Þahin bakýþlý, ahu gözlü, þirin davranýþlý ve tatlý sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun |
|
||||||||||
|
Elleri kurumuþ topraklar gibi Sen ilkbaharda solan çiçek misin be gülüm! Lafýn ince saz durumu gibi, hayatýn akýþýnda giderken birden duraksama dönemini yaþayan Bircan, ellerini sýska vücudunu saklamak için kullanýrdý. Kimden, neden çekindiði belli deðildi. Hiçbir amacý da yoktu üstelik, hayatýn akýþkanlýðýyla sürüp giderdi yaþantýsý. Varlýðý kimin umurunda sanki ha orda ha burada… Ne zaman doðduðunu bilen biri bile yoktu; anasý o doðarken ölmüþ babasý baþka biriyle evlenince ona ninesi bakmýþ.. O kadar çok ki Bircan hikâyeleri… Sýradanlýk varken yaþantýmýzda baþka hayatlarla avuturuz gönlümüzü. Kimi acý çeker yokluktan, kimi ise varlýktan boðulur… Kimin umurunda kaç sene yaþamýþsýn, yaþanmýþ aþklarýn… Vücut iklimini deðiþtirirken, sen hep aynýsýndýr ya, gözlerin ayný bakar, yüreðin ayný çarpar… Saman alevi gibi deðil üstelik benliðin.. Bazen yakar kavurur hiçliðin, sýradanlýk önüne set çeker gönlünün… Lafýn ötesi berisi yoktur, zamanla dolambaçlardan vazgeçip, direk lafýn vuku bulur dilinde. Yaþýn ileriye gidince bunlarý fark etmen daha kolay olur. Ne var ki için hep ayný senaryo da, ruhun eskidedir. Vücut senden baðýmsýz süre gelse de, yerçekimi yasasýna uymak zorunda kalýr. Nihayetinde ömür sana vaat ettiði güzelliði ya da çirkinliði baðýþlar. Zaman artýk senin için zarar dýr. Otobüste bile yer verilme devirleri baþlar. Ömür dediðin nedir be gülüm! Bir bakarsýn azla yetinir, þükür tabiatýnda isen mutlusun. Nankördür ya insan, belli zamanlarda, bunun hiddetini yaþar içinde. Ýster ama yapamaz, yaþar ama farkýnda deðildir… Bircan hikâyesine dönersek, kendi dünyasýnda neler görmüþ neler geçirmiþtir. Þu an belki mutludur, belki de hayatta deðildir kim bilir... Ýnanç bütün kötülüklere karþý savunma mekanizmasý geliþtirir yýllarca ona, öyle ya da böyle o zorluklarý aþar ve iyi bir meslek sahibi olur. Yaþadýklarý ona hep bir þeyler öðretmektedir, kendine acýmak yerine, baþka insanlara iyilik ederek zaman geçirir. Zamanla içindeki sevgi, insanlara ýþýk olur aydýnlatýr. Onu tanýyanlar onun ruhunun inceliklerini görür ve ders alýr. Ne var ki yalnýz kaldýðýnda gözyaþlarý dinmez Bircan’ýn. Ailesini özler, zor geçen gençlik yýllarýna bir ah eder. Hemen baþka þeyler düþlemeye baþlar o zaman, yapýlacak çok iþ var diye düþünür; atar miskin topraklarý üstünden…. Öyle ya da böyle yaþamlarýmýz, bizlerin sýnýrlarý dâhilindedir. Ýnsan gördüðünü yaþar, yaþamadýklarýnda takýlý kalýr. Özenmek dürtüsü baþýmýza bela olunca, baþka hayatlarýn içinde yaþamaya kalkarýz. Onlar gibi olmaya, onlar gibi gülmeye, onlar gibi gezmeye..vs. Baþka ülkelerde yaþayanlar lüksümüz olur, onlarýn hayatlarýný çalmak yaþamak isteriz.. Hayatlar ayný aslýnda; baþka diyarlarýn insaný bile olsa, hisler ve duygular ayný..dinler ve kültürler farklý bile olsa, onlarý anlamak ve onlarýn dünyasýný tanýmak insana baþka haz veriyor. Ama onlarý bizlerden üstün görmek tamamen ahmaklýktýr. Ýnsanlarýn iç dünyasýný tanýmak, onlarý gözlemlemek ve farklý yaþayýþlarý görmek müthiþ bir þey. Ýnsan daha özgür, daha bir zengin oluyor. Ömür nasýlsa geçiyor, bu geçmelerde ruhumuzu incitmeden, öðrenerek, içsel hazlarý yakalayarak daha kaliteli bir yaþam yaþarýz. Ne varki kendimizi unutmak ne mümkün deðil mi? Sevilmek dürtümüz var iken, bencillikler bizi okþarken, rahatýmýzýn önüne kim geçebilir! O yüzden ne yaparsak yapalým kendi elimizden, kendi dilimizden…. Yaptýklarýmýzdan kimseyi sorumlu tutamayýz bu yüzden. Biz istedik ve böyle yaþlandýk diyebilmek gerek, korkularýmýzdan sýyrýldýðýmýz zaman.. Hayat yalan mý gerçekten nine Bana en güzel masalý söyle! Ne kurt yesin kýzý, Ne çöl yutsun tavþaný Bana masal anlat, Gülen yüzleri olan Aç insanlarýn olmadýðý. Savaþýn yaþanmadýðý Bana masal anlat nine Pembe düþlerimdeki gibi Þeker kýz evimde gibi.. Yalan mý gerçekten her þey Senin ellerin, senin sevgin de mi? Güvenememek kimseye, Ne akraba, ne de arkadaþýna. Söylesene nine, Yalan de! Seni herkes seviyor de! Güller açmýþ ya bahçede Tomurcuklarý var ya hani Yaþam gibi… ..... ... . 22Kasým2010 BURSA
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © H.Deniz Hatipoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |