Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley |
|
||||||||||
|
Yeni Dünya Düzeni'nin Türkiye dahil bir çok mazlum ulus için tarihsel “yýkýcý” etkileri olmuþ, olmakta ve olacaktýr. XX. yüzyýl kuþku çaðý ise, XXI. yüzyýlýn korku, kötülük ve yýldýrý (terör) çaðý olacaðý kesinleþmiþ görünüyor. Batý Dünyasý, 2003 Irak iþgalinden sonra, artýk “dünyanýn lideri” olma niteliðini ve nesnel saygýnlýðýný yitirmiþtir. Amerika ve Avrupa Birliði' nin jeopolitik üstünlüðü çöküþ sürecindedir. ABD ve Avrupa Birliði'nin geleceði karanlýktýr. Batý dünyasý tamamen aklýný yitirmiþ, ihtiraslarýn ve paranýn kölesi olmuþtur. Dünya için en büyük tehdit G-7 ülkelerinden gelmektedir. Çünkü bu ülkeler silah ve uyuþturucu ticaretini yaný sýra, çevre felaketlerine neden olduklarý gibi, her çeþit dinsel yapýlanmaya ve etnik teröre destek verdikleri, mazlum ülke halklarýnýn uyanýþýný engellemek için o ülkelerdeki en gerici unsurlara arka çýktýklarý, sömürüden elde ettikleri muazzam artý deðeri de kredi olarak tekrar yoksul ülkelere aktardýklarý ve onlarý sürekli “borçlu” konumda tuttuklarý bilinmektedir. Gerçekte asla “yeni bir dünya” yaratýlmamýþ ve yaratýlamayacaktýr. Eski sömürgecilerin her zamanki oyunlarý bu göz kamaþtýrýcý, akýl çelen, sözde yeni kavramlarla süslenerek “bir hap gibi” uluslara yutturulmuþtur. KURTULUÞ SAVAÞI Ne ABD, ne Ýngiltere, ne Almanya, ne Fransa, ne de Ýtalya Türkiye'nin yaptýðý gibi bir ulusal kurtuluþ savaþý vermemiþtir. Açýp okuyun tarihi: Bu devletlerin hiç birinin tarihinde baþarý ve zaferle sonuçlanan “Ýstiklal Savaþý” benzeri bir savaþ yoktur. Çünkü bunlarýn hepsi eski iþgalci, emperyal, sömürgeci devletlerdir. Ýþgalci ve sömürgeci devletlerin tarihinde “ulusal kurtuluþ savaþý” diye bir olgu olabilir mi? Tam tersi onlar baðýmsýzlýk savaþý veren ülkeleri ezmeye ve yok etmeye çalýþmýþlardýr. Dünya halklarýnýn en tehlikeli ve en acýmasýz düþmanlarý onlardýr. I. ve II. Dünya Savaþlarý sýrasýnda ve sonrasýnda Türk direniþine bir türlü ölümcül darbeyi indirmeyi baþaramayanlar Türkiye'yi iftiharla “pazarlayan” AKP iktidarý döneminde çok önemli mevziler kazanmýþ, memleketin tüm kalelerini ele geçirmiþ, ülkeyi el birliðiyle soyup soðana çevirmiþlerdir. Halk icra ve borç bataðýna düþürülmüþ, iç savaþ ortamý yaratýlmýþ, ordu yýpratýlmýþ hukuk ve yargý siyasallamýþ, gençlik ve emekçiler pelte haline getirilmiþtir. Türkiye'de tarikatçýlarýn iktidara gelmesi ve etnik ayrýþma halkýn isteðiyle deðil, küresel egemenlerin isteðiyle olmuþtur. Adi suçlara verilen cezalar hafifletilerek adalet sistemi kasten dejenere edilmiþ, toplumda linç kültürünün yerleþmesine, insanlarýn kendi haklarýný kendi baþlarýna arar bir hale getirilmesine, böylece toplumun birbirine kýrdýrýlmasýna zemin hazýrlanmýþtýr. Bu þekilde oluþturulan kaos ortamýnda -koruma ordusu olmadan halkýn karþýsýna çýkamayan- “dokunulmaz” ve “eriþilmez” kiþilerin haksýzlýkla zenginleþmelerine, havuzlu villalarda dertsiz tasasýz güvenlik içinde keyif sürmelerine olanak saðlanmýþ, ama öte yandan aydýnlar, yargý, basýn ve medya faþizan yaptýrýmlarla sindirilerek susturulmuþtur. YAPILMASI GEREKEN Hiçbir ülke çalýþanlarýn ve iþçilerin maaþlarýndan kesinti yaparak, vergileri yükselterek, emekli maaþlarýný dondurarak, akaryakýt fiyatlarýna zam yaparak , içki ve sigara fiyatlarýna fahiþ vergiler uygulayarak, yani faturayý emekçilere keserek krizleri önleyemez. Bunun arkasý kanlý ayaklanma ve faþizmdir. Hiçbir ülke tüketerek büyüyemez. Tüketerek “þiþen” ülkelerin ekonomileri kýsa bir süre sonra çökmeye ve krize girmeye mahkumdur. Eðer ülkeler aç kalmak istemiyorlarsa sanayi, tarým, besicilik yatýrýmlarý ve ihracatý ön plana alacaklardýr. Bu nedenle AB, IMF ve NATO ile olan iliþkileri askýya almak, bu ülkelere ait askeri ve finansal güçleri ulusal sýnýrlarýn dýþýna çýkartmak, tüm yabancý kurum ve bankalarý -Atatürk devrinde yapýldýðý gibi- millileþtirmek öncelikli projeler olmalýdýr. Türkiye Batý'nýn uþaðý ve taþeronu olmak istemiyorsa G-20 grubundan çýkacaktýr. Çünkü Batý'nýn çýkarlarý hiçbir mazlum ülkenin ulusal çýkarlarýndan daha önemli olamaz. Mazlum ülkeler birleþerek küreselleþmeye ve teröre direneceklerdir. Halkýmýz 12 Eylül 2010da yapýlacak referandumla ikircikli bir karar vermeye zorlanmaktadýr. Ya dindarlýðýný yaþadýðýný zannederek bu gidiþe devam diyecek, o zaman ülke etnik, ýrkçý ve þeriatçý parçalara ayrýþacak, ya da, bu gidiþe hayýr diyerek büyük bir devrimin baþlamasýna öncülük edecektir. O zaman etnik-ýrkçý ve tarikatçý gruplarýn tüm oyunlarý açýða çýkacak, tarih yeniden yazýlacaktýr. Türkiye kendisine Batý tarafýndan biçilen ýlýmlý Ýslam gömleðini, Batý tarafýndan dayatýlan hiçbir senaryoyu ve geleceði kabul edemez. Halkýmýzýn devrimci ruhu, ulusal çýkarlarýmýzý ön planda tutan, lobi kuruluþlarýna ve küresel güçlere boyun eðmeyen hükümetleri iktidara getirecek güçtedir. Ülkenin geleceðine emekçi halk karar verecektir.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |