım.Tutalım ki çocuklarımız bizim yazdıklarımızla beslensinler. Tutalım ki çağdaş ve uygar bir toplum olabilmek için kendini geliştirmiş, nesnel, eleştiriye açık, birbirini ezmeyi değil yüceltmeyi alışkanlık haline getirmiş insanlar olalım. Kısacası asırlardır insanların gelişiminde çok önemli bir rol oynamış ‘Edebiyat’ın ve dilimizin hakkını verelim.



.Eleştiriler & Yorumlar

:: İz Edebiyat Yöneticileri Dikkatine !
Gönderen: Hulki Can Duru / , Türkiye
16 Ağustos 2010
İz Edebiyat gibi üstün nitelikleri olan bir sitede yazabilmek için bir yazınsal, etik ve bilimsel kuralları bilmek gerekir. Yetkililerin bu konuda sanırım sıkı bir düzenleme veya yönlendirme hatta eleme yapması gerekir diye düşünüyorum. Aksi takdirde, seviye düşebilir ve site çöplüğe dönebilir. Noktalama işaretlerini bilmemek, düşük cümleler, eksensiz bir yapı, kişisel karalama, hatta küfürleşme internet sitelerinde sıkça rastlanan bir olgu. Özellikle nokta, virgül gibi imleçlerden sonra bir harflik boşluk bırakılmasına hiç dikkat edilmiyor.

:: selam..
Gönderen: Aysu / , Türkiye
11 Ağustos 2010
eleştiri sanat işidir ,öyle her eleştirene eleştirmen demiyoruz bazıları işi öyle abartıyor ve sululuğa veriyorki ben onlara soytarı eleştirmenler diyorum .İmgesi bol olan bir şiire çöplük diyenleride gördük,dilin sadeleşmesi nasıl olur ve neden şiirlerde sadelik olması gerektiğini açıklayan yol gösteren eleştirileri de okuduk.Okuyucunun çoğu maalesef göremiyor bunları ,doğru eleştiri ve yerınde sanatı.Ayrıca eleştiri şairin duygularına yön vermek değildir ,onun duygularının yerini değiştirmek değildir ,pencereyi açıp bas bas nokta şurda olacaktı virgül burda olacaktı ,de -da lar şöle yazılacaktı demek değildir ,editörler pencereyi açıp bağırmazlar sessizce düzeltirler bu tarz hataları .Eleştiri bana göre şiirin veya bir metin yazısının özüne dair olmalıdır eleştiren fikrini söylemelidir.Öyle laf olsun torba dolsun amacıyla yapılan eleştirileri anlayack kadar olgunuz ,yaptığınız eleştirileri görmedim onun için sözüm size değildir.Doğru eleştirler yol gösteren eleştirilere her zaman kapımız açıktır .selamlar

:: Çok haklısınız.
Gönderen: Müşerref ÖZDAŞ / , Türkiye
10 Ağustos 2010
Çok haklısınız. Uzun zamandır bu konu beni de rahatsız ediyor ve incitmeden, rahatsız etmeden, şiir veya deneme yazan, yazmaya çalışan dostlarımı hataları konusunda uyarmaya çalışıyordum. Ancak gördüm ki kendilerini düzeltme yolunda adım atılmıyor. Duygularını ortaya döküp rahatlama isteği duyar gibi bir olgu haline gelmeye başladı bazı kişilerde yazmak. İşte bu sebepledir ki ( bence ) ne olursa olsun '' biz yazarız '' havasındalar. Gerisi umurlarında bile değil.Ayrıca her gün günde birkaç şiir yazmalıymışlar gibi de gerekli gereksiz her konuda bir şeyler karalayıp ortaya koyanlar da çok fazla ve rahatsızlık verici.İçinde olmak istediğimiz bir alanda kendimizi eğitmeye çalışmak bu kadar mı zor? Konu için teşekkürler Hilâl. Çok güzel dile getirmişsiniz.

:: Aynı kanaatteyim...
Gönderen: Umut Salih Tiryakioğlu / , Türkiye
8 Ağustos 2010
Dediğiniz gibi yazının tabiatı gereği eli kalem tutan herkes yazar olabileceği zannını taşıyor. Bu tıp için yahut marangozluk için geçerli değil elbette. Kimse hevese kapılarak hasta muayene etmeye kalkışmazken hayata dair hiçbir derin düşüncesi, ciddi bir araştırması, çalışması ve en önemlisi yeteneği olmayan mahlukat yazarlığa heves edebiliyor. Hatta bunlar meşhur bile olabiliyor. Ben bugün entelektüel ilan edilen bir takım zat'ı muhteremin dahi gerekli meziyeti haiz olduklarını sanmıyorum. Hegel, Estetik adlı çalışmasında, "Büyük tutkular ve derin bir ruhun hareketleri açığa çıktığında, daha ince beğeni ayrımları ve beğeninin tek tek ayrıntılarla bilgiçce uğraşması artık söz konusu değildir. Beğeni, böyle bir zemini bir adımda aşan dehayı duyumsar ve onun gücü önünde geri çekilerek kendisine çok uygun bir yer bulur ve kendisinin neyi yapamayacağını bilir." der. Her alanda olduğu gibi edebiyatta da 'büyük adam' kalmadığı için galiba meydan bayağılara kalıyor.

:: Tekrar etmek
Gönderen: Mustafa Aslan / , Türkiye
8 Ağustos 2010
Haklısınız, özellikle de aynı şeyleri yazmak konusunda. Edebiyat sitelerinin şiir bölümlerine girmiyorum uzun zamandır. Birbirinin kopyası karalamalar, birkaç tane belirli imge çevresinde dönüp duran benzetmeler... Keza denemeler de öyle. Bana kalırsa, ki buna ben de dahilim, genç yazarlar nereden besleneceklerini bilemiyorlar. Nâzım'ı, Fâzıl'ı, Câhit'i büyük yapan neydi, anlayamıyorlar. Elbette bu iş öğrenilecek bir şey değil, siz de değinmişsiniz bu hususa. Ama edebiyata merak saldıklarında, bir yol gösteren bulamıyorlar. Saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zendagi Migzara (Yaşam Devam Ediyor)
Sakınan Göze Çöp Batar
Söylemler ve Eylemler - 9
Adaletin Kestiği Parmak Acımaz
Söylemler ve Eylemler - 7 -
Çizik Çizik Yürekler
Çağdaş Bir Yusuf Has Hacip ve Mağaranın Kamburu

Zor Zanaat Kadın Yazar Olmak
Neydi O Güzelim Ders Kitapları

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Har Elinden [Şiir]
Kutsi ve Asi [Şiir]
Erteledik [Şiir]
Orantısız Güç [Şiir]
Yirmi Birinci Asra Hicviye [Şiir]
Nerede Ölmeden Önce Ölüm [Şiir]
Çanakkale'de Zafer Muştulanmıştı [Şiir]
Sessiz Kahramanlarımız [Şiir]
Yapay Tanrılar [Şiir]
Üç Çocuk / Üç Can [Şiir]


Hilâl Erboyacı kimdir?

Yaşam söz üzerine kurulmuş. Yazı sözü kalıcı kılmış. Bir Edebiyat neferi olarak seksenli yıllarda başladığım serüvenime bir iz bırakmak ve geleceğe katkıda bulunmak üzere çıktım. . Bir hoş sada bırakabilirsem ne mutlu. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Türk şiirinin tüm isimlerinden etkilenmiş olmam mümkün..


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hilâl Erboyacı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.