..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her gün yeniden doðmalý. -Yunus Emre
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Fantastik Roman > osman demircan




23 Eylül 2010
Aydýnlýk6  
osman demircan
Umay beni baþtan çýkaracak kadar güzeldi. Her güzellikte bir tuzak olduðu gibi Umay'ýn güzelliðinde de bir býçak ýþýltýsý, bir tabanca zerafeti aradým. Umay hem bir býçak kadar keskin bir güzelliðe hem de bir tabanca kadar zerafete sahipti. Güzelliðin ve baþtan çýkarmanýn bedeli belki de hapsedilmek ve öldürülmekti. Fakat her cazibenin yok edilmesi gerekmediði gibi, her cazibenin yok edici olmadýðý da apaçýk ortadaydý.


:CBHD:
Umay beni baþtan çýkaracak kadar güzeldi. Her güzellikte bir tuzak olduðu gibi Umay'ýn güzelliðinde de bir býçak ýþýltýsý, bir tabanca zerafeti aradým. Umay hem bir býçak kadar keskin bir güzelliðe hem de bir tabanca kadar zerafete sahipti. Güzelliðin ve baþtan çýkarmanýn bedeli belki de hapsedilmek ve öldürülmekti. Fakat her cazibenin yok edilmesi gerekmediði gibi, her cazibenin yok edici olmadýðý da apaçýk ortadaydý. Maktulün deðil, katilin profilini çýkarmak esastý ama katili yakalamak gibi bir görev tanýmýnýz yoksa bu gerekli deðildi. Oysa ben katilimi bulmak amacýndaydým. Umay heyecan verici bir aþkýn en güzel kanýtý olarak cinayet öykümde altý çizilmiþ bir cümle olarak gözükmekteydi ve ben artýk bu cinayetin sayfalarýný tek tek aralamak istiyordum. Bu sebepten ötürü bugün buluþacaðýmýz saati iple çekiyordum. Saat henüz on sularýydý. Üsküdar sahilinde vapurun kalkmasýný beklerken en az benim kadar aç martýlarý da besledim. Nasýl gökyüzü martý kalabalýðýyla doluysa, yer de o kadar insan kalabalýðýyla doluydu. Canlý bir tablo gibiydi bu çýðlýk çýðlýða sýkýþmýþlýk. Bir de bu çýðlýðý vapurun kalkarken çýkardýðý ses iyice boðuyordu. Oysa ortada ne bir iki el ne de sýkýlacak bir gýrtlak vardý. Fakat insan ve martýlar gýrtlak gýrtlaða kýta deðiþtirmekteydi. Üsküdar'dan Beþiktaþ'a direkt giden vapurda oturmuþ denizin ruhumu okþayan serinliðinde, soðuk kanlý kalmaya çalýþarak karþý kýyýya vardým. Rýhtýma indikten sonra, sola yönelerek epeyce bir yürüdüm. Sonra saða dönerek Beþiktaþ Kültür Merkezi'nin olduðu sokaða ulaþtým. Saate baktýðýmda on buçuk civarýydý. Umay'ýn gelmesine daha çok zaman vardý. Çörekçiye gidip, bir köþede oturdum ve Umay'ý beklemeye baþladým. Garson önce bir gölge, sonra bir siluet, ardýndan da kocaman bir dudak gibi karþýmda belirdi. Hani bazý insanlar vardýr ya, hayat boyu onlarý yanýnýzda hissedersiniz, ardýndan karþýnýzda olduðunu görürdünüz; iþte öyle bir psikoloji uyandýrdý bana sabahýn öðleni gösterdiði saatlerde garson. Dudaklarýndan çýkan siyahlar giydirilmiþ günaydýn kelimesiyle sanki içimi kararttý ve bana bir þey içer misiniz diye sordu. Biraz kekemeledikten sonra bir tane çörek istedim. Daha çöreðin tadýna bakmamýþtým; ama diþlerim bir köpekbalýðýnýn diþleri kadar keskinleþmiþti, neredeyse tüm denizi parçalayacak kadar. Çörek masama getirildiðinde, henüz sýmsýcaktý. Kokusu ve buðusu yüreðimi gevþetti. Gerginliðim her lokmada azaldý. Üstüne de bir çay isteyip içtiðimde iyice rahatladým. Yan masalarda oturanlarýn ayaklarý, kötülüðe bir yol ararcasýna yerlerinde duramýyorlardý. Partnerlerinin ya orasýna ya burasýna dokunarak rahat durmuyorlardý. Caným sýkýlarak, masadaki gazetelere baktým. Türkiye haberine bir göz gezdirdiðimde içimde daralma oldu. Haberlerde Türkiye'nin ne kadar ilerlediðinden söz ediliyordu. Belki de köþe yazarlardý haklýydý. Türkiye ilerliyordu; ama dolmuþ edasýyla ilerliyordu. Türk insaný da Ferdi Tayfur olmuþ arabesk þarkýlar söylüyordu. Türkiye'nin din anlayýþýný yansýtan haberler de dikkatimi çekti. Tüm dini haberlerden Yasin suresinin sesleri yükseliyordu. Ölü topraðý atýlmýþ Türkiye topraklarýnda, insanlar yaþam dolu ayetler peþinde koþuyordu oysa. Ýnsanlarýn duygularý ve düþünceleri bu þekilde öldürülüyordu sonra da insanlardan inanç adýna canlýlýk bekleniyordu. Türkiye'de anlayýþ noksanlýðý varken, tüm köþe yazarlarý yine cümlelerinin sonlarýný noktalarla doldurmaya devam ediyordu. Türkiye eksik bir cümle kalmaya devam ediyordu böylece. Zaman bir limon aðacý gibi gözlerimde limonlar büyüterek geçmiþti. Gözlerim bir limon sýkacaðý gibiydi ve bakýþlarýmý Umay’ýn ellerine býrakmak isteðindeydi. Umay uzaktan bir deniz feneri gibi göründüðünde bütün gerginliðim gitti ve tüm yelkenlerimi indirdim. Yanýma yaklaþtýðýnda gözlerimde tuzlu su birikintisi oluþtu. Duygusal dalgalanmalarýn ardýndan geniþ bir kumsala vuran dalga gibi kendimi Umay adasýnýn sahiline vurdum. Umay’la sýcak bir sohbet yaþayacaðýmýn iþaretleriydi bunlar. Yanýma iyice yaklaþýnca masamýn o an bir piyano olmasýný istedim. Onu Beethoven’ýn konçertosuyla karþýlamayý içimden geçirdim. Ama ne hikmetse varlýðýný yanýmda iyice hissedince yok olup gitmiþ bir beste gibi kendimi hissettim. Elim ayaðým birbirine dolanarak, ayaða kalktým. Bir gülümsemeyle Umay’ý karþýladým.
_Hoþ geldin Umay.
_Hoþ bulduk Erhan.
_Buyurmaz mýydýnýz?
_Teþekkür ederim. Umarým bekletmedim.
_Ýstanbul sürekli sorunlar doðuran bir kadýndýr. Dokuz ay beklemedim sonuçta. Erken geldiniz. Ben de teþekkür ederim.
Umay karþýmda oturdu. Masamýzda yeni içtiðim çayýn boþ fincaný ve sigara izmaritleriyle dolu kül tablasý vardý. Garsonu çaðýrarak yeni çaylar istedik. Masamýzý temizleyen garson, sipariþlerimizi getirmek için gittiðinde söze hangi anahtar sözcükle baþlamam gerektiðini düþündüm. Tüm enerjimi söz haznemin kapýlarýný kýrarak tükettim. Söz cambazlýðý yapmak istemiyordum. Dudaklarýmý serbest býrakarak konuþmaya baþladým.
_Umay Haným, söze nasýl baþlayacaðým bilemiyorum. Bugün seninle buluþmam, güneþ tutulmasý etkisi yarattý bende. O yüzden beni mazur görün lütfen. Bir kadýn dünyanýn en güzel resmiyken, o kadýnla resim üzerine konuþacak olmam heyecanlandýrdý beni.
_Erhan Bey, bugün renkli bir gün geçireceðimi umuyorum. Biraz konuþur, ardýndan gezeriz. Daha sonra da evime gideriz. Sana resim çalýþmalarýmý göstermek istiyorum. Hayat bir bakýþ deðil mi ki? Tablolarýma bakarak, hayatým hakkýnda ve ruhumun ince çizgileri hakkýnda yorumunu alýrým. Kadýn en güzel resim ise, güzel yorumlar beklerim senden.
_Þimdiden resimlerini merak ediyorum. Umarým resimlerin de benden de bir iz vardýr. Bundan gurur duyarým.
_Elimden geldiðince seni renk dünyama kattým. Nedense sen ya kýrmýzý bir çizgi oldun resimlerimde ya da kadehten dökülen kýrmýzý bir þarap oldun. Seni içmek isteyen bir insan, ölümcül bir sarhoþluk çaðrýþtýrdý bende.
_Neden böyle bir çaðrýþým yarattým sende, bilemem. Belki de sýr küpü olarak görülmem etkili onda bunda.
_Bir sanatçý dert küpü olmadan, þarap renginde eserler koyamaz masasýna belki de.
_Belki de sen haklýsýn.
Çaylarýmýzýn son yudumlarýyla beraber, sohbetimizin de sonuna gelmiþtik. Masadan kalkýp yürümemiz ve kendimizi dýþarý atmamýz bir oldu. Umay el hareketiyle hadi bu taraftan dercesine beni evinin istikametine doðru yönlendirdi. Yol kýyýsý boyunca konuþmalarýmýz, trafiðin yoðun
akýþýna karýþarak devam etti. Birden Umay sanki yorulmuþ da durmuþçasýna nefes alýp vererek iþte burasý benim evimin bulunduðu apartman dedi. Aðzýmdan o an hým güzelmiþ ifadesi çýkýverdi. Umay serenat yaparcasýna eðilerek beni apartmanýn giriþ kapýsýna sürükledi. Eve ben arkada, Umay önde merdivenleri bir sarmaþýk gibi dolanarak çýktýk. Umay evinin kapýsýný açtýðýnda, antrede güzel bir tabloyla karþýlaþtým. Tabloda gül ve lale bir cehennemde yanarken, kelebekler kanatlarýyla ateþi körüklüyorlardý. Salona geçtiðimizde duvarlarýn renklerin karýþýmýndan oluþan bir boyayla, baþtan aþaðý boyanmýþ olduðunu gördüm. Renkli bir ortamý tercih etmesi Umay'ýn keþfedilmemiþ kiþiliðinden izler taþýyordu. Salonda dikkatimi çeken Umay'ýn ne ailesine ne de bir dostuna ait hiçbir fotoðrafa rastlamadým. Sadece renkli duvarlara asýlmýþ tablolarý, koltuk takýmý, köþeye bir kedi gibi sýkýþmýþ yemek masasý bir de döþemeyi örten fare desenli kilimi vardý. Acaba bende mi bir anormallik geziniyordu yoksa Umay'ýn evindeki bu tasarým bu þekilde mi planlanmýþtý? diye kendimden þüphe ettim. Umay'ýn bana seslenmesiyle kendime geldim.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn fantastik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Aydýnlýk9
Aydýnlýk7
Aydýnlýk8
Aydýnlýk4
Aydýnlýk1
Aydýnlýk3
Aydýnlýk (Giriþ)
Aydýnlýk5
Aydýnlýk2

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
En Ateþli Anýmda Gel Yanýma [Þiir]
Öperek Beni Öldür [Þiir]
Cayýr Cayýr [Þiir]
Kar Yangýnlarý [Þiir]
Söyle Neden Konuþmuyorsun [Þiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Þiir]
Gözlerim Kan Davalýdýr Her Geceye [Þiir]
Martý Beyazý [Þiir]
Gül Þarabý [Þiir]
Varlýðýn Sevda Yokluðun Fýrtýna [Þiir]


osman demircan kimdir?

Yüreðimin ve beynimin tavanýnda buluyorum, tozlu mýsralarý. Aklým bir çatý katý. Gözlerim yýldýzlarla dolduðunda, bakýþlarýmýn ýþýltýsý vurur satýrlara. Ýþte o zaman, þiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplý gecelerimi vururum gözyaþlarýmla biriktirdiðim göllere. Her mýsra bir dal gibi düþer, þiir denizlerine. Kýzýl bir duyguya boðulurum o an. Akarým ellerinize.

Etkilendiði Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © osman demircan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.