Yaþama karþý sýmsýcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Düþündük mü hiç… neresindeyiz. Kurtuluþ Savaþýný görünürdeki düþmana karþý verirken, aslýnda 7 Düvel olarak tanýmlanan, Sevr Anlaþmasýnýn taraflarý ile yaptýk. Gerçek düþman, Lozan’da bizimle pazarlýk yapýp, ülke sýnýrlarýný mümkün olduðunca dar tutmaya çalýþan, Musul ve Kerkük’ü sýnýrlarýmýz dýþýnda çizenlerdir. Sonra, isyanlar, ayaklayanlar…. Yaþandý bitti mi…. Devlet yaþamýnda, yaþandý-bitti yok… Dünyanýn ekonomik krizle mücadele ettiði Atatürk’lü yýllardaki kalkýnma hýzýmýz mükemmel… Atatürk döneminde, yabancýlardan tek kuruþ borç para alýnmadan, ciddi sanayi yatýrýmlarý yapýlmýþ, Köy Enstitüleri denilen bir eðitim devrimi gerçekleþtirilmiþtir. Türkiye’de gözü olan emperyalizmin karþýsýndaki en güçlü kale, Atatürk Düþüncesidir. Nutuk’da anlatýlan maddi ve psikolojik saldýrýnýn tüm boyutlarý bugüne kadar devam etmiþtir ve devam etmektedir. Atatürk’ü düþmanlaþtýrmak, yabancýlaþtýrmak , ondan kurtulmanýn yolu… Atatürk döneminin tüm çalýþmalarý, karalanmalý, Atatürk hedef tahtasý olmalýdýr. Oðlunu-kýzýný, babasýna düþman etmeye çalýþan, psikolojik saldýrýnýn dumanlarý arasýndayýz… Hiçbir güç, silahlý çatýþma ile , savaþ ile Türkiye’yi yenemez… O zaman, kardeþleri, aileyi birbirine düþürmek ve kýrdýrmak en ucuz yol. Bugüne kadar olan o… Atatürk dönemi baþarýlarýný unutturmak, Atatürk’ü unutturmak, ona düþman yaratmak , bizi bize kýrdýrmak en sýradan oyun… 1939’da Osmanlý’dan kalan son borçlar da ödendi. Ekonomi tarihi veya eðitim tarihi yazacak durumda deðilim… Karabük Demir Çelik Fabrikasý 1937’de tamamlandý… Tek kuruþ borç para alýnmadan… Etibank ve Sümerbank’ý, þeker, çimento fabrikalarýný borçlanarak kurmadýk.Demek ki devleti yönetmek borç almak demek deðil… Günlük psikolojik saldýrýlar, maddi gerçeði gizleme ve unutturma gayretini sürdürmektedir. Yabancý ülkelerin sözcülüðünü yaparak, ulusal deðerlere saldýranlar, Truva Atý yaratmaya çalýþan zavallýlardýr. Ya bilgi eksiði, ya zeka özrü ya da vatan hainliði sözkonusu… 1947’de, nereye gittiðini düþünmeden borçlanmaya baþladýk. Amerika’dan, yardým adý altýnda, faizle borç para almaya baþladýk. Amerikan hayranlýðý ve küçük Amerika olma sevdasý gözlerimizi kör etti… Menderes dönemi, sanayi tesislerinin neden kapatýlmasý gerektiði, neden özelleþtirme gerektiði konusundaki yabancý uzman görüþ ve talimatlarý ile doldu. Borç para verenler, paranýn nereye ve ne þekilde kullanýlacaðýna da karar veriyordu. Sanayi veya kalkýnma yok… Tarýmsal üretim yapýn, silahlarý bizden alýn… En çok bunlara ihtiyacýnýz var… Çok silah almamýz gerek…çünkü Rus tehdidi altýndayýz… Uçak fabrikasý kuran ülkemiz, uçaklarýn Nato standardýnda olmadýðý gerekçesi ile, fabrikayý kapatmak zorunda kaldý. Avrupa’ya uçak ihraç ettiðimiz gerçektir. Unutturulan , acý bir gerçek… Amerika’dan umduðu yardýmý göremeyen Menderes, Rusya’ya gitmek üzere randevu alýr almaz, askeri darbe yapýldý. Demokrasi aþký ile yapýlan bir þey yok… Sonra daha modern ve çaðdaþ olduðu iddia edilen 1961 Anayasa’sý yapýldý. 1924 Anayasasý’nýn milliyetçilik ile devrimciliði yan yana sayan ikinci maddesi unutuldu. Sað ve sol çatýþmasýna zemin hazýrlandý. Vatandaþýn kafasý öyle yýkandý ki, devrimci ve milliyetçi birbirine düþman olarak ezberletildi. Amerika sevdalýsý olmayanlar solcu-devrimci idi. Rusya yanlýsý idi ve yok edilmesi gerekiyordu. Bunu kim yapacaktý… milliyetçiler… 1924 Anayasasý, yani Atatürk dönemi, devrimcilik ve milliyetçiliði ayný bütünün parçasý olarak kabul etmiþtir. Gerçek bu… Gelin görün ki, yaþadýklarýmýz neden Atatürk’e saldýrýldýðýný açýk ve net olarak göstermektedir. Biraz anayasa hukuku meraklýsý olun lütfen… ve devrimcilik sözcüðünün nasýl inkýlapçýlýk olduðunu anlamaya çalýþýn. 1982 anayasasý ile… Atatürk’e, devrimciye, milliyetçiye , askere saldýrmayý ucuz kahramanlýk olarak görenler var… Kendi amaçlarý yok… piyon olarak, maþa olarak görev yapýyorlar… Parmak yalama giriþimleri gündem dýþý… Soðuk savaþýn faturasý hep bize… tehdit altýndasýnýz… alýn size silah… tabi parasýyla. Amerika’ya karþý çýkanlar, solcu vatan hainleri… Katli uygundur… Saðý milliyetçi ile solcu milliyetçi birlik olursa, birlikte olursa, cambazlara yer kalmaz… Onun için gerilim politikasýna devam… Savaþýn dumanlarý içindeyiz… Türkiye güçlü bir devlettir… Türk Halký özgür yaþamýþtýr, özgür yaþayacaktýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ahmet Odabaþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |